"باليوم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• günde
• gün
• Bugün
• günü
• günün
• günlük
• günden
• Bugünün
• güne
• gününde
• saat

Tüm işini kendi görürdü, bense günde beş sigara içen kendi halinde biriydim.
كان هو العمل كله, بأستثناء أنى كنت فتى الاستطبل مقابل 5 سجائر باليوم

Çalışıyor olsam günde 5- 6 kez evinin önünden geçmeyeceğimi söylüyor.
يعتقد ان علي العمل وليس الحضور الى هنا 5 مرات باليوم

Bense kalçalarım ayak bileğime sarkmasın diye günde beş mil koşuyorum.
وانا هنا .اركض خمسة اميال باليوم حتي لاتصل سمانتي الي كواحلي

Bir gün, patronunun karısı geldi Bay H ve Veronica'yı samimi şekilde konuşurken gördü ertesi gün geçici personelin suyu kaynadı.
باحد الايام , زوجه المدير اتت الى هنا رايت السيد هيل وفيرونكا يتكلمان عن قرب باليوم التالي شربنا نخب تركها للعمل

Ertesi gün, ona bir araba finanse ettim, sorgusuz sualsiz.
باليوم التالي اعطيت هذا الرجل سيارة دون طلب أي شئ

Aklına bir şey gelmesin. Onu günde 3 kez doyurdum.
إذا كانت لديك أي مخاوف فقد أطعمته 3 مرات باليوم

Çok zor ve ben onunla günde birkaç saat geçiriyorum sadece.
إنها صعبة ، و أنا فقط عملت معه لساعات قليلة باليوم

günde 20 saat çalışıyorum herkes beni sıkıştırıyor ve çoğunluğu kaybettik.
انا أعمل ل 20 ساعة باليوم خسرت الاغلبية وهم حاليا يخنقونني

Bir basketbol kampına gittim ve orada bize günde altı saat idman yaptırdılar.
انا كنت اذهب الى مخيم كرة السلة وهم يجعلونا نتدرب ستة ساعات باليوم

Dört bin yedi yüzdeyim. günde on bin adımdan fazla.
انا في 147 الان اكثر من 10 الاف خطوة باليوم

Kuzenim günde altı veya yedi kutu içiyor ve sadece üç yaşında.
من المحتمل سته إلى سبع علب باليوم وهو بالثالثه من عمره فقط

Çoğu anne günde iki saat ders verecek kadar önemsemiyor çocuklarını.
حسناً, كما تعرف بعظم الامهات لا يهتمون بأطفالهم لتدريسهم ساعتين باليوم

Fakat bir gün bana güvenirken, ertesi gün kapıya konmuştum.
لكنّه وثق بي ذات يوم، و باليوم التالي أصبحتُ طريداً.

Aslında, söylemeyecektim ama daha bizi kovduğun gün artık sana ihtiyacımız kalmamıştı.
في الواقع، بالنسبة لي، حاجتنا لك اختفت باليوم التالي من طردك لنا.

Bu da 7 gün 24 saat bana ulaşabileceğiniz anlamına geliyor.
مما يعني سأكون متاحة لك24 ساعة باليوم 7 ايام في الاسبوع

Kubbe'nin belirdiği gün geliyorsun. Kimse nereden geldiğini bilmiyor ve bir şey söylemiyorsun.
لقد ظهرت باليوم الذي ظهرت فيه القبة، ولا أحد يعلم من أين أتيت

gün içinde mümkün olduğunca boş kalmanız için programınızı tekrar düzenledim.
،لا، لقد أعدت ترتيب جدولكِ كي تحظي باليوم الأيسر على الإطلاق

Tahtı yeniden aldığım günün rüyasını gördüm ve şimdi nihayet o gün geldi.
لقدْ حلمتُ باليوم الذي سأستعيد فيه العرش و الآن, ها قدْ جاء أخيراً

Ben en az 500 tane avladım. İnanın, Bugün av günü değil.
لقد قتلت ما يزيد على 500 منها واقول لك بان هذا ليس باليوم المناسب

O zamanın geldini bize gösterseler ve bir şekilde... o günü önceden bize anlatsalar... ölümden asla kaçamayız Belki aynı günün ilerleyen saatlerinde.
هو أبدا لا يخطر لنا بأنه له أي اتصال باليوم الذي بدا فعلا أو أن ذلك الموت يمكن أن يصل في وقت العصر

İzin veriyorlar ve bizim de günlük 40-50 konsere gitme şansımız oluyor.
هم يمنحون السماحية و نحصل يومياً على 40 أو 50 حفلة باليوم

Merak etme ufaklik Daha ilk günden asmazlar.
مهلاً, لا تقلق يا فتي هم لا يرفدون أحداً باليوم الأول

Bugünün benim maaş günüm olması gerekiyordu biliyorsun.
كان يفترض باليوم أن يكون يوم الدفع، وأنت تعلم ذلك.

Şehir bacaklarını yaymıştı. "Ye, iç, eğlen" saçmalıkları, "güne hakimdi."
المدينه كلها انغمست فى الشرب والأكل ومحاولة التمتع باليوم بأقصى درجه

Öyleyse, bu ulusal yas gününde ne diyebilirim ki? Sözüm ona ulusal yas.
ما الذي أقوله عن اليوم المسمى باليوم العالمى ؟