ويكيبيديا

    "النوع من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tür
        
    • tip
        
    • tarz bir
        
    • böyle bir
        
    • çeşit
        
    • türden
        
    • kadar
        
    • gibi
        
    • biri
        
    • türde
        
    • öyle bir
        
    • şekilde
        
    • şeyler
        
    • tarzda bir
        
    • türü
        
    Harvard Üniversitesinde tam da bu tür bir girişim denedik. TED هذا بالضبط النوع من المداخلة الذي درسناه في جامعة هارفرد
    Umuyorum ki bu tür sanat sezgi ve gelecekte onu yapay zekâya nasıl uygulayacağımızla ilgili farklı düşünmemize yardımcı olacaktır. TED أملي أن هذا النوع من الفن سيساعدنا أن نفكر باختلاف في حدسنا وكيف نطبق هذا على الذكاء اصطناعي في المستقبل.
    Bu tür hedef odaklı çalışmalar, çocukların dikkat ve konsantrasyon becerilerinin geliştirmesine de yardımcı olur. Bundan dolayı çok yararlı. TED هذا النوع من الممارسة القائمة على هدف أيضا يساعد الأطفال على تطوير قدراتهم على الانتباه والتركيز و هذا أمر عظيم
    Bu tip bir teknoloji milyonlarca aracı tek bir sisteme entegre edecek. TED هذا النوع من التكنولوجيا سوف يدمج الملايين من المركبات في نظام واحد
    Bu tarz bir insan mısın yoksa şu tarz mı? TED هل أنت من هذا النوع من الشخصيات أم من ذاك؟
    Senin gibi birisi nasıl olur da böyle bir iş yapar? Open Subtitles كيف يمكن لشخص مثلك أن يقوم بهذا النوع من العمل ؟
    Fakat burda olma nedenim bu tür bir tasarımı anlatmak değil. TED لكني لم آت إلى هنا للحديث عن ذلك النوع من التصميمات.
    Yayılmalar daha dar, çünkü insanlar bu tür şeyler alıp satıyor. TED يعتبر الانتشار ضيقا لأن الناس يقومون بتداول هذا النوع من الأشياء.
    Ancak bu hayvanlarda meydana geldiğinde bu tür simetri radyal simetri olarak bilinir. TED لكن عندما يتعلق الأمر بالحيوانات، يعرف هذا النوع من التناظر بـالتناظر نصف القطري.
    Bu tür yemekler beni kendi yemeğimi pişirmeyi öğrenmeye itti. TED هذا النوع من الطبخ هو ما جعلني أتعلم الطبخ بنفسي.
    Hareketli toplumumuz, bu tür işleri desteklemiyor ya da hatta değer vermiyor. TED مجتمعنا سريع الخطى لا يدعمُ أو حتى يقدر هذا النوع من العمل.
    Fakat hiçbir zaman o tür hikâyeye olan sevginizden vazgeçmiyorsunuz. TED لكن حبك لا يكبر أبدًا عن هذا النوع من القصص.
    Tüm normal sosyal etkileşimimiz bu tür müşterek ifadelere bir tür davete dönüşür. TED كل تفاعلاتنا الاجتماعية الطبيعية تصبح نوعا من الدعوة لهذا النوع من التعبير الجماعي.
    Bu iki şeyin birleşimi bu tür salonlara daha farklı bir müzik türünün daha iyi uyduğu anlamına geldi. TED إندماج هذين العاملين معاً كان يعني أن نوعاً مختلفاً من الموسيقى سيتلائم بشكل مثالي مع هذا النوع من القاعات.
    Bu arada, dönüştürme, özellikle bu tip dönüştürme çok fazla sıcaklık ortaya çıkarıyor. TED بالمناسبة، عمليّات التسميد تصدر كميات عالية من الحرارة، وخاصّة هذا النوع من التسميد.
    Buralarda hiç kimse bu tip bir olay konusunda tecrübeli değildir. Open Subtitles لا يوجد أحد هنا ذو خبرة في هذا النوع من الجرائم.
    Geleneksel işadamlarına bu tarz bir yetkilendirmeden bahsettiğinizde, hayvanat bahçesine ait olduğunuzu düşünürler. TED عندما تتحدثون عن هذا النوع من التفويض لرجال الأعمال التقليديين، يعتبرون أنك مجنون.
    Bu tarz bir şeyin bir öğrenciyi gerçekten okula çekebileceğini düşünüyor musunuz?" TED هل تظنوا ان هذا النوع من الحديث يمكن ان يدفع شخصاً للتعلم
    Sessiz frankly, böyle bir şey daha önce hiç denenmedi.. Open Subtitles بصراحة هذا النوع من الأشياء لم يتم تجربته من قبل
    Bence bunun sebebi... ...bu çeşit ekmeğin... ...gerçekten de güvenilir olduğunu düşünmemizden dolayı. TED وأعتقد أنه بسبب أنّنا نعتقد أنّ هذا النوع من الخبز يرمز إلى الأصالة.
    Bu sadece bir dehanın farkedeceği türden zor bir belirti. Open Subtitles ذلك النوع من الدليل الغير ملحوظ فقط عبقري بإمكانه ملاحظته
    Senin böyle bir azmin olsa şimdiye kadar general olmuştun. Open Subtitles إذا كان عندك هذا النوع ..من الإصرار ستكون جنرال الأن
    Bunun gibi soruları her zaman sorarız ve bir cevap alabilmeyi bekleriz. TED نحن نسأل هذا النوع من الأسئلة أغلب الوقت، ونتوقع أن نجد الإجابة.
    Sadece konuşacağız, değil mi bayım? Ben o tür biri değilim. Open Subtitles قل ما لديك الآن سيدي، لست من ذاك النوع من الرجال
    Bu benim hedef müşterilerimi yalnızca baştan çıkaracak türde bir şey. Open Subtitles ذلك النوع من الأمور من شأنه أن يغري فقط عملائي المستهدفين
    Teknik olarak sonuncusuyla ilgili size yardımcı olamam çünkü öyle bir doktor değilim. Ama sizi, yardım edebilecek birine yönlendirebilirim. TED تقنياً، لا يمكنني مساعدتك بالأخيرة لأنني لست من ذلك النوع من الأطباء، ولكن يمكنني أن أرشدك باتجاه شخص يمكنه مساعدتك.
    Herkes kağıdı ve mürekkebi yapabilir ama bu kadar karışık şekilde para yapabilecek sekiz tane usta matbaacı var. Open Subtitles أي شخص يصنع الورق والحبر ، ولكن هناك فقط 8 طابعات رئيسية قادرة على هذا النوع من العملة المعقدة.
    Ancak aynı zamanda benim istediği tüm dev füzeleri elde edebilecek tarzda bir kız olduğumu bilmesini salık veririm. Open Subtitles لكن عليه أن يعلم أنني ذلك النوع من الفتيات التي بإمكانها أن تأخذ كل أنواع القذائف العملاقة التي تريدها
    Bu akım türü alt üst olduğu zaman ne yaparsınız? TED ماذا نعمل الآن بعد ان حدث هذا النوع من التعكر؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد