ويكيبيديا

    "تصدق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanıyor
        
    • inanmayacaksın
        
    • inanma
        
    • inanamayacaksın
        
    • inanamazsın
        
    • İnanabiliyor
        
    • inanmıyorsun
        
    • inanıyorsun
        
    • inanmak
        
    • inanmazsın
        
    • inanır
        
    • inanmayacaksınız
        
    • inan
        
    • inanmayın
        
    • inanmıyor
        
    Bir bulutun üzerinde oturup okyanustan bahsedeceğimize gerçekten inanıyor musun? Open Subtitles هل تصدق حقا اننا سنجلس على سحابة ونتحدث عن المحيط?
    Dinle, biliyorum bana hâlâ kızgınsın falan fakat biraz önce ne olduğuna inanmayacaksın. Open Subtitles أنا أعلم بأنك غاضب مني وكل شيء لكنك لن تصدق ما حدث للتو
    İster inan ister inanma ama bu hantallığına rağmen o bir model. Open Subtitles إنها عارضة أزياء ، صدق أو لا تصدق ، و بحمل هائل.
    -Azılı bir müşterimin ne söylediğine inanamayacaksın. Open Subtitles لن تصدق ماذا قالت هذه الزبونه العنيده قبل قليل
    Yaptıklarını görsen inanamazsın. Open Subtitles إنهم ثلاثة يا رجل , ما رأيك ؟ أنت لن تصدق ما يفعلونه , ليس لأنني اختلقت هذا الشيء
    Ben de büyük değişimler geçirdim. Bu helikopteri uçurduğuma inanabiliyor musun? Open Subtitles حدثت لي بعض التغيرات أيضاً، هل تصدق أنني أطير بهذه المروحية؟
    Buna gerçekten sen de inanmıyorsun, yoksa bu güzel konuşmayı yapıyor olmazdık. Open Subtitles أنت لا تصدق هذا حقاً، وإلا ما كنّا نجري هذا الحديث الجميل
    Stan'in elinde gerçek deliller var ve sen Afrika zırvasına inanıyorsun? Open Subtitles ستان لديه أدله حقيقية وأنت تصدق الكلام التافه عن أفريقيا ؟
    Profion onu istemiyor çünkü imparatoriçe halkla... büyücülerin eşit olması gerektiğine inanıyor. Open Subtitles بروفيون يريد خلعها لأنها تصدق أن الماجيين والعامة يجب أن يعاملوا بالمثل.
    Ve sen gerçekten, onun bu konuda suçluluk duymadığına inanıyor musun? Open Subtitles و أنت فعلاً تصدق بأنه لا يشعر بالذنب بشأن ذلك ؟
    Efendim, bu sıska çocuğun o çocuk olduğuna cidden inanıyor olamazsınız. Open Subtitles سيّدي، لا يمكنك حقاً أن تصدق .أن ذلك المحتال هو المنشود
    Şimdi söylediğime inanmazsan, bu söylediğime de inanmayacaksın. Open Subtitles اذا لم تصدق ما قلته توا ، فلن تصدق ما سأقوله
    Buna inanmayacaksın ama yine de bugüne kadar gördüğüm en kötü tamirci o değil. Open Subtitles لن تصدق هذا لكنه ما يزال ليس أسوء مقاول قابلته في حياتي
    Pekala, inan yada inanma, burası aslında canavarı kontrol ediyor... Open Subtitles صدق أو لا تصدق هذا المكان يتحكم في الوحش فعلاً
    İster inan ister inanma ama insanlara acı çektirmekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles صدق أو لا تصدق أنا لا أحب أن أستخدم قدرتي
    İnan bana, bu küçük engeli de aştığın zaman, dünyanın kapılarının sana nasıl açıldığına inanamayacaksın. Open Subtitles أخبركَ, يا رفيقي, إنكَ ستتجاوز هذه المحنة أعدك, بأن العالم سينفتح لك بما انت لا تصدق بذلك
    Emmet, buna inanamayacaksın. Ön masada kim oturuyor tahmin et? Open Subtitles إيميت , لن تصدق هذا احزر من الذي حضر في الطاولة الأمامية
    Pingpong topuyla ne yaptığını görsen inanamazsın. Open Subtitles لن يمكنك ان تصدق ما يمكنها ان تفعل . بكرات البينج بونج
    İnanabiliyor musun, aşağıdaki onca insan bunu görmek için bekliyor. Open Subtitles هل تصدق أن هؤلاء الناس في الأسفل ينتظرون لرؤية هذا
    Doktorun iri, beyaz bir tavşanla oturup konuştuğuna inanmıyorsun değil mi? Open Subtitles هل تصدق تلك القصة عن الطبيب يجلس ويتحدث مع أرنب كبير , أليس كذلك ؟ لم لا ؟
    Bu kızın tüm söylediklerine neden bu kadar gönülden inanıyorsun? Open Subtitles لماذا تنوي ان تصدق كل شيء تخبرك به تلك الفتاة؟
    Bizim yaptığımızın her zaman pozitif bir etkisi olduğuna inanmak istediğini biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنك تريد أن تصدق بأنه حقاً لنا تأثيراً إيجابياً على الداوم
    Belki inanmazsın ama işler kötü gittiğinde seninle görüşmek istemiyorum. Open Subtitles لن تصدق الأمر, لكن حين تسوء الأمور, لا أشعر برغبة في رؤيتك.
    Burada insanları öldürüyorlar, Boyle. - Okuduğun her şeye inanır mısın? Open Subtitles لقد قتلوا الشعب هنا انت تصدق اي شئ يكتب في الصحافة؟
    "Buna asla inanmayacaksınız, ama dün donanmada övülen bir denizci oldum. Open Subtitles لن تصدق , و لكن بالامس اصبحت بحارا تفخر به البحرية
    İster inanın ister inanmayın ama elimizde tutuklama listesinin tamamı bile yok. Open Subtitles صدق أو لا تصدق ، أننا ليس لدينا حتى نسخة بقائمة المطلوبين
    İnanmıyor olabilirsiniz bayım, ama ben çok ünlü bir aktristtim. Open Subtitles قَدْ لا تصدق هذا،أيها سيد، لَكنِّي كُنْتُ فنانه مشهوره جداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد