ويكيبيديا

    "تتركي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin
        
    • bırakma
        
    • terk
        
    • bırakıp
        
    • bırakmak
        
    • bırak
        
    • bırakmanı
        
    • bırakmalısın
        
    • bırakman
        
    • bırakmıyorsun
        
    • bırakabilirsin
        
    • atlama
        
    • bırakamazsın
        
    • bırakmadınız
        
    • ayrılma
        
    Her şeyin, şelaleden akan sular gibi, elinden akıp gitmesine izin verme. Open Subtitles لا تتركي الأمر يخرج عن السيطرة مثل تلك الشلالات هناك
    Sana kız arkadaşının bisikletini kahrolası garajın önünde bırakma demiştim. Open Subtitles فُلت لكي لا تتركي هذه الدراجه في هذا المدخل اللعين
    Kocanı ve bu korkunç evi terk etmeni istiyorum. Open Subtitles أريدكي أن تتركي زوجكي .و هذا البيت السيء
    Evet. Kardeşini hastane yatağında bırakıp gidecek bir insan değilsin sen. Open Subtitles أجل، ليست من طبيعتك أن تتركي أخاك على فراش المستشفى وترحلي
    Doğruyu söyleyip her şeyi oluruna bırakmak basit bir çözüm olabilirdi. Open Subtitles الحل البسيط هو قول الحقيقة و تتركي الأشياء تمشي كما تريد
    Sen her şeyi bana bırak. Ben her şeyi yaparım. Endişelenme. Open Subtitles سينجح، يجب أن تتركي لي الأمر كله سأجعل كل شئ يتحقق
    Buraya gelmemin tek sebebi sana Silver'ı rahat bırakmanı söylemek. Open Subtitles السبب الوحيد لمجيئي هنــا هو لأخبركـ أن تتركي سـلـفر وحدهـا
    Riya... bir yerlere varabilmek için, arkanda bir şeyler bırakmalısın. Open Subtitles ريا.. لتصلي الى مكان ما عليكي ان تتركي شيئأ خلفك
    Tedaviyi bana bırakman konusunda ısrar ediyorum. Open Subtitles انا يجب ان اصر علي ان تتركي امر المعالجه لي فقط
    Sen okulunu bırakmıyorsun ve bizde seni kesinlikle bir sirkte çalışmaya falan göndermiyoruz. Open Subtitles لن تتركي المدرسة و بالتأكيد لن نقرضك إلى السيرك
    Aptal polislerin gezmesine izin verdiniz ama benim asıl branşım fizik ve kimya. Open Subtitles لا بأس بكِ بأن تتركي الشرطة الأغبياء يدخلون،
    Tanrı aşkına kraliçem, can güvenliğiniz için ülkenin daha fazla endişelenmesine izin vermeyin. Open Subtitles حب بالله يا سيدتي , لا تتركي العناية بأرضكِ تكون معلقة في الميزان لوقت أطول
    Gargarensia'ya git ve erkeklerin hiçbirini hayatta bırakma! Open Subtitles إهجمي على جارجريسينيا و لا تتركي أي رجلِ حي
    Sen de pencereler kapalıyken arabanın içinde süt falan bırakma. Open Subtitles لا تتركي حليباً في السيارة والنوافذ مفتوحة
    Sen okulu terk edip gitmeden önce seni bir kere daha göreyim dedim. Open Subtitles اعتقدتِ أنني قد ألحق عليكِ قبل أن تتركي الجامعة للأبد و لن أراكِ مجدداً
    Jasper'ı terk etmek mi istiyorsun? Bütün bu olayları ona mı yıkmak istiyorsun? Open Subtitles أترغبين أن تتركي جاسبر يقوم بكل شيء لوحده؟
    Bay Ferguson ve Rosalie Dr. Bessner'e yardım ederlerken hastanızı kamarada bırakıp silahı almaya gitmiş olabilirsiniz. Open Subtitles بينما السيد فيرغسون والآنسة روزالي يساعدون الدكتور بسنر كان من الممكن أن تتركي مريضتك فاقدة الوعي وتذهبي لأخذ المسدس
    Biliyor musun bazen topu o çılgın ihtiyara bırakmak daha akıllıcadır. Open Subtitles أتدرين، أحياناً من الحكمة أن تتركي الكرة للعجوز المجنون.
    - İstersen bir not bırak. Open Subtitles تفضلي بالدخول ، أتريدين أن تتركي له ملاحظة ؟ هنـاك ورق على مكتبـه
    Ve senin anne ve babanı bırakmanı istiyor ve o donmuş kara parçasına gitmeni ve orada evlenmenizi mi? Open Subtitles ويطلب منك أن تتركي أمك وأبيك؟ لتنضمي إليه في تلك القفار المتجمدة؟
    Belki sadece denemeli ve geçmişi yalnız bırakmalısın. Open Subtitles ربما يجب أن تُحاولي أن تتركي الماضي وتنسيه
    Buralarda senin kadar fazla bulunmadım Kate, ama bunu, evdeki masanın üzerinde bırakman gerektiğine eminim. Open Subtitles أنا لم تكن موجودة تقريبا بقدر ما كنت، وكيت، ولكن أنا متأكد من أنك من المفترض أن تتركي هذا على الطاولة الليلة
    Ama bana hiçbir seçenek bırakmıyorsun. Open Subtitles مثل أبنة لي ولكنك لم تتركي أمامي خيار
    Pekâlâ, tatlım. Her şeyi masada bırakabilirsin. Open Subtitles حسناً حبيبتي، يمكنك أن تتركي كل شيء على المنضدة.
    Hiçbir ayrıntıyı atlama. Her şeyi bilmek istiyorum. Open Subtitles ولا تتركي أي تفاصيل، أريد أن أعرف كل شيء
    Peki, sen y... sen sadece, öyle, ellediğin parçayı bırakamazsın. Open Subtitles .. لا يمكنك لايمكنك فقط ان تتركي القطعة التي لمستها
    Çok iyi, bana seçenek bırakmadınız. Open Subtitles جيد جدا ، لم تتركي لي آي خيار
    Sen burada bekle. Buradan ayrılma. Open Subtitles انتظري هنا لا تتركي هذا المكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد