%42 Rammer Jammer'ın daha nazik insanları çalıştırması gerekir diyor. | Open Subtitles | 42٪ يعتقدون أن الرامر جامر ينبغي أن يكون خدمتها الطف |
Ayrıca Brett, daha nazik olsan daha çok bahşiş toplarsın. | Open Subtitles | لمعلوماتك بريت, ستحصل على الكثير من البقشيش اذا كنت الطف. |
Aralarında bana karşı nazik olmanı sağlayacak bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي شئ هناك يجعلك الطف معي ؟ لا شئ ذو اهمية |
Çok sevimli bir köpeği vardı ve çok kibar bir adamdı. Herkese gülümsüyordu. | Open Subtitles | أنه لديه كلب صغير لطيف، لقد كان الطف من قابلتهم، انه يتمتع بابتسامة كبيرة |
Çünkü o tanışmış olduğunuz en tatlı erkekten bile tatlıdır. | Open Subtitles | لانه ولكنه هو من الطف الاشخاص الذين قد تقابليهم |
Bakın, buraya laf etmeniz umurumda değil ama garsona daha kibar davranabilirsiniz. | Open Subtitles | قد لا مانع استيائكم من المكان ولكن عليك ان تكون الطف مع النادلة |
Efendime, Altaf'ın, Vadhavpur'daki fabrikaya geldiğini söyle. | Open Subtitles | اخبرى السيد بأن (الطف) عاد الى مصنع (فهودابور) |
Demek istediğim o tanıdığım en nazik doktor değildi. | Open Subtitles | اعني لم يكن الطف طبيب التقيت به حسنا اظن اننا سمعنا ما يكفي |
Ötekilerden daha nazik görünüyordu, gençti, neşe doluydu... | Open Subtitles | بدا الطف من بقية الشباب كان شاباً، سعيداً... |
Benim saygıdeğer efendim, dünyanın en nazik beyefendisidir. | Open Subtitles | سيدي الملكي الطف السادة بيننا جميعا |
Tüm dünyanın en nazik ve tatlı kızı. | Open Subtitles | إنها الطف واجمل فتاة في العالم |
Belki Cinayet Masası'nda daha nazik davranır. | Open Subtitles | ربما هو الطف مما يبدو عليه |
Annen, bu bloktaki en nazik bayan. | Open Subtitles | والدتك الطف سيدة في الحي كله |
Demir Mike'tan sonra, aslında daha nazik bir adamın dokunuşuna hasret olduğunu düşünür. | Open Subtitles | هي تتسأل لو انه ربما بعد (مايك تايسون) ما تتوق له حقاً هو لمسة رجل الطف |
Dünyanin en güzel, en mükemmel, en sevimli yaratığı. | Open Subtitles | اجمل , اكمل و الطف مخلوقه بالعالم |
Senin küçük sevimli maymun! | Open Subtitles | أنت الطف قرد صغير أنت |
Ben dünyanın en sevimli köpeciğiyim. | Open Subtitles | انت الطف كلب فى العالم كله. |
Hatta pazarlığını da yaparlar. Gördüğüm en tatlı bebek neredeymiş. | Open Subtitles | انها صفقة انت الطف طفل في مدينه الاطفـال |
Bu bugüne kadar aldığım en tatlı şey. | Open Subtitles | انها الطف شي احد قد اعطاني إيـآهـآ |
Bu bana söylediğin en tatlı şeylerden biriydi. | Open Subtitles | هذا من الطف الجمل التي قلتها لي ابدا |
Baba, Singham Mumbai'ya geliyor, Altaf ile birlikte. | Open Subtitles | (بابا) , (سنجام) قادم الى مومباى بحوزته (الطف) |