ويكيبيديا

    "بأكثر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en
        
    • fazla
        
    • fazlasını
        
    • başka
        
    • fazlası
        
    • daha çok
        
    • şekilde
        
    • fazlasıyla
        
    • çok şey
        
    • üzerinde
        
    • fazlasına
        
    Şu anda çoğumuzun hayatında gördüğü en zorlu dönemden geçiyoruz. TED والآن، ونحن نمر بأكثر الأوقات تحديًا في حياة الغالبية منا.
    Ve bu soruna için en basit çözümü düşünmeye çalıştık. TED ثم فكرنا بأكثر الحلول بساطةً نستطيع تنفيذها لحل هذه المشكلة.
    Şimdiye kadar akıntıya ve rüzgâra karşı şavaşarak, 200.000'den fazla kürek çekti. TED حتى هذه النقطة، قامت بأكثر من 200000 تجذيفة، تتصارع مع التيار والرياح.
    Bu, Taylor'a bize saldırması için daha fazla sebep verecektir. Open Subtitles بالإضافة لتزوديها بأكثر من عذرٍ لشنّ هجوم عسكري وقائي ضدنا
    - Oh, hayır, hayır, hayır. Erkenden çok fazlasını veremezseniz. Open Subtitles لا لا لا لايمكنك أن تقوم بأكثر , لازال مبكراً
    Bu faaliyet aptallık ve olası en iyi koşullarda itiraz etmek isterim. Open Subtitles هذا العمل هو حماقة، وأنا أرغب بأن احتج عليه بأكثر شدة ممكنة
    İnsanlık tarihinin en aşağılık savaşı, dünya yüzeyini tahrip etti. Open Subtitles تم تدمير سطح الأرض بأكثر الحروب حقارة في التاريخ البشري
    Marcus Antonius'a içten teşekkürlerimi sunarım, kendisi çok cömert davranarak beni, akla gelebilecek en ümit verici konuyla ödüllendirdi. Open Subtitles , أنا أقدم أخلص الشكر لمارك أنتوني و الذي قدم لي بكرم . بأكثر المواضيع الواعدة التى يمكن تخيلها
    O aldı. Ülkenin en sıkıcı yerine indirimli kitap gerekiyor. Open Subtitles آمل أن هناك تخفيض للحجز بأكثر البقاع مللاً في البلاد.
    Geçtiğimiz 10 yılda, Madagaskar bu yırtıcılar hakkındaki en kapsamlı kanıtları sağlamıştır. Open Subtitles خلال العشر أعوام الماضية، أمدَّتنا مدغشقر بأكثر البراهين شمولاً عن هؤلاء المفترسين
    İnsanoğlunun elindeki en karmaşık tekniklerle bu şişenin içeriğini araştırdım. Open Subtitles حلّلتُ محتويات هذه القارورة بأكثر التقنيّات المتطوّرة المتوفّرة لدى البشر.
    Lorenzo 104 puanla ve dörtten fazla yarış galibiyetiyle Rossi'den önde. Open Subtitles لورنزو يتقدم على روسي بـ 104 نقطة بأكثر من أربع إنتصارات
    Majesteleri, ben yaşayan her adamdan daha fazla düello kazandım. Open Subtitles مولاتي، لقد فزت بأكثر من قتال في حياة أي رجل
    Geçen sene, elli milyardan fazla bir kazanç elde etmişler. Open Subtitles العام الماضي أداروا أصول تُقدر بأكثر من 50 مليار دولار.
    Ama sokaktaki insanlar bizden fazla ona destek olmak isterse onlarla çatışmayacağım. Open Subtitles ولكن الشارع يريد استثماره بأكثر مما نستطيع بمفردنا، لن أقاومهم حيال ذلك
    Bunun yanı sıra, kitap anlaşmasında kazandığın paradan daha fazlasını kazanacaksın. Open Subtitles وبعد ذلك ستجد ان الفيلم جاء لك بأكثر مما باع الكتاب
    Fakat doğanın bu gücü bizi dünyaya geri döndürmekten... çok daha fazlasını yapmaktadır. Open Subtitles لكن هذه القوة من الطبيعة تقوم بأكثر من مجرد جعلنا نعود إلى الأرض.
    İki deniz piyadesi düşmana rehin düşmüştü ve bundan fazlasını söylemeyeceğim. Open Subtitles اختطف الأعداء جنديين من مشاة البحرية ولن أتفوه بأكثر من ذلك.
    Şimdi, anımsayan benlik anımsamaktan başka şeyler de yapar ve hikayeler anlatır. TED الآن، تقوم نفسية الذكرى بأكثر من التذكر وإخبار القصص.
    Mitchell, Ben'in babası değil. Bir sperm donöründen fazlası değil. Open Subtitles ميتشل ليس والد بين ليس بأكثر مما سيكون بمتبرع نطف
    Beni adamların yanına döndürmek için daha çok dua etmen gerek. Open Subtitles وددت أن أقوم بأكثر من الصلوات لتعيدني إلى الرمال بجانب الرجال
    Nasıl? Yerel topluluklarla, onların tarım ve ekonomisine yatırımla, daha dikkatli bir şekilde gözlemleyerek, kanunları daha da sıkı bir şekilde uygulayarak. TED كيف؟ بتدخل السكان المحليين، باستثمارهم في فلاحتهم واقتصادهم، بمراقبة أكثر حذرًا، وبتنفيذ القانون بأكثر صرامة.
    # Görünen o ki, bizim şüphelerimizden... # # ...çok daha fazlasıyla, bu işlerin içindeydi. # Open Subtitles بكل الأحوال ققد ظهر بأنه متورط بشدة و بأكثر مما كنا نشك
    Bir haftada, çoğu ailenin 20 senede yaşadığından daha çok şey yaşadınız. Open Subtitles وقد مررت الأسبوع الماضي بأكثر مما تعيشه معظم العائلات خلال 20 عاماً.
    Aslına bakarsanız, üzerinde düşündüğünüzde, en harika zamanda yaşadığımızı fark edebilirsiniz. TED في الواقع، إذا فكرت في ذلك، نمر بأكثر اللحظات جمالا في حياتنا.
    Yaratık tarafından saldırıya uğradı. Muhtemelen sadece dış yaralanmadan fazlasına sebep oldu. Semptomlara baksana. Open Subtitles لقد هاجمه الوحش ربما اصابه بأكثر من الرضوض, انظري إلى الأعراض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد