ويكيبيديا

    "بوجود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğuna
        
    • varken
        
    • varlığını
        
    • olduğu
        
    • varlığından
        
    • olduğundan
        
    • varlığına
        
    • olan
        
    • ile
        
    • varmış
        
    • olması
        
    • olmasından
        
    • ki
        
    • varlığı
        
    • yanında
        
    Üç yetişkin kız kardeşim olduğuna göre, sandığınız kadar genç değilim. Open Subtitles بوجود ثلاث أخوات أصغر مني لا تتوقعي مني أن أفصح عنه
    Özellikle şu saatlerde ve etrafta onca it köpek varken. Open Subtitles وخاصّةً بوجود كل هذه الأوغاد ويهبط الظلام وكل هذه الأمور
    Belki birçok çeşidin varlığını sürdürdüğü, yaşamın serpildiği şekilde tanımlamalıyız. TED ربما يجب علينا تعريفها بوجود أنواع متعددة، بوجود حياة مزدهرة.
    Bu salaş köyde sevimli bir pilicin olduğu kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يعتقد بوجود فرخ لطيف في هذه القرية القذرة ؟
    Biz ve onlar, birbirimizin varlığından haberdar olmadan paralel hayatlar yaşıyor olabiliriz. Open Subtitles نحن وهم نعيش في عوالم متوازية كل منا غير مدرك بوجود الآخر
    Milyonlarca dönüm arazi olduğundan kayıpların üçte biri asla bulunamıyor. Open Subtitles بوجود ملايين الاكرات للبحث فيها ثلثهم لا يعثر عليهم ابدا
    Patojen ve diğer yabancı maddelerin yüzeyinde bulunan bu moleküler izler istilacıların varlığına isyan ederler. TED هذه الآثار الجزيئية على سطح مسببات الأمراض وغيرها من المواد الغريبة تنذر بوجود الغزاة.
    Üç yetişkin kız kardeşim olduğuna göre, sandığınız kadar genç değilim. Open Subtitles بوجود ثلاث أخوات أصغر مني لا تتوقعي مني أن أفصح عنه
    Ama ne olursa olsun dünyada iyi insanlar da olduğuna inanmak istiyorsun. Open Subtitles ولكن وأنت تعيش تلك الوحدة تتمسك بالاعتقاد بوجود رجال طيبين في العالم
    Böyle bir kanıt varken, kefaletle serbest bırakılmanızı sağlamamız çok zor. Open Subtitles بوجود أدلة من هذا القبيل، أشك في أنه يمكننا إخراجك بكفالة
    Bu kadar tehlikeli bir şey varken, güvenlik söz konusu olamaz. Open Subtitles , أنظر , بوجود شئ خطير هكذا لا يوجد شئ آمن
    Bu birleşim modeli zayıf, sadece daha zayıf kuvvet bulunduran bu iki yeni parçacıkların varlığını tahmin etmede yardımcı oluyor. TED هذه النظرية تمكننا من التنبأ بوجود زوجين .. من جسيمات القوى الجديدة والتي تتصف بمثل القوي الضعيفة.. ولكنها أضعف منها.
    Çocuklarımızın bir babanın varlığını hissetmeleri için onlarla daha fazla zaman geçirmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نقضي معهم وقتا أطول لأن على الأولاد الشعور بوجود الأب
    Taşıyabileceğinden daha fazla yavru kuş olduğu için kurnazca hareket etmeli. Open Subtitles بوجود فراخ أكثر ممّا يمكنها حملهم فعلى الأم أن تكون ذكية
    Tahliyeye yardım edebiliriz ama sivillerin olduğu yerde savaşa giremem. Open Subtitles يمكننا المساعدة في الإخلاء لكن لا يمكنني القتال بوجود المدنيين
    Açıkçası, daha bu sabah, bu ödülün varlığından bile haberim yoktu. Open Subtitles لقد أخبرتكم، هذا الصباح.. بأنني لا أعرف بوجود هذه الجائزة حتى.
    O, şehirde bir yerde ve bir nükleer tehdit olduğundan habersiz. Open Subtitles إنها في مكان ما بالمدينة، دون أن تعلم بوجود تهديد نووي
    Bu gezegenin varlığına son verir mi diye sorabilirsiniz. TED لذلك قد تفكّرون، حسناً، هل يسمح هذا بوجود الكوكب؟
    Ailenizde testis kanseri ya da yüksek tansiyonu olan var mı? Open Subtitles هل من سجلات بوجود سرطان بالخصى أو ضغط الدم العالي بالعائلة؟
    Görevim Dünya üzerindeki her bir yaratığın hayatı ile ilgili. Open Subtitles هي تتعلق بوجود واستمرارية كل مخلوق حي على وجه الأرض.
    ..ama bir katil varmış gibi davranmak... ..tartışmadan önce oyalanmak için.. Open Subtitles .. لكنّ، التظاهر بوجود جريمةِ قتلٍ ، إنّها لطريقة غريبة بالمماطلةِ
    - Bela çıkacağını biliyorsun. - Çıkacaksa burada olması daha iyi. Open Subtitles أنت تعلم بوجود متاعب إذن , من الأفضل أن نواجهها هنا
    Sadece Fransa'da çeyrek milyon farklı birimin olmasından ötürü, büyük çaplı bir değişim çok ciddi bir parçalanmaya neden olurdu. TED بوجود ربع مليون وحدة قياس مختلفة في فرنسا لوحدها، فإن أي تغيير يطبّق على نطاق واسع سيحتاج لحدوث اضطراب هائل.
    Biliyoruz ki kontrolünüz altında bir Goa'uld kargo gemisi var. Open Subtitles و قد علمنا بوجود سفينة شحن خاصة بالجواؤلد تحت تصرفكم
    O gün sokaklarda ordunun varlığı hissedilirdi. Open Subtitles كنت شعرت بوجود الجيش في الشوارع في ذلك اليوم
    yanında bir kız arkadaşı olmazsa gelmiyor. Yani sen de kız arkadaşıyla takılacaksın. Open Subtitles لن تخرج معي إلا بوجود صديقتها لذا يمكنك أن تأتي لتتعرف على صديقتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد