9 yaşındayken, babam beni bir eş bulmam için Merkitlere götürüyordu. | Open Subtitles | بعمر التاسعه اصطحبني ابي الي قبائل المركيت للبحث عن عروس ملاءمه |
Dokuz yaşındayken annesiyle babasını kaybetti ve ailem onu yanımıza aldı. | Open Subtitles | لقد فقدت ابويها وهى بعمر التاسعة وقد قامت عائلتى بالأعتناء بها |
Ama mutlu yıllar diledi ve sekiz yaşına girmenin çok süper olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنه يقول لك عيد ميلاد سعيد و من الجيد أن تكون بعمر الثامنة |
Kız kardeşim o zaman 17 yaşındaydı ve bunu kaldıramadı. | Open Subtitles | أختي كانت بعمر 17 في ذلك الوقت ولم أتحمل ذلك |
Bir çocuk, 24 yaşlarında zayıf, siyah saçlı, asker tıraşlı. | Open Subtitles | فتى، ربما بعمر 24 سنة، نحيف، شعر أسود، قصة قصيرة. |
Evet, bak, sen 17 yaşındasın, eğer dışarı çıkmak istiyorsan, çık. | Open Subtitles | حسنا .. انظري أنت بعمر 17 سنة، عندما تحبين الخروج اخرجي |
On dört yaşındaydım ve bastırdığın bütün enerjini bana yönlendirmiştin. | Open Subtitles | كنتُ بعمر الرابعة عشر و وقتها وجهتي .. كل. .. |
16 yaşından bu yana, ona kardeşim gibi göz kulak oldum. | Open Subtitles | راعيتها منذ كانت بعمر السادسة عشر كما لو كانت أختي الصغيرة |
2001 yılında 17 yaşındayken, uyuşturucu ve silah bulundurmadan hapiste kalmış. | Open Subtitles | تم حبسها في عام 2001 بعمر السابعة عشر لحيازتها المخدرات والأسلحة |
On dokuz yaşındayken ailenin çiftliğini terk ettiğin gün yaşananları anlatsana. | Open Subtitles | صفي الأحداث بذلك اليوم الذي تركتي فيه والديك بعمر الـ 19 |
On dokuz yaşındayken ailenin çiftliğini terk ettiğin gün yaşananları anlatsana. | Open Subtitles | صفي الأحداث بذلك اليوم الذي تركتي فيه والديك بعمر الـ 19 |
İşte bu da benim 115 yaşına kadar çalışmamın sebebi. | Open Subtitles | ولِهذا أنا سَأكُونُ في شغلِي حتى أَنا بعمر 115 سنةً. |
Benim de 30 yaşına kadar hiç kız arkadaşım olmadı. | Open Subtitles | لو تعرف، لم يكن لدي رفيقة حتى أصبحت بعمر الثلاثين |
Benim biricik çocuğum öldürüldü. 12 yaşındaydı. Haberiniz var mıydı? | Open Subtitles | طفلتي الوحيدة قتلت كانت بعمر الـ 12، هل سمعتِ عنها؟ |
9-10 yaşlarında küçük çocuklar bulurlar ve çeteye bağlanmaları için onlara cinayet işletirler. | Open Subtitles | يجدون فتية بعمر 10 او 9 سنوات و يجعلوهم يقتلون أُناساً ليربطوهم بالعصابة |
17 yaşındasın ve benim yaptığım gibi doğru birini bulana kadar bekleyeceksin. | Open Subtitles | أنت بعمر 17 وسوف تحتمل نفسك حتى تجد الشخص المناسب كما فعلت أنا |
Şunu söyleyeyim, altı yaşındaydım ve beni giydiren de kardeşimdi. | Open Subtitles | للعلم بالشيء، كنت بعمر السادسة، وأخي هو من ألبسني ذلك |
16 yaşından beri görmediğin birine duyduğun güvenle etkilendim babalık. | Open Subtitles | أَنا مُتَحَرّكُ بإيمانِكَ في شخص ما أنت لم تره منذ كَانَ بعمر 16 سنةً، ياأبي |
Bir dakikalığına düşünün: 1.1 milyar dolar ve 26 yaş. | TED | فكروا في ذلك لبرهة: 1.1 مليار دولار، بعمر 26 سنة. |
O sırada, yedi yaşında olan zihnimde, Miami'deki bir yaz kampına gideceğimizi düşünüyordum. | TED | وبينما كان عقلي بعمر السابعة كنت أظن أننا سنذهب للتخييم الصيفي في ميامي |
On yaşımdan beri bu parti için ne düşündüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعلم أنني حلمتُ بحفلة هدايا زفافي عندما كنتُ بعمر العاشرة؟ |
Bu tarih. Ben 13 yaşımdayken, böyle şeyler yapmaya bayılırdım. | Open Subtitles | عندما أنا كُنْتُ بعمر الـ13، كُنْتُ أَحبُّ عَمَل أشياءِ كهذه |
Eğer bir asi bıyığı uzatacak yaşta olsaydın seninle hemen çıkardım. Vay canına. | Open Subtitles | أتعلم ، لو كنت بعمر يسمح لك بتربية شارب كنت سأخرج معك حالاً |
22 yaşımda genç bir aygır olduğumdan beri benimle birlikte. | Open Subtitles | تباً، كانت لدي منذ أن كنت فحلاً صغير بعمر 22 |
Şimdi 75 yaşında ve oldukça güzel yaşlı bir bayan. | Open Subtitles | إنها بعمر الـ 75 الآن لكنها سيدة عجوز جميلة تماما |
Vefakâr bir şekilde yedi yaşıma basana dek beni anne sütüyle besledi. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، زودتني بالحليب من صدرها حتى أصبحت بعمر السابعة |