ويكيبيديا

    "تبقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaldı
        
    • kalan
        
    • kalmak
        
    • kal
        
    • kalıp
        
    • kalacak
        
    • devam
        
    • kalır
        
    • kalman
        
    • kalmasını
        
    • var
        
    • daha
        
    • kalıyor
        
    • durmanı
        
    • kalması
        
    Beş günümüz kaldı ve iddiayı kaybetmeyeceğim. Şimdi benden sonra tekrarla. Open Subtitles تبقى لدينا خمسة ايام فقط،وانا لن اخسر الرهان الان كرري ورائي
    Zamanım...tükenmiş durumda. Şansımı kaybettim. Ve şimdi sadece 2 yumurtam kaldı. Open Subtitles ليس لديّ الوقت , لقد فوّت فرصتي والآن تبقى لدي بويضتان
    Bu sadece kamu sağlığı açısından kötü olan bir sistem değil; karanlıkta kalan yerel aileler için tehlike ortaya çıkartmaktadır. TED هذا نظام ليس سيئاً فحسب من وجهة نظر الصحة العامة؛ بل يعرّض العائلات المحلية للخطر تلك التي تبقى في الظلام.
    Bu durum hoşuma bile gitti. Bir süre sessiz kalmak iyi geldi. Open Subtitles وعجبنى ذلك.أعتقد أنه شىء جيد . أن تبقى صامت لفترة من الوقت
    Şimdi annenin yasını tut. Ondan sonra da burada kal. Open Subtitles الآن من الأفضل أن تقوم بشعائر الشرادا ثم تبقى هنا
    Belki burada kalıp cenaze için dinlensen daha iyi olur. Open Subtitles ربما كان من الأفضل أن تبقى بالمنزل وتستعد لحضور الجنازة
    Evlendikten sonra onu tımarhaneye koyacağım ve hep orada kalacak. Open Subtitles بعد أن نتزوج سأضعها في مستشفى المجانين وهناك سوف تبقى
    Her şeyi öldürebilen bir silah. Sadece 4 kurşun kaldı. Open Subtitles هذا المسدس يمكنه قتل أيّ شئ و تبقى 4 رصاصات
    Şu anda uyuyor ve... Onyedi dakikası kaldı. Mesaisine yetişmeyi seviyor. Open Subtitles إنها نائمة لسبعة عشر دقيقة أخرى تحب أن تبقى وفقاً للجدول
    İnsanlar çok etkilendi. Geriye tek Gustav ile tanışmaları kaldı. Open Subtitles الناس متحمسون جداً , كل ما تبقى هو مقابله جوستاف
    KızıI Haç'ın bir daha gelene dek elimizde kalan son çayı. Open Subtitles أخر ما تبقى من الشاى حتى يعبر الصليب الأحمر مرة آخرى
    Ama geçmişimizden kalan nadir şeyleri yoketmek de suç olur. Open Subtitles لكنها ستكون جريمه اذا قمنا بتحطيم ما تبقى من ماضينا
    Yılın geri kalan tüm bölümünde, orada yazılı nesneyi sanata dönüştüreceksiniz. Open Subtitles ستمضون ما تبقى مِن السنة. في تحويل ذلك الشيء إلى فن.
    Ortağım olarak kalmak istiyorsan, sana bir çift lafım olacak. Open Subtitles إذن لو أنك تريد ان تبقى شريكي عندي كلمتان لك
    İstediğin kadar kal, mezun olman yıllarca sürse bile umurumda değil. Open Subtitles أنت وغد . يمكن أن تبقى لفترة طويلة إلى أن تتخرج
    Bugün de kalıp benim konuğum olarak ava katılırsanız gurur duyarım. Open Subtitles سيعتبر شرف لى ان تبقى اليوم وتكونى ضيفتى فى رحلة الصيد
    Evlendikten sonra onu tımarhaneye göndereceğim ve hep orda kalacak. Open Subtitles بعد أن نتزوج سأضعها في مستشفى المجانين وهناك سوف تبقى
    Size, beni döven bir adamla yaşamaya devam edecek dünyadaki son kişi olduğumu kendim söylerdim; fakat aslında yaşımdan dolayı tipik bir kurbandım. TED كنت أقول لنفسي أنا آخر انسانة على وجه الأرض اللتي يمكن أن تبقى مع رجل يضربها. لكن بالواقع كنت ضحية نمطية بسبب عمري.
    Cesetlerine ya da eşyalarına dokunmayız çünkü ruhları onlara sarılı kalır. Open Subtitles لا نلمس حتّى جثثهم أو ممتلكاتهم لأنّ روحهم تبقى عالقةً فيها
    Bir süre sessiz kalman akıllıca olur. daha iyi olur. Open Subtitles أنه من الحكمة أن تبقى هادئا لفترة سيكون من اﻷفضل
    Başka bir şekilde ifade edeyim o zaman. Senin kalmasını söylemeni istiyordu. Open Subtitles دعني اعيد هذا، لقد أرادت منك أنت أن تطلب منها بأن تبقى
    Sadece, yaşayacak çok şeyim ve bunları yapacak çok az zamanım var. Open Subtitles الأمر فقط ان هناك وقت قليل تبقى لي للعيش و الكثير لأفعله
    dedi. 15 saat daha vardı, bu birçok yüzücü için uzun bir zamandır. TED كان قد تبقى 15 ساعة، مدة ستبدو وكأنها وقت طويل بالنسبة لمعظم السباحين.
    Elektrik alan, kaynak dediğimiz şeyde ya da, aygıtın içinde kalıyor. TED فهي تبقى بالداخل ، بما نسميه المصدر أو في داخل الآداة
    Uzk... Yaşlı Willow'un mekanından uzak durmanı istiyorum. Open Subtitles أريدِك أن تبقى بعيدةً عن مكان الصفصاف القديم
    Monte Cristo'ya gemisinin gümrükten geçeceğini, ama o gece limanda kalması gerektiğini söyle. Open Subtitles أخبر الأمير أنك ستساعده على مرورالشحنهمن الجمرك, لكن يجب أن تبقى هذه الشحنهفىالميناءليلهواحده.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد