şüpheli durumlarda zor kullanın... Ama unutmayın, o zaten bir ölü | Open Subtitles | تصرفوا بحسب تصرفات المشتبه به ولكن تذكروا أنه قتل أحدهم اليوم |
Büro'daki ortağım öldürüldü o densiz hindi -Goldmember ilk şüpheli. | Open Subtitles | وذلك الملعون العضو الذهبي هو المشتبه الرئيسي في هذه الجريمة |
şüpheli ve kız kardeşi 1995 yılında sosyal hizmetler tarafından buraya getirilmiş. | Open Subtitles | المشتبه به وأخته تم وضعهم هنا عن طريق خدمات المجتمع عام 1995 |
Dedektif Gracey ve tüm birimler... şüphelinin ailesi doğuya Calverton e yöneldi. | Open Subtitles | المحقق جرايسي الى كل الوحدات الاسرة المشتبه فيها يذهبوا الى شرق المدينة |
bir numaralı şüpheliyi uzun bir romörkun arkasında yaya olarak bulduk. | Open Subtitles | ولدينا المشتبه رقم واحد على قدميه. رقم واحد وراء مقطورة طويلة. |
Acil durum desteği istiyorum. Zanlı Whitechapel Sokağı 129 numaraya gidiyor. | Open Subtitles | أطلب الدعم لرمز 3، المشتبه به يتوجّه إلى 129 شارع وايتشابل |
şüpheli, bir kadınla yatıp, başka bir kadınla kalktığını iddia ediyor. | Open Subtitles | المشتبه يدعي إنه دخل الفراش مع مرأة و إستيقظ مع أخرى |
Soruşturman sırasında Mike Mageau'ya şüpheli fotoğrafları gösteren oldu mu? | Open Subtitles | مع مايك ماجو أثناء تحقيقك وعرض عليه صور المشتبه فيهم؟ |
Bütün birimler, bütün birimler 42 nolu araç şüpheli tarafından alıkonmuş, fazla yaklaşmayın. | Open Subtitles | كل الوحدات ، كل الوحدات السيارة رقم 42 اختطفها المشتبه به لا تقتربوا |
şüpheli kaçıyor. Üçüncü katta, gerekirse öldürmek için ateş edebilirsiniz. | Open Subtitles | المشتبه يتحرّكِ،، بالطابق الثالث إستخدموا القوة القصوى إذا تطلبَ الأمر |
Kaptığım zaman önüme geleni sikiyordum ama baş şüpheli o. | Open Subtitles | كنت أضاجع بلا هوادة آنذاك لكن كانت المشتبه به الأساسي |
Ve işlenen suçtan dolayı komşulardan biri şüpheli durumuna düştü. | Open Subtitles | .. وعندما ارتُكبت جريمة .. كان الجار هو المشتبه به |
Çünkü dördüncü şüpheli, her iki olay yerinde hiç kımıldamamış olan tek kişi. | Open Subtitles | لان المشتبه به الرابع هو الوحيد الذي لم يتحرك بكلتا الجريمتان ولا بوصة |
şüpheli, cinayet silahını, herkesin görebileceği bir yerde saklıyor araç tamir sınıfında! | Open Subtitles | يَخفي المشتبه بهُ القتلَ سلاح في البصرِ البسيطِ، في صنفِ محلِ سياراتها. |
Polis ikinci şüphelinin ismini de açıkladı,... ..Kanal 12 Haberlerinden James Russell. | Open Subtitles | الشرطة أفصحت عن اسم المشتبه الثاني جيمس راسل من قناة الأخبار 12 |
Hangi kanalda salındığını öğrenebilirsek fidye teslimatından önce şüphelinin nerede bulunduğunu anlarız. | Open Subtitles | حسناً إذاً سنعرف أي قنال لنكتشف أين كان المشتبه قبل تسليم الفدية |
Eşkali, kırmızı kapüşonlu "sweatshirt" giyen şüpheliyi sekizinci kattaki yangın alarmını çalıştırırken gören bir görgü tanığının ifadesine dayanarak belirledik. | Open Subtitles | الرسم التقريبي بناء لأقوال شاهد عيان رأى المشتبه به يلبس ملابس رياضية حمراء ويطلق جهاز إنذار الحريق في الطابق الثامن. |
Zanlı Busan'da ortaya çıktı, şu anda burası çok hareketli. | Open Subtitles | لقد ظهر المشتبه به في مدينة بوسن الأمور جنونية هنا |
Myhr bu gece operaya yapılan ve Emil Öst'ün "Boynuzlu Oğlan" adlı heykelinin tamamen parçalanmasına neden olan saldırıda şüpheliler arasında | Open Subtitles | مايهر هو المشتبه به في هجوم الليلة على الأوبرا، دمر خلالها تمثال إميل أوست، و 'الفتى ذو القرن' '، دمرت تماما |
Evet, tek şüphelimiz de gittiğine göre hırsızı nasıl yakalayacağımızı biliyorsam ne olayım? | Open Subtitles | مع ذهاب المشتبه به الوحيد لا أحد يعرف كيف سنمسك به |
Ajan Krycek, zanlının nefes alamadığını gördüğü için odaya girdiğini söylüyor. | Open Subtitles | الوكيل كريسيك يقول بأنّه دخل الغرفة لأن المشتبه به كان يسكت. |
Bütün polis birimlerinin dikkatine, suikast şüphelisi çalıntı bir FBI aracıyla kaçıyor. | Open Subtitles | ليستعد كل رجال شرطه فيلاديفيا المشتبه في سياره مسروقه تابعه للمباحث الفيدراليه |
Paris'te bütün polisler ve CRS'in adamları, sokakta şüpheliye benzeyen herkesin... kimlik belgelerini kontrol edecek. | Open Subtitles | كل شرطي في باريس سيكون في الشارع لتفتيش الاوراق لاي واحد يشبه المشتبه به عن بعد. |
Bize ulaşan bilgiye göre federal yetkililer şüphelilerin terör faaliyetlerine karışmış olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | لقد أتتنا معلومة بأن السلطات الفدرالية تظن أن المشتبه به متورط بنشاطات ارهابية |
Beyin fırtınası yapmaya, şüphelileri adlandırmaya, detaylar sunmaya hazır olacaklardır. | TED | إنهم سيرغبون في طرح الافكار، الأسماء المشتبه بها، وتقديم التفاصيل. |
Ama o orospu çocuğu bir numaralı şüpheliniz, değil mi? | Open Subtitles | لكن هذا الوغد هو المشتبه به الرئيسى أليس كذلك ؟ |
Cadı zanlısı, kafasını kütüğün üzerine koyar, balta kafasına doğrultulur. | Open Subtitles | أأخذ الساحر المشتبه به وأضع رأسه على صخرة وأضربه بالفأس |
Müfettiş Lebel toplantı yapmamızı istedi... çünkü İngiliz Şüpheliyle ilgili yeni şeyler öğrenmiş. | Open Subtitles | المفوض ليبيل طلب هذا الإجتماع لأن لدية معلومات جديدة عن المشتبه به البريطاني. |
Nezarette bir şüphelimizin olduğunu bilmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يستحقون معرفة ان المشتبه به في قبضتنا |