ويكيبيديا

    "المرّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sefer
        
    • kez
        
    • sefere
        
    • defa
        
    • seferlik
        
    • seferki
        
    • daha
        
    • seferinde
        
    • seferde
        
    • kere
        
    • acı
        
    • dahaki
        
    • dahakine
        
    • keresinde
        
    • seferden
        
    Geçen sefer, yanında başka bir kız vardı. Onu yedi, galiba. Open Subtitles المرّة الماضية , كان مع فتاة مختلفة , أظن أنه أكلها
    Evet, yalnız bu sefer bizimki bütün tekneleri de halletti. Open Subtitles أجل، لكن بهذه المرّة قام القاتل بتدمير جميع القوارب أيضاً
    Evet. Ama bu aralar spora gidiyorum. Bu yüzden, bu sefer ben çıplağım. Open Subtitles نعم, عدا أنني كنتُ أتمرّن، لذا هذه المرّة, عليّ أن أكون بلا قميص
    Eğer gerçekten Leo sevdiği ilk kez biliyordu Hakkında zaman. Open Subtitles حول عندما عَرفتَ ل المرّة الأولى التي أحببتَ الأسدَ حقاً.
    Bir dahaki sefere, Speer'in oradan 25'ten çık ve sola dön. Open Subtitles في المرّة القادمة أترك شارع 25 عند أوله و إنحرف يساراً
    Sen ondan hoşlanmazsın bile. Manyak bu defa ne yaptı? Open Subtitles ما الذي فعله المسخ هذه المرّة هل سلق سمكتك الذهبيّة؟
    Bu sefer dikişten daha fazlasına ihtiyacın olacak gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنّك هذه المرّة ستحتاج إلى أكثر من مجرد التقطيب
    Hayır. Bu sefer eski karım olarak aramıyor. Yayıncım olarak arıyor. Open Subtitles كلاّ، هذه المرّة لا تتصل بصفتها زوجتي السابقة، بل بصفتها الناشرة.
    Bak, başladığın yere döndün. - Ama bu sefer masaya bağlısın. Open Subtitles عدتَ إلى حيث بدأتَ، إلاّ أنّكَ مقيّد إلى طاولة هذه المرّة
    Ne zaman alabilirim? 6'dan önce gelirsen bu sefer köpekle dalaşmak zorunda kalmazsın. Open Subtitles إن جئتَ إلى هنا قبل السادسة فلن تضطرّ إلى مقاتلة الكلب هذه المرّة
    Ama, her kimse, kızı bir kere Kaçırmaya çalışmış, Beklide bu sefer başarmıştır. Open Subtitles حسناً، أياً كان، فقد حاول خطفها ذات مرّة، ربّما كان ناجحاً هذه المرّة.
    Neyse ki gelecek sefer kıçınızı kurtarmak için çok zorlanmayacağız. Open Subtitles حسناً، على الأقل لن نتعب بالبحث في المرّة القادمة لإنقاذكما.
    Ama bu sefer onu öldürdüğümde ölü kalacağından emin olurum. Open Subtitles وهذه المرّة حين أقتله، سأحرص تمامًا على أن يظلّ ميّتًا.
    artık önemli değil. Bu sefer ölümden geri döneceğini sanmıyorum. Open Subtitles لكن، لا بأس هو لن يعود مِن الموت هذه المرّة
    Bu... İlk kez biri... böyle bir şey yapıyor... çok hoş. Open Subtitles انّها المرّة الأولى التي يعاملني فيها شخص ما بلطف جدا هكذا
    Baudji ile Mati sayesinde ilk kez değişik düşünmeye başladım. Open Subtitles إنّها المرّة الأولى بَدأتُ افكر بشكل مختلف بسبب ابي وامي
    Ama bir dahaki sefere gerçek bir öğretmene yazar mısın? Open Subtitles لا بأس بذلك. فقط, المرّة المقبلة، هلاّ اصطدت معلمة حقيقية؟
    - Affedersin. Eski alışkanlıklar. Bir dahaki sefere zili çalarım. Open Subtitles آسف لذلك، عادات قديمة سأقرع جرس الباب في المرّة المقبلة
    Ama bu defa başarılı olacaktır. Bunu biliyor muydun yoksa? Open Subtitles إلا أنّ هذه المرّة ستنجح ماذا، ألا تعلم حيال ذلك؟
    Bu az önce, gündeme gelen bir konu. Bu seferlik soru olmayacak. Open Subtitles أريد لهذا أن يكون إطلاعاً بالمستجدّات فحسب ولن يتمّ استقبال أيّة أسئلة في هذه المرّة
    Geçen seferki gibi marketin altında değil. Open Subtitles ليس كالمسرح الصغير تحت المطعم في المرّة الأخيرة.
    Sanki daha önce hiç kimse tatlı arabasını devirmemiş gibi konuşuyor. Open Subtitles و كأنّها المرّة الأولى الّتي يصطدم فيها أحدٌ بعربة نقل المُحلّيات
    Sana ilk seferinde söylemiştim. Senin yerine geldiğimde... Open Subtitles لقد أخبرتك في المرّة الأولى التي أتيتُ بها إلى منزلك
    Ama sanırım bu sefer, beşinci sınıfta olduğu gibi, üçüncü seferde turnayı gözünden vurmuştum. Open Subtitles لكن مثل الصفّ الخامس أعتقد أنني نجحتُ في المرّة الثالثة
    Bununla birlikte, hayatımı toplam sekiz kere kurtardın... -...ben de seninkini dokuz kez. Open Subtitles هذه هي المرّة الثامنة التي تنقذين بها حياتي، ولقد أنقذتُ حياتكِ تسع مرّات.
    acı gerçeği sevgili hayallerine tercih etmişti. Open Subtitles لقد فضّل أن يتقبل الحقيقة المرّة على أوهامه المحبّبة إليه
    Erkek arkadaşına söyle, bir dahakine daha az yeşil bir yer seçsin. Open Subtitles في المرّة القادمة، قولي لصديقك الحميم أنْ يقلّك في شيء أقلّ لمعاناً
    Bir keresinde onunla buluşmaya gittim. Bir otel odasındaydı, en üst kat. Open Subtitles مثل تلك المرّة عندما ذهبت لمقابلتها في غرفة فندقٍ في الطابق العلوي
    Haklarımı biliyorum. Son seferden sonra mecburum. Open Subtitles أعرف حقوقي , لقد إضطررتُ إلى ذلك عقب المرّة الآخيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد