ويكيبيديا

    "تسألين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sordun
        
    • sormuyorsun
        
    • soruyorsunuz
        
    • sordunuz
        
    • soru
        
    • sorduğun
        
    • sorduğunu
        
    • soruyorsan
        
    • sorup
        
    • sormak
        
    • sormadın
        
    • sorabilirsin
        
    • soruyorsanız
        
    • sorduğuna
        
    • sormayacaksın
        
    sordun diye söylüyorum, hiç iyi değil anne. Open Subtitles ليس في حال طيبة ، منذ متى وأنتِ تسألين ؟
    Eğer anlamı yoksa neden sordun? Ne istersen, öyle mi? Hayır. Open Subtitles و لماذا تسألين إذا كنتى لا تقصدين شيئا أى شيء ترغبيه أليس كذلك
    Harika bir ilişkimiz vardı. Neden sordun? Open Subtitles لقد قضينا حياتنا معاً بشكل جيد لماذا تسألين ؟
    Minos dilini bilmiyorum. Niçin kim çizdiyse ona sormuyorsun? Open Subtitles أنا لم أقرأ عن الحضارة المينوية لماذا لا تسألين الشخص الذي رسمها؟
    Hırsızlığa dahil olup olamayacağını mı soruyorsunuz? Open Subtitles هل تسألين عمّا إن كان متواطئاً بعملية السرقة ؟
    Sabahleyin gerçekten saati mi sordunuz yoksa çıplak bir şekilde bu keltoşla oynaşmak niyetinde miydiniz? Open Subtitles سابقاً، أحقّاً كنتِ تسألين عن الوقت، أم تريدين التعرّي و تحظين بعلاقةٍ جنسيّةٍ كوبيّة؟
    - Şey, madem sordun,... gerçekten kolay olmadı. Open Subtitles حسنا الآن تسألين ؟ لم يكن هذا من السهل حقا
    Çok iyiyim. Ne saçma soru. Niye sordun? Open Subtitles أنا مرتاح جداً ، يا له من سؤال لماذا تسألين ؟
    Tanrım, ikinci buluşmamızda laboratuvar hakkında sorular sordun bana. Open Subtitles كنتي تسألين عن المختبر في الموعد الثاني
    Neden sordun? Open Subtitles ما الذي جعلك تسألين هذا السؤال ؟
    Neden sordun? Open Subtitles ما الذي جعلك تسألين هذا السؤال؟
    Neden sordun ki bunu? Hayır! Open Subtitles لماذا تسألين هذا السؤال؟
    Neden sordun, Anne ? Open Subtitles لماذا تسألين يا أمى ؟
    Pek fazla şahsi soru sormuyorsun. Open Subtitles أنتِ لا تسألين الكثير من الأسئلة الشخصيه
    İşte yine başladık, cevabını çoktan bildiğiniz sorular soruyorsunuz. Open Subtitles هأنتِ ثانية، تسألين أسئلة تعرفين إجاباتها.
    - Belki de yanlış soruları sordunuz? Open Subtitles أحذري، أنكِ تسألين أسئلة خاطئة.
    Bu konu hakkında soru sorma. Burada kimse bu konuyu konuşmak istemez. Open Subtitles لا تسألين عن هذا لا أحد هنا يريد أن يتحدث عن هذا
    Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك.
    Benim hakkımda sorular sorduğunu duydum ondan zaman ayırıp yüz yüze buluşalım dedim. Open Subtitles سمعت أنكي تسألين عني، لذا.. فكرت في توفير الوقت لكي ونتقابل وجها لوجه
    Eğer onunla yattığımı soruyorsan cevabın "evet" olduğu çok açık. Open Subtitles إذا كنتِ تسألين إذا نمنا سويةً فالإجابة نعم بكل وضوح
    Bana ilgi göstermediğini söylemiştin. O halde neden bu soruları sorup duruyorsun ki? Open Subtitles أخبرتني بأنك لستي مهتمة بي ّ فلماذا تسألين هذه الاسئلة ؟
    Yani, sormak benim yeni güç nedir? Oh, size söyleyecektir. Open Subtitles اذن ، ما هى قوتى الجديدة ، أنت تسألين ؟
    Niye o adama? yaşında ve oğlu var mı diye sormadın? Open Subtitles لما لم تسألين ذلك الرجل إن كان بعمر 91 ولديه إبن؟
    Evet, tüm bu kibirli halini bir yana bırakıp, birine de sorabilirsin. Open Subtitles اجل ، ليس من الضروري انتقوميبكلهذا الشم. تستطيعين ان تسألين احدهم وحسب.
    Eğer böyle bilimsel olmayan bir şeye inanıp inanmadığımı soruyorsanız inanmıyorum. Open Subtitles اليس كذلك؟ اذا كنتي تسألين .. كيف يؤمن متخصص بالعلوم بشيء غير علمي
    Bunu sorduğuna göre hoşuna gitmedi. Open Subtitles أنا لا أفعل جيدًا إذا كنت تسألين.
    Hiç sormayacaksın sandım. Open Subtitles إعتقدُ بأنّكِ لن تسألين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد