Garip bir şey olduğunu ve bunu ondan sakladığımızı biliyor. | Open Subtitles | هي تدري أن شيئا غريبا حدث وتعرف أننا نخبئه عنها |
İnsanlarının bu kaderi hak edecek ne yaptığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تدري ما فعل أبناء جنسك حتى؟ ليستحقوا هذا القدر؟ |
Demin Dinamit Holmes'ü geri çevirerek ne yaptın farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدري ما الذي فعلته لتوِّك؟ ترد هولمز الديناميتي خائبا؟ |
bilmiyorsun. Korkunçtu. Beni öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | . لا تدري كم كان مروعاً قال بأنه سيقتلني |
İçinde böyle bir şeyin olmasının ne demek olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | لا تدري كيف يبدو الأمر وأنا أحمل ذلك الشئ بداخلي |
Onca yıldır babanın bir çocuğu daha olduğunu bilmiyor muydun? | Open Subtitles | لم تكن تدري طوال تلك السنين بأنّ لوالدكَ طفل آخر؟ |
Nasıldır bilirsin. Biriyle aran bozulur ama senin olan bir şeyler hala ondadır. | Open Subtitles | تدري بطبيعة الأمر لمّا تسوء أحوال رجل وما زال يملك حفنة من أغراضك. |
Cilt kanserinin ne olduğunu Biliyorsun, sana daha önce anlatmıştım. | Open Subtitles | هل تدري ما هو سرطان الجلد؟ ألم أخبرك عنه سابقاً؟ |
Seni, ne diyeceğin konusunda hiçbir fikrin olmadığını bilecek kadar iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أعرفك بما يكفي لأدرك أنّك لا تدري ماذا تقول |
biliyor musun, bazen başkanla falan mı evliyim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | تدري ، أحياناً أظن أنني متزوجة من الرئيس أو من شخص مُهم |
Çilek toplayarak kaslarını geliştirebilirsin biliyor musun? | Open Subtitles | انت تدري انك تقدر تقوي عظلاتك وانت تجمع فراولة.. زي منت عارف تنزل وتاقف |
Hala hayatta. Artık sorgulayabiliriz. Neden, biliyor musun? | Open Subtitles | رصاصه ومازال حي ، الان نستجوبه تدري لماذا ؟ |
biliyor musunuz tabloya o şekilde gülmesinin sebebinin ne olduğunu? | Open Subtitles | هل تدري ماذا كان ؟ إنها تلك الطريقة التي كان يبتسم بها للوحة الفخر |
New York'takiler neler kaçırdıklarının farkında değiller. | Open Subtitles | إن الناس في نيويورك لا تدري ما تفتقده في الحياة. |
Ciddi oranda soğutucu sızdırdığınızın farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدري أنك تسرّب محلول تبريد بنسبة مقلقة؟ |
Bunu neden yapacağını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | .أنتَ لا تدري لمَ أنت مقدمٌ على ما أنت مقدمٌ عليه |
O bekliyor. Benim ne yaptığımı bilmiyorsun. | Open Subtitles | هو بانتظاره أما أنا فأنت لا تدري ما أفعله. |
Ama bilemezsin ki, banka soyguncusunu oynamak eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | لا تدري ربما تكون لعبة السطو على البنك ممتعة |
Albayın ne demek olduğunu, dahası bir papazın her zaman selamlanması gerektiğini bilmiyor musun ? | Open Subtitles | ألا تدري أن العقيد وخاصة القسيس يجب أن يحيون؟ |
Ama, bilirsin iste, aramizda bir anlasma yaptik. | Open Subtitles | لكن، كما تدري الأمر أننا عقدنا إتفاق كبير |
Beni tarzım olmadığını Biliyorsun. "Ya sür ya öl" değil mi? | Open Subtitles | تدري بأن هذا ليس أسلوبي إما أن أقود أو أموت، صحيح؟ |
Onun neler yapabileceğini bilebilirsin ama benimkiler hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | لأنك تظن أنك تعرف ما يستطيع فعله، لكنك لا تدري ما أستطيع فعله. |
haberin var mı Bilmiyorum ama son altı haftadır benimle birlikte kalıyor. | Open Subtitles | ،لا أدري إن كنت تدري لكن في الأسابيع الـ6 الماضية عاشت برفقتي |
Ona neler söylediğini biliyorsunuz. Başka bir kelime daha duymak istemedi. | Open Subtitles | . تدري ما يقوله دائماً لم تُطق الإستماع لكلمة أخرى |
Derken, anladım ki onları iyi biliyordun, zira daha önce gelecekte görmüştün. | Open Subtitles | ثم أدركت شيئًا.. أنك تدري الكثير عنهم لأنك رأيتهم من قبل.. في المستقبل.. |
Eğer gitmeyi bu şekilde planladıysa ne yaptığını biliyordur. | Open Subtitles | إن خطّطت لرحيلها بهذه الطريقة، فقد كانت تدري ماذا تفعل |