ويكيبيديا

    "السكر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeker
        
    • şekeri
        
    • şekerli
        
    • şekerin
        
    • şekerim
        
    • şekere
        
    • şekerden
        
    • şekersiz
        
    • sarhoş
        
    • şekerle
        
    • şekerini
        
    • tatlı
        
    • Sugar
        
    • - Şeker
        
    • diyabet
        
    Tuzlu su terbiyesi ve esmer şeker terbiyesi de % 60 oranda kanserojen etkiyi önleyerek ciddi düzeyde etkili oluyordu. TED تتبيلة الماء المالح وتتبيلة السكر البني ,عملت بشكل جيد جداً كذلك .حيث قللت من نسبة المواد المسرطنة بنسبة 60 بالمئة
    Brezilya ve Küba'dan 50.000 metrik ton şeker ithal ediyoruz. TED نحن نستورد 50،000 طن متري من السكر من البرازيل وكوبا.
    İnsülin, pankreasta sentezlenen bir hormon, vücudun şeker yönetimindeki ana araçlarındandır. TED الأنسولين،هرمون يتكون في البنكرياس إنه أحد أهم أدوات الجسم لمعالجة السكر
    Kan şekeri düşecek, enerji yetmezliği ve kas zafiyeti görülecek. Open Subtitles سينخفض السكر في دمه، و تنخفض الطاقة الموجودة في العضلات
    Umarım değildir, çünkü sizin için biraz üstü şekerli.. ...tatlı ayırdım. Open Subtitles لا أتمنى ذلك ، لأنني أحضرت لكم حلوى مع السكر أعلاه
    Çok fazla şeker ve yetersiz bakteri içerenler beklenen yardımı sağlayamayabilir. TED الأصناف كثيرة السكر وبلا بكتريا كافية قد لا تساعد في الواقع.
    Bu oranın müdüründen bir mektup -- "şeker miktarının yetersiz olduğundan" şikayetçi. TED هذه رسالة من المدير، قلقا إزاء عدم المساواة في ما يخص السكر
    Karıncaları da önlerine şeker ve benzeri şeyler koyarak çekmeye çalıştım. TED ثم شجعت النمل على الدخول إليها عبر وضع السكر وما شابه
    Hemen sonrasında, çok uzun bir tartışma oldu, ve sonunda yönetici bana gelip dedi ki, ''Çok özer dilerim.Bizde şeker yok.'' TED وبعد هنية من التحدث المُمًعمع فيما بينهم قدم الي المدير وقال لي انا اعتذر بشدة .. لقد نفد السكر من عندنا
    şeker kasesi, Zorlamaya başladın beni. Bu zavallı çay takımı yeterince kırıldı. Open Subtitles أترى هناك برميل السكر أنت قاسي برميل الشاي قد يمكن أن ينكسر
    10 ve 11 ham şeker, bir ay öncesine kadar pound başına 7.65 ile 8 sent arasındayken son açılışta, fiyat verilmedi. Open Subtitles قبل شهر 10 و11 من السكر الخام حددت بسعر 7 وخمسة أثمان الى 8 سنت للرطل في الافتتاح الاخير لم يحدد سعرها
    Ve dünyada hiç kimse çayını şekersiz içmek istemediği için dünyanın ileri gelen şeker şirketlerinin işleri artmaya devam etti. Open Subtitles وبما انه لا احد في العالم يرغب بشرب الشاي بدون سكر تواصلت الاعمال لتحقيق الازدهار لشركات السكر الرائدة في العالم
    Sana bir kahve teklif ederim, Cross ama şeker, sinekleri başına üşüştürür. Open Subtitles كنت ساعزمك على قهوه , كروس.. ولكن السكر يجذب العديد من الحشرات
    Tencereye şeker ve tereyağı... portakal suyu ve rendelenmiş portakal kabuğu koyuyorum. Open Subtitles ولديّ مزيج من السكر والزبدة وعصير البرتقال وكمية كبيرة من قشر البرتقال
    Şu ufak puşta sor. Bu cimri, eminim bir yerlere şeker istiflemiştir. Open Subtitles اسال هذا التافه الصغير أنا متأكد أن هذا البخيل لديه بعض السكر
    Kan şekeri düşecek, enerji yetmezliği ve kas zafiyeti görülecek. Open Subtitles سينخفض السكر في دمه، و تنخفض الطاقة الموجودة في العضلات
    Dün bana şeker hastası olduğunu söylemişti, kan şekeri donanımı nerede? Open Subtitles لقد اخبرتني بالأمس انها مصابة بالسكر,أين معدات السكر الخاصة بها ؟
    Bütün o şekerli pastaları yedikten sonra BlueBell'in ihtiyacı olacağı gibi. Open Subtitles مثل الذي ستحتاجه بلوبيل بعد أكل كل السكر الذي في الكعك
    Aslında bütün bu şekerin çocukları hiperaktif yaptığı olayı bir mit. Open Subtitles في الواقع، مقولة أنّ السكر يجعل الأطفال مفرطى النشاط برمتها خرافة
    Dolaptaki yiyeceklerin sonu kötüye gidiyor, ama hala biraz şekerim var. Open Subtitles بدأ الطعام يفسد في الثلاجة ولكن ما زال عندي بعض السكر
    Edgar bir bardak şekere gitti, ve annem adını aile mezarlığına yazdırdı. Open Subtitles إدجار جاء يطلب كوبا من السكر وأمى حفرت أسمه على قبو العائلة
    O kadar çok seviyormuş ki dişleri şekerden dolayı çürümüş ve kararmış. Open Subtitles ولع كبير جدا حتى اصبحت اسنانها متعفنه وتحولت لونها للاسود من السكر
    Biz savaş bahsetmiyoruz. Ve evet sıkışmış - sarhoş ve düzensiz için. Open Subtitles لا نتحدث عن الحرب, بل عن إعتقالك بتهمة السكر و خلق الفوضى
    Zavallı Kamerunlu çiftçi kendisini şekerle kaplayıp karınca yuvasının üstüne oturmuş. Open Subtitles هذا المزارع الكاميروني غطى نفسه في السكر وجلس على عش النمل
    Bu yiyeceklerin yüksek glisemik indeksi vardır. Belli bir yiyeceğin kan şekerini yükseltme miktarı glisemik endekstir. TED هذه الأغذية تحتوي على إضافات غنية بالسكر بكمية مبالغة ترفع نسبة السكر في الدم
    Willie Pep, hafif sıklet, orta sıklet. Sugar Ray Robinson... Hayır. Open Subtitles نشاط ويلي وزن خفيف وزن متوسط السكر راي روبنسن لا لا لا
    - Kahveme biraz şeker koyabilir misin? - şeker şurda. Open Subtitles هل تعتقدين بأنه يمكنني الحصول على بعض السكر للقهوه ؟
    Ama en sonunda işe yaramayı kesiyor, diyabet hastaları da vücudu zayıflatan hastalıkların başlangıcına doğru ilerliyorlar. TED ولكن تكون النتيجة أن يتوقف الجسم عن إفرازه ويكون المتوقع عند الإصابة بمرض السكر هو الإصابة بالأمراض المستعصية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد