ويكيبيديا

    "النووي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nükleer
        
    • DNA'
        
    • ait
        
    • uyuyor
        
    • atom
        
    • lar
        
    • CODIS
        
    • RNA
        
    Şimdi çoğunuz nükleer füzyon diye bir şey yok diyorsunuzdur,. TED محتمل أن معظمكم يقول: لا يوجد ما يسمى بالإندماج النووي.
    Bir noktada, böyle bir topun sıcaklığı nükleer füzyon için yeterli duruma geldi. TED عند نقطة ما، كان قلب الكرة أصبح ساخناً بالقدر الكافي لحدوث الاندماج النووي.
    nükleer radyasyon, yerden sızan bir gaz olan radon gibi doğal kaynaklardan gelir. TED الإشعاع النووي يأتي من مصادر طبيعيّة، مثل الرادون، وهو غاز ينبعث من الأرض.
    Savaştan bu yana Amerika'nın elinde tuttuğu nükleer tekeli bitirmeye kararlıydılar. Open Subtitles عقدوا العزم على وضع حد للإحتكار النووي الأمريكي القائم منذ الحرب
    Tek bir kromozom. Ve her bir kromozomda iki DNA ipliğiniz var. TED اذا هذا كروموسوم وحيد وفي كل كروموسوم تملك شريطين من الحمض النووي
    Kuzey'in nükleer program yürüttüğü şüpheleri ve ABD donanmasının Güney Denizi'ne ilerleyişi arasında ülkede gergin bir hava hakim. Open Subtitles التوتر بلغ أعلى مستوياته وسط شكوك من كوريا الشمالية بشأن برنامجها النووي وتقدم سفن الولايات المتحدة في بحر الشرق.
    Bu birim tam 1 0 saniyede 50-megaton nükleer patlamaya yol açar. Open Subtitles هذه الوحدة ستنتج 50 مليون طن من الإنفجار النووي في عشرة ثواني
    Pençe 2'den Operatöre. nükleer toz bulutu hedefin güneydoğusundaki köyü kapladı. Open Subtitles من 2 إلى القاعدة, الغبار النووي يغطي الجنوب الغربي لمنطقة الهدف
    Beni oraya götürebilir misin? Bir tamir hangarında çalışıyor, 7. nükleer Tesisi'nde. Open Subtitles إنه تعمل في سقيفة تصليح في المفاعل النووي 7، سوف أساعدكِ للدخول
    Eğer bir şey olur da, ölürsen nükleer saldırıyı durdurmanın hiçbir yolu kalmaz. Open Subtitles إذا حدث شيء و قتلت فلن يكون هنالك أي طريقة لايقاف الهجوم النووي
    nükleer reaktörü %100 konumuna getir. Kimse de beni rahatsız etmesin. Open Subtitles شغل المفاعل النووي على مائة درجة وإحرص على ألا يتم إزعاجي
    Birleşmiş Milletler nükleer programımız ile ilgili endişelerin giderilmesini istiyor. Open Subtitles الامم المتحدة تطالب بأن تقوم بمخاطبة المجلس بخصوص البرنامج النووي,
    3 hafta önceye kadar nükleer silah neye benzer bilmiyordum. Open Subtitles حتى قبل ثلاثة أسابيع، لم اكن اعرف شكل المفاعل النووي
    Pakistan'a yapılan nükleer saldırı hükümetin haklı göstermeye çalıştığı bir terörist tehdit miydi... Open Subtitles الهجوم النووي على باكستان هل كان التهديد الإرهابي الذي استخدمته الحكومه لتبرير أفعالها
    Gizli nükleer füzyonu değil ya! Lemon. Annabeth, ben, Lemon... Open Subtitles ليس سر الاندماج النووي ليمون , أنابيث اوه , رباه
    Kim Jong bilmem ne nükleer aletini sallayıp duruyor gene. Open Subtitles حقاً؟ لذا، كيم جونج مهما كان فليَضْربُ قضيبه النووي ثانيةً.
    nükleer saldırı başarısız oldu ve Baek San IRIS ajanı olma suçundan tutuklandı. Open Subtitles محاولات الارهاب النووي فشلت وتم القبض على بيك سان بتهمة التجسس لصالح ايريس
    Endişemiz, düşmanlarımızın nükleer programlarına yardımcı olacak teçhizatlar yapıp satıyor olma ihtimali. Open Subtitles القلق أنه يزود معدات يمكن أن تسخدم في البرنامج النووي لدى أعدائنا
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    Neden hikaye? Bence bu konuda hevesli yaratıklarız, DNA'mız bize hikaye anlatmamızı söyler. TED لماذا قصة؟ حسنًا أعتقد بأننا مسلكين يأمرنا الحمض النووي الخاص بنا بإخبار القصص
    Bu içgüdüyü silip atmak nesiller sürüyor, bu DNA'yı, insanların ruhundan atmak. TED يستغرق الامر اجيالا لاستئصال هذا المرض، من حمضنا النووي, من روح الناس.
    Bu halıda sana ait DNA bulundu. Bir dakika beyler. Open Subtitles تم العثور على الحمض النووي الخاص بك على هذه السجادة.
    DNA'lar uyuyor, her yerde parmak izleri vardı, teşhis de edilince mahkumiyeti kesinleşmişti. Open Subtitles طابقنا الحمض النووي وكانت بصماته في كل مكان لذا بتعرفها عليه ختمنا المسألة
    Maymunları uzaya yollamaktan tutun da, çaresiz köpekler üzerinde atom patlamaları deneylerine, primatları nükleer radyasyona maruz bırakmaya kadar çeşit çeşit araştırma. Open Subtitles منارسالالقرودفيالفضاءالخارجي، واختبار التفجيرات الذرية على الكلاب عديمة النفع، إلى تعريضهم للإشعاع النووي.
    DNA sonucu geldi. Dişi. CODIS'te eşleşme yok. Open Subtitles عاد الحمض النووي أنثوي لا تطابق في سجل الدم الجنائي
    Onların DNA yerine RNA ları vardır. TED لديهم ما يدعى بالحمض النووي الريبي كبديل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد