Bush'un bağnaz sözleri, bir defalığına ağzından kaçırıp sonra geri aldığı sözler değildi. | TED | تعصب بوش لم يكن خطأ غير مقصود.. زلة لسان تراجع عنها بعد ذلك. |
Ağ sayfamızda bir süre boyunca bu fotoğraf durdu ancak bu fotoğrafı koyduktan sonra, artık iş başvurularının olmadığını farkettik. | TED | كانت لدينا هذه على موقعنا لفترة، لكننا أكتشفنا بعد وضعها على موقعنا ، لم يتقدم أي شخص لوظيفة بعد ذلك. |
Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . | TED | وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه. |
Genellikle ülkeler kendi hazinelerini kullandılar, ki bu ilginçtir, en azından benim için daha sonra yapmayı planladıklarım açısından ilginçti. | TED | والمثير للاهتمام، أن الدول وفرت معظمها باستخدام سندات خزائنها، وبرأيي على الأقل، هو مثير بالنظر لما أنوي فعله بعد ذلك. |
sonra geri geliyoruz, eğer bir telefonunuz yoksa, size basit bir telefon satıyoruz ve birkaç hafta sonra ona para yolluyoruz. | TED | بعد ذلك نعود، فنبيعك جهاز هاتف بسيط إن لم يكن لك جهاز من قبل، وبعد أسابيع قليلة، نبعث لك المال عبره. |
Herbir ayna ışık toplayacak ki daha sonra biz bunları bir araya getirelim. | TED | ستلتقط كل من هذه المرايا الضوء ويمكننا بعد ذلك تجميعه لكي نكون صورة. |
Yaprakları olduktan sonra, çiçekleri olacak ve çiçekleri açtıktan sonra, meyvesi olacak. | TED | و بعد ذلك سيكون لديها زهور و بعد الزهور سيكون لديها فواكه |
Ve ondan sonra birkaç kargo uçağı uçurttular ve sonra servis dışı bıraktılar. | TED | و حلقت بعد ذلك في رحلات شحن قليلة و ثم أخرجت من الخدمة. |
Yaptığı şey ilk etapta geniş adımlarla aramak, ama daha sonra oldukça hassas. | TED | وما تقوم به هو التحرك، بخشونة في بادئ الأمر وبدقة عالية بعد ذلك |
Ama sonra, Bayamanacao Deminan'a döndü ve Deminan'ın sırtına, burnundaki tütün salyalarını sümkürdü. | TED | بعد ذلك استدار بايامانوكوا إلى ديمينان، وبصق التبغ من أنفه على ظهر ديمينان. |
Daha sonra bunu buldum; büyük bir kavgayla Dünya Bankası'ndan ayrıldıktan sonra. | TED | ولقد عرفت السبب بعد ذلك بعدما تركت البنك الدولى بعد مناقشة حادة. |
Ve bazı insanlar Lego alışkanlıkları için gereken parayı bu küçük şeyleri satarak karşılıyorlar. Fakat sonra geminize hiç kimse yok. | TED | وبعض الناس سيقومون بتمويل عادة الليغو خاصتهم عبر بيع الناشئين في هذا المجال. لكن بعد ذلك ليس لديك ناشئين يعملون معك. |
sonra beni öptün ve ağlamam durdu, ve büyüdüğümüzde evlenme sözü verdin. | Open Subtitles | ثم قبلتني وتوقفت عن البكاء بعد ذلك وعدت ان تتزوجني عندما نكبر. |
Olabilir. Ama duydum ki sonra başka sözler de vermişsin. | Open Subtitles | قد افعل لكني سمعت اتك قطعت وعودا اخرى بعد ذلك |
Kafadan kontak diye düşündüm ve sonra onu hiç görmedim. | Open Subtitles | تصورتُ أنها مصابة بالجنون، فلم أعد أراها بعد ذلك الحين |
Yatakta çok iyisin, ama sonra tam bir pislik oluyorsun. | Open Subtitles | أنت ماهر بحق في الجنس، لكنك سيء جداً بعد ذلك |
sonra tuvalette hareket ettiğini duydum, sonra da tam bir sessizlik çöktü. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك سمعته يستخدم حوض الإغتسال و هذا آخر شئ أعرفه |
Sana bunu vermek istemiştim, daha sonra bir yerlere gidersiniz, diye. | Open Subtitles | أردت أن أعطيك هذا لتستطيع الخروج إلى مكان آخر بعد ذلك |
sonrasında genel skorlarını puanlamamızı sağlayan renk kodlu bir şablonumuz vardı. | TED | بعد ذلك نستعمل قالبًا ملونًا ما يسمح لنا بحساب نتيجتهم الكلية. |
Aynı zamanda tüm ülkenin dönüşümüne şahit olduğumuz için de çok şanslıyız. | TED | ولكن بعد ذلك نحن أيضا محظوظون جدا لنشهد التحول في البلد كلها. |
sonra artık dostum olmayı bıraktın ve Ardından bir daha benimle asla konuşmadın. | Open Subtitles | وبعد ذلك توقّفت عن كونك صديقتي ولم تتكلمي معي ثانية بعد ذلك أبدا |
O zaman daha önce hiç görmediğimiz bazı şeylerle karşılaştık. | TED | وما رأيناه بعد ذلك كان شيئًا لم نره من قبل. |
12:30'da temasa geçmeye çalışacağım ve ondan sonraki her 15 dakikada bir. | Open Subtitles | على رحلة رقم1055. سأحاول الأتصال في 12.30 وكل 15 دقيقة بعد ذلك |
Veya hemen sonrası, Han Hanedanı, hala 2000 sene öncesi. | TED | وجاءت بعد ذلك حقبة سلالة الهان وايضاً منذ 2000 عام |
Kabarcık sonradan ışık hızında yayılır, tüm uzayı doldurur ve Higgs alanını bildiğimiz halden yeni bir hale dönüştürür. | TED | بعد ذلك ستتمدد الفقاعة بسرعة الضوء, محتلة الفضاء كله, و محولة مجال هيقز من الحالة المعروفة الى الحالة الجديدة. |
Böylece 50 yaş civarında ünlü olabilir, ve hayatınızın sonrasını çok ama çok ünlü geçirebilirsiniz. | TED | وبالتالي هنا ستصير مشهورا في نهاية خمسينياتك، وستصير مشهورا للغاية بعد ذلك. |