ويكيبيديا

    "المستقبل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geleceğe
        
    • geleceğin
        
    • gelecekten
        
    • gelecekteki
        
    • gelecek
        
    • İleride
        
    • geleceğimiz
        
    • geleceği
        
    • müstakbel
        
    • gelen
        
    • gelecekle
        
    • geleceğini
        
    • gelecekte
        
    • geleceğim
        
    • gelecektir
        
    Bunun biraz bilim kurgu gibi göründüğünü biliyorum, işte şimdi geleceğe doğru bakıyoruz. TED وهذا يبدو كما لو أنه خيالٌ علمي ونحن نطلق نحو المستقبل بسرعة كبيرة
    Uyumlu yaratıcılık keşfederek öğrenmektir, geleceğe yönelik plan yapmaz, geleceğe yönelik davranırsınız. TED إنها ترتبط بالمعرفة المدفوعة بالاكتشاف حيث تسلك الطريق نحو المستقبل خلافًا للخطة.
    Ve biliyorsunuz, dürüst olmak gerekirse, bu işi yedi senedir yapıyorum, ve geleceğin neye benzediği konusunda ipucum bile yok. TED وكما تعلمون، سأكون صريحًا معكم، أنا أقوم بهذه الأبحاث منذ سبع سنوات، وليس لدي أدنى فكرة عما سيكون عليه المستقبل.
    gelecekten aldığınız ise yeni hedeflere ve yeni meydan okumalara yol alan kanatlarınızdır. TED ما تحصل عليه من المستقبل هو الأجنحة لتحلق نحو وجهات جديدة، تحديات جديدة.
    Pekala bu, gelecekteki restoran sahipleri için tüm tehlikelerin nasıl önleneceğini anlayacakları bir eğitim alanı olan restorana dönüşüyor. TED حسنًا، لقد تحول هذا إلى مطعم بمثابة ساحة تدريب لمطاعم المستقبل حتى تكتشف طريقة يمكن بها تجنب كل العقبات.
    gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor. TED المستقبل لا يزال مستمر بفضل الذي نبنيه و ننشئه الآن
    Geçmiş veya şimdiki zamandan ziyade, bilişsel retorik geleceğe odaklanır. TED بدلاً من الماضي أو الحاضر، يركزُ الخطاب الاستشاري على المستقبل.
    Çin'i ziyaret etmeniz lazım çünkü orada geleceğe dair kesitler görebiliyorsunuz. TED عليكم القدوم إلى الصين، لأنكم هنا ستجدون لمحات عن شكل المستقبل.
    Sizin ülkenizi bilmem ama benim geldiğim ülkede, bizi geleceğe gençlik taşıyacak. TED لا أعرف عن بلدكم، لكن من حيث جئت، سيقودنا الشباب في المستقبل.
    Şimdi şu anı yaşayalım, geleceğe de gelecekte karar veririz. Open Subtitles نحن نتدبرها الان و سوف نفعل ذلك ايضا في المستقبل
    Bugünlerde birçoğumuz, mutlu bir geleceğin elde edilmesinin imkansız olduğunu düşünüyoruz. TED يميل العديد منّا اليوم إلى الاعتقاد بأن المستقبل السعيد مستحيل التحقّق.
    ve geleceğin olağanüstü teknolojisiyle ilgili eğitim almak hepimizin görevi. TED ولنحصل كلنا على تثقيف حول هذه التكنولوجيا المدهشة في المستقبل.
    Kawanishi, senin en gözde asistanın... ve geleceğin genel müdürü. Open Subtitles كاوانيشي هو كبير مساعديك و سيصبح مدير تنفيذي في المستقبل
    gelecekten gelen bütün adamlar, koca ağızlı palavracı mıdır? ! Open Subtitles هل كل الرجال الذين من المستقبل متفاخرون و أشداء ؟
    gelecekten gelen bütün adamlar, koca ağızlı palavracı mıdır? ! Open Subtitles هل كل الرجال الذين من المستقبل متفاخرون و أشداء ؟
    Tabii, bu can kendi hattı ve gelecekten bir büyü küçük bir kan. Open Subtitles بالطبع يمكنه ، مع القليل من الدماء من خطوطهم و تعاويذ من المستقبل
    Anladığım kadarıyla o hiç bir yerin gelecekteki başkanı falan olamaz. Open Subtitles أخر ما انا أقلق بشأنه ، أنه رئيس المستقبل لأي مكان.
    Beynin karmaşıklığı karşısında mütevazı ama cesur olanlar; gelecek sizleri bekliyor. TED وإلى كل هؤلاء الشجعان ، والمتواضعين لتعقيدات الدماغ ، المستقبل ينتظر.
    Çıkarımlarımızı baz alarak insanların ileride nasıl davranacakları hakkında isabetli kararlar verebiliyoruz. TED باستعمال انطباعاتنا كمرشدين، يمكننا أن نتوقع وبدقة كيف سيتصرف الناس في المستقبل.
    O yüzden bence geleceğimiz çok büyük olacak, peki güzel olacak mı? TED لذا فإنني أظن أن المستقبل سيكون واسعاً للغاية، ولكن هل سيكون جيّداً؟
    geleceği değiştirme gücümüzün olması, bunu kullanma hakkını verir mi? Open Subtitles بالنظر إلى القوة لتغيير المستقبل ونحن لنا الحق في استخدامها؟
    On beş yıl öncesinden, çocukları müstakbel düşmanlarından nefret etmeye koşulladık. Open Subtitles لمدة 15 عاماً مُقدماً لقد فرضنا على الأطفال كراهية عدو المستقبل
    Görüyorsun, evlat Joe gelecek iki ayı ödedi gelecekle ilgili ne karar verirsek verelim Joe'ya çık diyemeyiz, değil mi? Open Subtitles كما أن جو دفع مقدماً إيجار عدة أشهر فمهما كان الأمر فى المستقبل لن نستطيع أن نطرد جو، أليس كذلك؟
    Eğer zamanda geriye doğru seyahat edilebilseydin ve geçmişinde farklı bir karar verebilseydin bu senin geleceğini nasıl etkilerdi? Open Subtitles حول ما سيحدث إن أمكنك العودة بالوقت وتقوم بخياراتٍ مغايرة في ماضيك، وكيف سيؤثر ذلك على حياتك في المستقبل.
    Umuyorum ki bu tür sanat sezgi ve gelecekte onu yapay zekâya nasıl uygulayacağımızla ilgili farklı düşünmemize yardımcı olacaktır. TED أملي أن هذا النوع من الفن سيساعدنا أن نفكر باختلاف في حدسنا وكيف نطبق هذا على الذكاء اصطناعي في المستقبل.
    Kendi geleceğimi görebilirdim. Ta ki gerçek geleceğim gökten inene kadar. Open Subtitles ظللت أتطلع إلى مستقبلي حتى جاء المستقبل الحقيقي ساقطاً من السماء
    Otobiyografik benlik geçmiş olayların belleği ve daha önce yaptığımız planların hatıraları üzerine kurulur. o yaşanmış geçmiş ve katılım gösterilen gelecektir. TED تتكون الذهن المبرمج على اساس ذكريات الماضي وذكريات الخطط التي صنعناها هي الماضي الذي عشناه و المستقبل المتوقع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد