ويكيبيديا

    "تأثير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etkisi
        
    • etkisini
        
    • etkisinde
        
    • etkileri
        
    • etkili
        
    • etkilerini
        
    • etkisinin
        
    • örnek
        
    • yüzünden
        
    • etki
        
    • etkilediğini
        
    • etkisiyle
        
    • etkiliyor
        
    • etkisinden
        
    • etkiyi
        
    Yapay zekânın evrimsel yolunu açan domino etkisi yaratan hareketi başlattık. TED نبدأ في حركة تأثير الدينامو التي تقطع الطريق التطوري للذكاء الإصطناعي
    ve zenginliklerin toplamı gerçekten çok büyük. Klasik bir ağ etkisi. TED ومقدار الثراء الناتج عن ذلك كبير جداً. فهو تأثير شبكي ممتاز
    Sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir iyice anlaşıldı. TED تأثير الاحتباس الحراري تم فهمها بشكل جيد لأكثر من قرن.
    Ve güneş çoğu materyali bu soğutma etkisini kaybedecek şekilde ısıtır. TED والشمس ترفع درجة حرارة معظم المواد بما يكفي لإبطال تأثير التبريد.
    İzlenimlerin, ne yaptığımız ve ne düşündüğümüz üzerinde delice bir etkisi var. TED اعتقد ان الانطباعات لها تأثير جنوني عن الذي نعتقده و الذي نفعله
    Bunun etkisi, tabi ki, sadece kehribar tahıl dalgaları değil, dağlar kadar tahıl. TED تأثير ذلك بالطبع، هو أنه ليس فقط موجات الكهرمان للحبوب، إنه جبال لأشياء.
    İnsan vücudu hakkında bildiğimiz her şeye rağmen, hâlâ bazı garip ve süregelen gizemler mevcut, plasebo etkisi gibi. TED وعلى الرغم من كل ما نعرفه عن جسم الإنسان، لا تزال هناك بعض الأسرار الغامضة، مثل تأثير العلاج الوهمي.
    Henüz, sadece bir öneri olsa da, insan etkisinin gezegenimiz üzerindeki etkisi hakkında düşünebilmemiz için yararlı bir yol. TED الآن، ما تزال هذه مجرد مرحلة مقترحة، لكنني أعتقد أنها طريقة مفيدة للتفكير في مدى تأثير الإنسان على الكوكب.
    Bu bize gösteriyor ki, Bu Willendorf etkisi sınıfçı ve ırkçıdır. TED ماذا نستنتج من هذا هذا تأثير ويلندروف، وهو عنصري و مُفرق.
    Birkaç ülke daha ekleyin ve işte size yeni iklim domino etkisi. TED أضف القليل من البلدان الأضافية وسوف نحصل على تأثير الدومينو المناخي الجديد.
    Endüstriyel süreçlerde büyük bir etkisi olan tüm kalite kontroller, istatistikler tarafından desteklenmektedir. TED كلها في ضبط الجودة، التي لديها تأثير كبير في عمليات التصنيع، مدعومة بالإحصاء.
    Anti-HIV ilaç bileşikleri ve karışımları üzerinde genetik ilaçların etkisi üzerine DSÖ (WHO) tarafından etkileyici bir çalışma yapıldı. TED هذا هو البحث الرائع من منظمة الصحة العالمية الذي يظهر تأثير العقاقير الوراثية المضادة للفيروسات على مركب دوائي مشكّل.
    Oranın en önemli insanıydı. Akıllı ve yeteneklidir, güçlü bir etkisi vardır. Open Subtitles كان أهم رجل هناك انه قدير ، حكيم ، له تأثير قوى
    Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. TED أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية.
    Kayıtlarımda iki kez madde etkisinde araç kullanma suçu var. Open Subtitles كنتُ خائفاً. لدي حالتي قيادة تحت تأثير الكحول في سجلي،
    Gelecekte gezegenlerin bir birleri üzerindeki çekim gücü etkileri gittikçe yörüngelerini bozacak. Open Subtitles في المستقبل تأثير قوة جاذبية الكواكب على بعضها ستحدث خللاً بمداراتها تدريجياً
    Neden? Çünkü yapacağım hiçbir "psişik" şey, onun üzerinde zerre kadar etkili olmaz. Open Subtitles لأنه ليس هناك شيء يمكنني عمله نفسياً فذلك سيكون لديه أقل تأثير عليه.
    birçok sebep bulunuyor. Sosyal bilimciler, vücut dilimizin veya başkalarının vücut dillerinin kişinin yargı mekanizmasındaki etkilerini incelemek için çok zaman harcadılar. TED صحيحة للنظر الى ذلك ، لذا قضى علماء الاجتماع الكثير من الوقت يفحصون تأثير لغة جسدنا أو لغة جسد الاخرين على أحكامنا
    Babam bana kötü örnek olduğunu düşünüyordu. Ben de aşkımızı sakladım. Open Subtitles أبي يعتقد أنك ذو تأثير سيء علي لذا أبقيت حبنا سرا
    Bunun yüzünden de tarihte yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı tam olarak anlayamadık. TED وبسبب ذلك ، فنحن فعلياً لم نفهم مدى تأثير ما فعلناه بتاريخنا.
    Ayrıca, iki haftada sadece dört gün çalışmak virüsün farklı insanlara ulaşabileceği süreyi kısıtlıyor ve bu çok güçlü bir etki. TED كما أن العمل لمدة 4 أيام فقط خلال أسبوعين يخفض الوقت الذي يملكه الفيروس لينتقل إلى الآخرين، وهذا له تأثير كبير.
    Peki, spor kıyafetlerimi yıkarım çünkü davranışlarımın diğer insanları nasıl etkilediğini umursuyorum. Open Subtitles حسناً, سأقوم بغسيل ملابس التدريب لأنني أهتم بمدى تأثير أفعالي على الناس
    İki kurşun da, klasik anahtar deliği etkisiyle yamuk çıkmış. Open Subtitles صحيح وخرجا من الامام مع تأثير شكل ثقب المفتاح,غير اعتيادي
    Fakat astrologlara göre gezegenler, insanların karakterini ve kaderini etkiliyor görünmekte. Open Subtitles لكن المنجمين يروون أن الكواكب لها تأثير على شخصيات الناس ومصائرهم
    Yörüngelerin etkisinden nesneler etrafımızda dolanıyor yada biz onların etrafında dolanıyoruz. Open Subtitles ومن تأثير المدارات ،من الأشياء التي تدور حولنا أو ندور حولها
    Bu toplantılar bu etkiyi 20 dakikadan az sürse de yarattılar. TED و كان لهذه الاجتماعات تأثير حين تدوم أقل من 20 دقيقة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد