ويكيبيديا

    "بعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzak
        
    • uzun
        
    • günü
        
    • gününü
        
    • uzaklarda
        
    • gününde
        
    • uzağa
        
    • uzaklardan
        
    • uzaklara
        
    • kadar
        
    • dışında
        
    • günümü
        
    • uzaktasın
        
    • ileri
        
    • uzaktan
        
    Yaratıcılığın, insana refakat eden kutsal bir ruh olup, insanlara, meçhul ve uzak bir kaynaktan, anlaşılmaz sebeplerle geldiğine inanıyorlardı. TED أعتقد الناس أن الإبداع كان روحاً إلهية مصاحبة جاءت إلى البشر من مصدر بعيد وغير معروف، لأسباب بعيدة وغير معروفة.
    Bu, şeytani yöneticiler tarafından uzak bir gezegenden nasıl getirildiklerini anlatıyor. Open Subtitles يقول بأنهم جلبوا هنا من كوكب بعيد من قبل الحكام الشريرين
    İnsanlar uzun zamandır medyayı seks hakkında konuşmak için kullanıyor. TED يستخدم الناس وسائل الإعلام ليتحدثوا عن الجنس منذ زمن بعيد.
    Neden kızlar seni uzun süre önce kapmamış anlamadım. Ben de anlamadım. Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا لم يرتبط بك بعض البنات منذ عهد بعيد
    Bir doğum günü kutlamasına bile askeri düzen içinde davranır. Open Subtitles انه يتعامل مع الامر العسكرى و كأنه تهنئة بعيد ميلاد
    Gelecek ay 10. yaş gününü kutlayacak olan çocuk, annesinin gözetiminde. Open Subtitles الولد، الذي يحتفل بعيد ميلاده العاشر الشهر القادم، تحت عناية أمّه.
    Bu kolluklar çok uzak bir gezegende kalıntılar arasında bulundu. Open Subtitles هذه عصابات اذرع وجدت بين خرائب قديمة على كوكب بعيد
    O saf bembeyaz manzarada yabancı, uzak bir dünyada gibi hissedersin. Open Subtitles في ذلك المنظر الابيض الصافي تشعر وكأنك في عالم غريب بعيد
    Haritada çok uzak görünmüyor ama her şey ölçeğe bağlı aslında. Open Subtitles اعلم انه لا يبدو بعيد على الخريطة لكنه يعتمد على المقاييس
    25 yaşına geldiğinde de, çocukluğun uzak bir hayalden başka bir şey olmayacak. Open Subtitles وبمرور الوقت أصبحت فى الخامسة والعشرين طفولتك لن تصبح أكثر من حلم بعيد
    Bu o tip şeyleri yapabileceği bir yerden oldukça uzak. Open Subtitles ذلك طريق طويل بعيد من سحب هذه الانواع من الاطراف
    Madem ki senin ikinci dereceden kuzenisin neden benden uzak durmuyorsun? Open Subtitles وبما أنك ابن عمي من بعيد لما لا تبقى بعيداً عني
    Benimle konuşmak için bu kadar uzun yol geldiğinize göre haydi, konuşalım. Open Subtitles و بما أنّكِ قدمتِ من مكانٍ بعيد لتتحدّثي معي، لنتحدّثْ، بكُلّ السُبُل.
    O kapıyı ona uzun zaman önce kapattık. Artık yalnız. Open Subtitles لقد أغلقنا هذا الباب أمامه من زمن بعيد إنه وحده
    Eğer beni gerçekten öldürmek istiyorsan bunu uzun zaman önce yapmalıydın. Open Subtitles إذا كنت حقاً تريد قتلي ، لكنت فعلتها منذ زمن بعيد
    İşte Kızılderililer, bize Şükran günü nasıl kutlanırı öğretenler selam veriyor. Open Subtitles وهذه عربة تحيي الامريكيين الأصليين الذي علمونا كيف نحتفل بعيد الشكر
    Seksi doğum günü mü yoksa canlanan mankeni mi yaptı? Open Subtitles هل قامت بعيد الميلاد المثير أم الفقمة التي تعود للحياة؟
    Olabilecek en şatafatlı doğum gününü düzenleyeceğim, sen de davetlisin. Open Subtitles وسأقوم بالتنظيم النهائي للأحتفال بعيد ميلاد فخم وأنت المدعو له
    İklim dediğimizde soyut, çok çok uzaklarda olan bir iklimden bahsetmiyoruz. TED المناخ ليس حقاً حول المناخ المجرد والبعيد بعيد، بعيد جداً منا.
    Evine kadar gelip doğum gününde sana... ..mutlu yıllar dilemek istiyorum. Open Subtitles سوف آتي إلى منزلك لأقدم التهاني00 بعيد ميلادك لقد شرفتني بالدعوة
    Yukarı ve uzağa gitme hissi verir, ama yine de aşağı inecek olsanız nasıl ineceğiniz konusunda bir fikriniz olmaz. TED إنه يمتلك ذلك الحس بالصعود إلى بعيد ومع ذلك لا تفكر مطلقاً بكيفية ترحلك إذا كنت تحديداً تذهب إلى الأسفل
    Birdenbire adamın biri çok uzaklardan geliyor ve suyun üzerinde gidiyor. TED وفجأة يأتي شخص من مكان بعيد فيقف على الماء ويركب متنه.
    Ben Gerry'i uzaklara götürdüğüm için bana çok kızdığınızı düşünüyordum. Open Subtitles أنا أعتقدت فقط أنك غاضبه مني لانني أخذت جيري بعيد
    Her bir heykelin üzerinde onlardan ne kadar uzakta olduğunuzu yakalayan sensörler var. TED وهناك أجهزة استشعار مثبتة على رأس كل منحوتة تلتقط كم أنت بعيد عنهم.
    Siz de bu psikopatın benim kulüplerimin ve sokaklarımın dışında olduğundan emin olmalısınız. Open Subtitles لذلك يجب أن تتأكدي أن هذا المعتوه خارج ملهاي و بعيد عن شوارعي
    Ama doğum günümü kutlamak için hepimizi öğle yemeğine götürecekmiş. Open Subtitles ولكنه يريد أن يأخذنا جميعاً الى الغذاء للاحتفال بعيد ميلادي
    Seni neden düşünüp durduğumu bilmiyorum ama ideal kadın tipimden dağlar kadar uzaktasın. Open Subtitles لاأعلم لماذا أستمر في التفكير بك لكن, انت بعيد جدا عن نوعي المفضل
    Jenny, müthiş bir hayalgücün var ama bazen çok ileri gidiyorsun. Open Subtitles جيني، يسرني أن عندك خيال رائع لكن أحيانا يحملك بعيد جدا
    Farklı bir açıdan ya da çok uzaktan bakarsan belki. Open Subtitles لرُبّما نظرتِ إليه من زاوية مختلفة أو من مكان بعيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد