Beni bir daha asla bulama diye babam bizi uzaklara götürecek, korkuyorum. | Open Subtitles | إن والدي يريد أن ينقلنا بعيداً كي لا تجدني أبداً وأنا خائفة |
ÜItimatomları sevmiyorsun diye onun uzaklara gitmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | أنتِ علي وشك جعله يذهب بعيداً لانك لا تحبين الإنذارات |
Senden, bana bir iyilik yapıp, onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة. استخدم الخطابات لترحل بها بعيداً عن هنا. |
Sonuncusu: kıyafeti giyip çıkarmak için geleneksel kafa kısmından çıkarma dışında farklı yollar. | TED | أخيرا: طرق بديله لارتداء وخلع الملابس، بعيداً عن الطريقة التقليدية من فوق الرأس. |
Hayır, emniyette olabilmen için birkaç günlüğüne seni başka bir yere götürüyorum. | Open Subtitles | ? , أنا فقط أستعمل مخبأ بعيداً بعض الأوقات لبضعة أيام لحمايتكي |
Aynı zamanda, burada modern ürünleri üretmek için birçok imkanımızın olduğunu düşünüyordum, etnik olmayan, daha çok modern ürünler... | TED | في نفس الوقت، كنت أفكّر، حسناً هناك الكثير من الإمكانيات هنا لإنتاج سلع معاصرة بعيداً عن الإثنية، وأكثر معاصرة |
Ve fazla ileri gitmeden önce bu işi bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أقول لكِ، ووقفِ هذا قبل أن يذهب بعيداً جداً. |
Kişisel görüşlerimi bir kenara bırakırsak, fon kaynağına erişimini engelleyemem. | Open Subtitles | بعيداً عن مشاعري الشخصية لا أستطيع تغيير شروط صندوقك الإئتماني |
Soru sorulmasını istiyorsun, nereye gittiğini beğenmediğin zaman, çekip gidiyorsun. | Open Subtitles | لقد رحبتى بإستقبال أسئلة وحينما لم تميلى إليها فررتى بعيداً |
uzaklara gidelim. Bu gece olmasa da önümüzdeki hafta sonlarından birinde. | Open Subtitles | هل ستذهبين بعيداً, لا أقصد الليلة, لكن في أحدى الأسابيع القادمة |
Hafta sonu için uzaklara gideceğin söyledin Belkide bir tatile | Open Subtitles | وقلت أننا سنذهب بعيداً في العطلة، ربما نذهب في رحلة |
Bir gün seni, hakettiğin hayatı yaşatmak için, seni uzaklara götüreceğime söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتكِ بأنه يوماً ما ساَخذكِ بعيداً عن هنا ومنحكِ السعادة التي تستحقينها |
Senden, bana bir iyilik yapıp, onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة. استخدم الخطابات لترحل بها بعيداً عن هنا. |
İblis atın pisliğini temizlemenin dışında birşeyler yapıyor olmak istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن أفعل أى شئ بعيداً عن الخيول الشيطانية المقززة |
Buldum. onu kaçıracağız. Kaçıracağız ve uzak bir yere bırakacağız. | Open Subtitles | سنختطفه, سنختطف الكلب ومن ثُمّ سنذهب به بعيداً عن المدينة |
İnsanlar şu anda 50 doları almayı bir ay beklemeye yeğliyor, ama bu karar çok uzak gelecekte değilse. | TED | لدينا النزعة نحو إختيار 50 دولاراً الآن بدلاً عن الإنتظار لشهر، لكن ليس اذا كان القرار بعيداً في المستقبل. |
Çünkü bir taraftan çok ileri gidip korkunç şeyler yapabilir. | Open Subtitles | لأنه من الناحية الأولى، يحاول الذهاب بعيداً بفعل أشياء فظيعة. |
Kendini işte daha iyi hissedeceğini sandığın için mutluluğunu bir kenara atıyorsun. | Open Subtitles | وترمين سعادتك بعيداً عنك لأنك تعتقدين أن ذلك سيجعلك أفضل في عملك. |
İkimiz de aynı şeyi hissetmedik diye sinirlendi ve çekip gitti. | Open Subtitles | فقط لأننا لم يكن لدينا نفس التجربة بالضبط غضب وذهب بعيداً |
Kralın işi için uzun yol geldim ve kalan gümüşüm 60'dan fazla değil. | Open Subtitles | سافرتُ بعيداً لشئون الملك وتركت الفضة .. لا تُساوي أكثر من 60 وحدة |
Gidin başımdan.Size söylemiştim rahatsız edilmek istemiyorum. | Open Subtitles | اذهب بعيداً قلتُ لك لا أريد أن يزعجني أحد |
İlişkimiz karmaşık ve zorlayıcıydı ve 14 yaşında ondan ayrı yaşamam gerektiğine karar verildi. | TED | كانت علاقتنا معقدة وصعبة، وعندما كنت في الرابعة عشر، تم اتخاذ قرار بأن علي العيش بعيداً عنها. |
Albay Munro durur, ama General Webb anlaşmaya saygı gösterip askerlerini geri göndermeyecek. | Open Subtitles | الكولونيل مونرو قد يفعل لكن الجنرال ويب لن يحترم الاتفاقية ويرسل جنودهم بعيداً |
Umarım yanılıyorsundur, çünkü insanlar bu kadar uzağa giderse şehrin bu eski yerleşim yerindeki emlak fiyatları çok düşer. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون مخطئاً لأن الناس إذا ذهبوا بعيداً هكذا ستتقلص قيمة العقارات القديمة فى هذا الجزء من البلدة |
Bu canavarın, bizden her şeyi alıp götürmesine izin vermeyeceğimden bahsediyorum. | Open Subtitles | أَتحدّثُ عن لا أَتْركُ هذا كُلّ شيءِ واردِ الوحشِ بعيداً عنّا. |
dışarı çıkmak için, güvenliği harekete geçirecek bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | للخروج عليك إفتعال حركة لجعل الامن بعيداً عنك وعلى تحرك |