Lanet olsun, iki hafta Siz evdeyken ben nasıl çalışacağım şimdi? | Open Subtitles | كم من المفترض أن أعمل بينما أنت في البيت لأسبوعين، اللعنة؟ |
Siz ay ışığında otobüs sesi çıkarırken, düzgün kesim kot pantolon giymiş bu adamın caddenin ortasında neden yattığını sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل بإمكاني أن أسأل لماذا هذا الرجل صاحب السروال القطني ممد على الأرض بينما أنت تحدث أصوات حافلة تحت ضوء القمر؟ |
Kendimi düşünüyorum da, istediğim herşeye kavuştum hiç derdim yok, Ama sen bu korkunç hapishanedesin üstelik insan hapishanesi bile değil, at hapishanesi! | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أعترف أني ماكنتُ سأحيا الآن لولاك وعندما أفكر بنفسي وبكل ما أتمناه بينما أنت هنا في تلك الزنزانة الرهبية |
Ben kimseden dolayı sorun çıksın istemiyorum, Ama sen konuşurken, çok hoş bir şey dikkatimi çekti. | Open Subtitles | أنا لا أريد أي مشكلة أكثر من أي شخص آخر، لكن بينما أنت تتكلم، أنا أنظر إلى الشيء الشيء جدا غرامة أيضا. |
Hazır dışarı çıkmışken, bankaya, nalbura ve kuru temizlemeciyede uğrar mısın? | Open Subtitles | بينما أنت بالخارج, هل يمكنك الذهاب للمصرف ومحل الأدوات والتنظيف الجاف؟ |
En basitinden... ben senin doğum gününde sana kazak aldım Sense uçakla gökyüzüne benim için yazı yazdırdın. | Open Subtitles | إنه.. في عيد ميلادنا أحضرت لك سترة بينما أنت جعلت طائرة تكتب اسمي |
Tom Ripley, sizi ya da sahip olduklarınızı istemekten öteye gidip Siz olmayı ve bir zamanlar sahip olduklarınızın hepsini istiyor. Siz yerin altındayken, adınızı kullanıyor, yüzüklerinizi takıyor, banka hesabınızı boşaltıyor. | TED | يتحوّل طوم من رغبتك أو رغبة ما تمتلكه إلى انتحال شخصيتك و امتلاك ما كنت تملكه، و بينما أنت أسفل ألواح الأرضية، فهو يجيب عندما ينادى اسمك، يرتدي خواتمك، يفرغ حسابك البنكيّ. |
Siz bunları düşünürken, 20 yıl önce olan bir şeyi göstereyim. | TED | و بينما أنت تقوم بالتفكير في هذه الأمور إليك شيء حدث منذ 20 عاماً |
Hatta şu anda Siz bu odada otururken karanlık madde partikülleri vücudunuzun içinden geçiyor olabilir. | TED | في الواقع، على الأرجح تتخلل جزيئات المادة المظلمة جسدك الآن بينما أنت جالس في هذه الغرفة. |
Siz onu şekerle beslerken, ben de ondan kurtulmak için bir plan düşüneceğim. | Open Subtitles | لذا بينما أنت تطعمة السكر سأكون أنا أخطط لتكميمة |
Siz buralardayken birkaç soru sormak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أسالك بضعة أسئلة بينما أنت في الجوار |
Siz ayrıldığınızda filoyu burada, Pearl'de tutacağım. | Open Subtitles | هذا خطر جداً يجب أن أبقى الأسطول بالكامل هنا فى الميناء . بينما أنت بعيد |
Ama sen bu arada mahkumlardan peri masalları dinliyorsun. | Open Subtitles | وضع سويّة الدليل الثابت، الدليل الحقيقي، بينما أنت في الخارج تجمع جرمم قصص حواري من القتلة المدانين. |
Sonra mezuniyet günü geldi ve üniversiteye gittik... Ama sen hiçbir yere gitmedin ve düşündün ki, | Open Subtitles | وجاء وقت التخرج وذهبنا نحن إلى الجامعات بينما أنت لم تذهب ،و ظننت |
Sonra mezuniyet günü geldi ve üniversiteye gittik... Ama sen hiçbir yere gitmedin ve düşündün ki, | Open Subtitles | وجاء وقت التخرج وذهبنا نحن إلى الجامعات بينما أنت لم تذهب ،و ظننت |
Ama sen giderken ben de, adamlarını nasıI rahat getireceğin ve sayımızı nasıI arttıracağımız hakkında düşüneceğim. | Open Subtitles | بينما أنت في رحلتك سأحاول خداع فائدة عملية لوصول رجالك الريفيين |
Hazır gitmişken bana da sade bir kahve getirir misin? | Open Subtitles | بينما أنت هناك, أحضرلى كوب من القهوة.مع ملعقتين من السكر. |
Hazır oradayken sol omzumu kaşımaya ne dersin Mowgli? | Open Subtitles | ما رأيك أن تحك لي كتفي اليساري بينما أنت في الأعلى؟ |
Hazır ayaktasınız, biraz daha meyve suyu alabilir miyim? Çok rahatım da. | Open Subtitles | بينما أنت بالأعلى , يمكن أن أخذ مشروب جديد إنه فقط انا مرتاحة هكذا |
Sense buradaki beylerle çürüyor olacaksın. | Open Subtitles | .. بينما أنت تجلس هنا مع أصدقائك المحترمين |
Daha gerçek bir duygun bile yokken nasıl Romantikler'i öğretiyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعلم الرومانسيات بينما أنت فاقد للإحساس الحقيقي؟ |
Ben eve gidip biraz yemek hazarlarım, sen de biraz para bozdurursun. Neredeyse hiç paramız kalmadı. | Open Subtitles | سأذهب إلى الفيللا لتحضير بعض الغذاء بينما أنت تذهب لتصرف بعض النقود أفلسنا تقريبا |
Ben çıkıp bize erkek arkadaş bulacağım, bu arada sen de iyi bir iş bulmaya çalışırsın. | Open Subtitles | إذا سأخرج وأتعرف على بعض الأصدقاء بينما أنت تذهبين وتبحثين عن عمل جيد جديد |