Benden arkadaşımı ele vermemi istemiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تريدني أن أشي بصديق ، أليس كذلك ؟ |
Aksi halde en azından, çok iyi bir arkadaş kazanmış olurum. | Open Subtitles | وان لم يكن .. , فعلى الاقل فقد خرجت بصديق عزيز |
Cindy, şu arkadaşlık olayını düşünüyordum da bana bu kadar ilgi gösteren arkadaşım hiç olmamıştı. | Open Subtitles | كنت أفكر فى صداقتنا لم أحظى قط بصديق يحبنى مثلك |
arkadaşımla tanışmalısın. O da aynı böyle konuşur. | Open Subtitles | ستضطرين للالتقاء بصديق لى إنه يتحدث مثلكِ تماماً |
Bir arkadaşı aramam gerekirse bunu hatırlarım, tamam mı? -Öyle yap. | Open Subtitles | سوف أتذكر هذا اذا أحتجت أن أتصل بصديق,أوكى؟ |
Belki de para için bir arkadaşını arayabilirsin ya da bekle! | Open Subtitles | ربما يمكنك الإتصال بصديق ليجلب النقود أو ,انتظري |
Tüm bunları kaldırmak için bir arkadaşın sana yardım edebilir. | Open Subtitles | كان يمكنك أن تستعين بصديق مثلي ليخرجك منها |
Pekala size eski bir arkadaşımı tanıtmak istiyorum. Ona karşı konulamaz. | Open Subtitles | أُريدكم جميعاً أن تلتقوا بصديق قديم لي.. |
Hayır, bir arkadaşımı hatırlattın bana. | Open Subtitles | كلا، كلا. إنّه مجرد أنكِ ذكرتني بصديق ليّ فحسب. |
Mesele şu ki bana eski bir erkek arkadaşımı hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | الأمر هو ، أنكَ تُذكرني بصديق سابقاً لي. |
Bir dahaki sefere pisliğe bulaşır ve arkadaş ararsan bir şeyi hatırla: | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تحتاج فيها إلى معروف وتتصل بصديق ، تذكر شيئاً واحداً |
Bazı oyunlar oynarsınız, bir kitap okursunuz, bir arkadaş bulursunuz. | Open Subtitles | نلعب بعض الألعاب ونقرأ كتاباً ونتصل بصديق |
Bir arkadaş edinmen yani. | Open Subtitles | وأعتقد أنه سيكون من الجيد لك .. حسناً أن تحظى بصديق |
Fakat ben 12 yaşındayım ve tek bir gerçek arkadaşım bile olmadı. | Open Subtitles | لكنني في الـ12 من عمري و لم أحظى بصديق حقيقي أبداً |
arkadaşım olmasını yeğlerim ama... | Open Subtitles | لست بحاجة لأعداء جدد افضل أن احظى بصديق ..ولكن |
Bu arada kendi spor salonu olan bir arkadaşımla konuşacağım. | Open Subtitles | أتعلم , سأتصل بصديق لي لديه صالة للألعاب الرياضية |
Bir arkadaşı bile çok zorlarsan neler olabileceğini tahmin edemezsin. | Open Subtitles | أنت من بين كل الناس يجب أن تعرف ما يحدث عندما تدفع بصديق إلى بعيد |
Her gün havaalanında Şahın başka bir arkadaşını yakaladıklarını biliyor musunuz? | Open Subtitles | أنت تعلم انه في كل يوم يمسكون بصديق ما للشاه |
Seninle bağlantı kuran bu arkadaşın sağlam mı? | Open Subtitles | لقد استخدمت هذا الاسم من قبل هذه حركة هفوية عندما تتصل بصديق قديم لك |
Barda bekle. Bu, eski bir dostu selamlama şekli değil. | Open Subtitles | انتظر في البار هذه ليست طريقة للترحيب بصديق قديم |
Bir kız arkadaşıma soracağım, onda kalabilirmiyim diye. | Open Subtitles | أتصل بصديق لى من المدينة على ما أظن وأرى أذا ما كان شخص ما سيسمح لى بالمكوث عنده لليلة |
Benim bir kaç arama yapmam gerek ve eski bir arkadaşla görüşmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لإجراء بعض المكالمات واللحاق بصديق قديم. |
Jack'ı kaçırmış olabilirim ama eski bir dosta rastladım. | Open Subtitles | قد لم ألحق بجاك .. ولكني لحقت بصديق قديم |
Seninde arkadaşa ihtiyacın var. Çünkü kendi başına gidecek olursan herşeyini kaybedeceksin. | Open Subtitles | يمكنك أن تستفيد بصديق لأنك لو غادرت لوحدك |
Hiçbir şey. Tek söylediğimiz, senin hiç yakın bir arkadaşının olmadığı. | Open Subtitles | لاشيئ، نحن نقصد أنك لم تحظى بصديق حميم هذا ما في الأمر |
Eastern Havayollarından bir dostumu aradım. Durum iyi değil. | Open Subtitles | بالمناسبة, لقد إتصلت بصديق في الخطوط الجوية الشرقية, الأمر لا يبدو جيدا |
Tramvayları bize geri dönen unutulmuş eski bir dost gibi karşıladık. | Open Subtitles | لقد كانت فرحتنا بالخبر كفرحتنا بأستقبال بصديق قديم عائد إلينا |