Ve bu beni, değişimle baş edebilir, hatta değişimi kucaklayabilir biri yaptı. Gerçi hâlâ çok inatçı olduğum da söyleniyor. | TED | وهذا جعلني قادرة على مواجهة التغيير، بل الترحيب في النهاية بالتغيير، ومع ذلك فقد أخبرت بأني ما زلت صعبة المراس. |
Bak oradaki adamlar tam bir baş belasıdır, ama başa çıkabilirsin. | Open Subtitles | انظر, الرجل صعب المراس ولكن بإمكانك التكفل بذلك |
Ve aklına bir düşünce girdi mi ne kadar inatçı olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | و أنتِ تعرفين طبيعته حين يضع فكرة برأسه إنه صعب المراس |
Senin dik başlı ve acımasız biri olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | حسنا , انهم يقولو انك قاس جدا وصعب المراس |
Doğrusu meraktan ölüyorum. Bu gece neden bu kadar ısrarcısın? | Open Subtitles | فضولي سيقتلني ، لماذا كنت صعب المراس هذه الليلة ؟ |
Biraz hareketli. | Open Subtitles | إنه صعب المراس نوعًا ما |
Ama baştan söyleyeyim, biraz zor bir tip olduğunu duydum. | Open Subtitles | و سأقول لك بالرغم من هذا أنها صعبة المراس |
Fakat zorlayıcı bir yapın var ve bazen bununla baş etmek imkansızlaşıyor; çünkü seninki gibi bir beyni sürekli olarak uyarabilecek bir kadın yok. | Open Subtitles | لكنك صعب المراس وأحياناً مستحيل لأنّه لا يمكن لأيّة إمرأة تحفيز دماغك للأبد. |
Russell büyük baş belasıdır ama Jimmy anlar, anlıyor musun? | Open Subtitles | كان "راسل" صعب المراس جداً، لكن "جيمي" يفهم الأمر. |
Ele avuca sığmıyor Cal. Umarım baş edebilirsin. | Open Subtitles | إنّها صعبة المراس يا (كال)، أتمنّى أن يسعكَ إحتوائها. |
Mesele yanıldığını itiraf etmek olunca, inatçı adi herifin teki olabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أكون الـشخص الـعنيد صلب المراس بكل ماتعنيه الكلمة من معنى عندمـا يُصبح عليّ أن أُقــر بأنني على خطـأ |
Şerefsiz çok inatçı. Senin gibi o da kolay kolay teslim olmayanlardan. | Open Subtitles | إنه صعب المراس الوغد لن يستسلم مثلك |
Şerefsiz çok inatçı. Senin gibi o da kolay kolay teslim olmayanlardan. | Open Subtitles | إنه صعب المراس الوغد لن يستسلم مثلك |
Tamam ikisininde dik kafalı ve dominant karıları var. | Open Subtitles | حسنا ، اذا الاثنان لديهما زوجات صعبة المراس متسلطة جدا |
Dünyanın en dayanıklı en sinir bozucu derecede dik başlı insanı sensin. | Open Subtitles | أنتٍ الأقوى الأكثر إزعاجا وصعبه المراس على هذا الكوكب |
Peki, madem onunla çalışmak bu kadar kasıcı neden kimse onunla çalışmaktan vazgeçmiyor? | Open Subtitles | إذن لو أنها صعبة المراس لماذا كل شخص يعمل معها؟ |
Tek yapacağım, hayatta kalman için bu kadar sert olmana gerek olmadığını göstermek. | Open Subtitles | كل ما أنا أريد أن أريكِ إياه هو انكِ لا يجب ان تكوني صعبة المراس لكي تنجين |
Boots epey hareketli çıktı. | Open Subtitles | حسناً، تبين أنّ (بوتس) صعب المراس |
- Bak, O'nun ne kadar zor bir tip olduğunu biliyorsun... şu anda ihtiyacım olan son şey... seninle benim aramda bir şeyler... | Open Subtitles | فقط , اسمع , انت تعرف كم هي صعبة المراس وآخر ما احتاجه ان تعرف اننا كنا يوما000 |
Danny'nin sorunlu bir tip olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن (داني) كان صعب المراس |