"تحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sever
• seviyorsun
• sevdiğini
• seversin
• sevdiğin
• hoşuna
• bayılır
• severdi
• hoşlanıyor
• seviyorsan
• aşık
• sevmez
• seven
• sevmiyor
• hoşlanır

Japon rakısı(sake) sever misiniz, Yoksa votka martinimi tercih edersiniz?
هل تحب مشروب الساكي الياباني أو هل تفضل المارتيني فودكا؟

Herkes filmleri sever ve bu yüzden Hollywood herkesin şehridir.
كل الناس تحب الأفلام مما يجعل هوليود مقصد لكل الناس

Bir kızı seviyorsun ve ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor musun?
أنت تحب فتاة ولا تعرف إن كنت معجباً بها ؟

Palyaçoları sevdiğini biliyorum o yüzden sana bu yatağı yaptım.
أعرف أنك تحب المهرجين ، ولذلك صنعت لك هذا السرير

Yarın işten çıktıktan sonra bakarım. Umarım Soslu pastamın tadını seversin.
سأقوم بذلك غداً بعد إنتهاء العمل آمل أنك تحب صلصة التريكولر

"Ödülün için endişelemene gerek yok. Eğer tek sevdiğin şey para ise,"
ينبغى ان لا تقلق على مكافأتك اذا كان المال هو ما تحب,

Kasabayı sever miydi yoksa ilk fırsatta kaçmayı mı düşünüyordu?
هل كانت تحب هذه البلده؟ ام كانت تنتظر الفرصه لترحل؟

Çoğu kız yaşlı erkekleri sever. Ama ben değil, ben gençleri severim.
كما تعرف معطم الفتيات تحب الكبار أما أنا فأحب الشبان الأصغر سناً

Evet ya da hayır de, Sarah bowling sever mi?
هل سارة، نعم أو لا قالت بأنها تحب البولينغ ؟

Ama sen onları içine atıp atıp dolanmayı seviyorsun herhâlde!
ولكن أنت، بالطريقة التي تحملها بداخلك لابد أنك تحب ذلك

Orayı çok seviyorsun. Sana söylersem bu durumu mahvetmiş olurum.
انت تحب هذا المكان ، إذا أخبرتك فسوف أخرب هذا

Misafirin kusuruna bakma. Tamam, kemerini bağla. - Hızlı sürmeyi seviyorsun.
المعذرة على وصول المنزل المجاور حسناً شدي الحزام تحب القيادة السريعة

Tanrım. Bu şehrin o zirkonyayı bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum.
لم أكن أعرف أن هذه المدينة تحب تلك الألماسة بذلك القدر

Homer bir keresinde madenini ailenden daha çok sevdiğini söylemişti.
هومر قال فى مرة أنك تحب المنجم أكثر من أسرتك

Güzel, Kutuda Jenny Taylor yok. Oh, umarım mango seversin.
ليس وجيني تايلور تتولى القضية اتمنى انك تحب المانجا ؟

Kendini ne kadar çok üzgün hissetmeyi, sevdiğin konusunda bir fikrim yok.
ليس مهما كم تحب أن تلقي اللوم على نفسك أو تحس بالأسف

Birinin, ailendeki aptal birinin peşine takılması hoşuna gider mi?
كيف تحب ان يسعى شخصاً وراء شخص غبي من عائلتك؟

Pencereden çöp atmaya bayılır, ama yine de çok titizdir.
تحب رميّ القمامة من النافذة، ومع ذلك فهي لطيفة للغاية

Yolculuğu severdi ve farklı kültürlerden insanların arasında olmaktan hoşlanırdı.
كانت تحب السفر وكانت تحب الاختلاط بأشخاص من ثقافات مختلفة

Çünkü bence bir tarafın o kadınların kahramanı olmaktan çok hoşlanıyor.
لأني نوعاً ما أشعر بأنك تحب أن تكون البطل لهؤلاء النساء

Eğer karını seviyorsan kalbini tutsak eden her bir bağımlılığını yok etmelisin.
اذا كنت تحب زوجتك يجب ان تدمر اي ادمان يحصل علي قلبك

İnanıyorum ki gerçekten aşık olmak... Siz de düşünmelisiz sonsuza dek sürer.
أنا أؤمن بأنه لكي تحب حقاً عليك الإعتقاد بأن الحب سيدوم للأبد

Ah, dert değil. Karım müzik sevmez. Cinayet sırlarını izler.
لا تزعج نفسك زوجتي لا تحب الموسيقى تعشق ألغاز الجريمة

Kadınlar bebekleri seven erkekleri severler. Hassaslıkla ilgili bir şey.
النساء تحب الرجل الذي يحب الأطفال هذا أمر مفرغ منه

Ya sürprizleri sevmiyor ya da zamanlamam da bir sıkıntı var.
حسناً، أما أنها لا تحب المفاجأت أو هناك شيء خاطئً بتوقيتي

UU, Sizi Uyarmak İsterim, Annem Kendi Söylediklerini Duymaktan hoşlanır..
يجب ان احذرك ، هي تحب ان تسمع نفسها تتحدث