"تصرخ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bağırma
• bağırıyorsun
• bağırıyor
• bağırıyordu
• bağırıp
• bağırmaya
• bağırıyordun
• bağırarak
• bağırır
• bağırırken
• çığlık atıyor
• bağırdı
• çığlığını
• bağırdın
• çığlıklar

-İyi de bu benim hatam değil. Kumsalda bana bağırma!
ان هذا ليس خطأي لا تصرخ فى وجهى على الشاطيء

Bir dahaki sefere patronuna bağırma da seni hafta sonu da çalıştırmasın.
المرة القادمة لا تصرخ برئيسك لكي لا يجعلك تعمل خلال العطل الأسبوعية

Çılgınlar gibi bağırıyorsun! Bunu yapamazsın.
أنت تهتف مثل المجنون لا يمكنك ان تصرخ هكذا

Gerçek hayatta daha iyi görünüyorsun. TV'de hep birilerine bağırıyorsun.
انت تبدو أفضل في الواقع أنت دائماً تصرخ على الناس في التلفاز

Deli gibi bağırıyor ama sanırım bu normal bir tepki.
أجل، ظلت تصرخ بي لأفعال أشياء لذا أعتقد أنها طبيعية

Orada süvari gibi haykırıyordu her yer kan olmuştu, yardımcı aşçı kadın bağırıyordu,
ها هي ، تتكلم ببذاءة دم في كل مكان والقابلة زوجة الطباخ تصرخ

- Sakın ona bağırma! Donarak ölmekten kurtulmak için böyle yapıyordu.
لا تصرخ عليها فقد كانت تفعل ما بوسعها لتنجو من التجمد

Bana bağırma, senin annem benim annem tamam mı?
لأنك سوف تتأخر لا تصرخ علي أمي هي أمك, جيد؟

Tabii l ki adam, seni affediyorum. Sen bağırma gerek yok.
بالطبع ، أنا أصدقك يا رجل لا يجب أن تصرخ

Bu bir değişim için bize onu bağırma duymak iyi oldu.
لقد كان أمراً جيداً أن تصرخ علينا لتغيير

Hayatımda böyle garip birşey duymadim! Ona bağırmayı kes artık! Her zaman ona bağırıyorsun ve bu hiçte adil değil!
فلم أسمع في حياتي قطّ عن شيئ بهذه الغرابة كفّ عن الصراخ في وجهها أنتَ دائماً تصرخ في وجهها

Harika. Demek bana rüyanda bile yapmadığım bir şey için bağırıyorsun.
موافق ، لذلك كنت تصرخ في وجهي عن شيء انني لم افعلة لك في أحلامك

Çocuklar ağlıyor, kadınlar bağırıyor. Tebrikler, Sör Şövalye. Takdire şayan bir gösteri.
الأطفال تبكي والنساء تصرخ هنيئًا لك، أيها الفارس إنه عرض جدير بالإعجاب

Avazı çıktığı kadar bağırıyordu ben de daha sert çekmeye başladım.
و كانت تصرخ بصوت عالي و استمريتُ في السحب بشكل أقوى

bağırıp çağırarak istediğini söylediğine göre gerçekten de Dokgo Jin olmalısın!
بما أنك تصرخ و تقول السخافات فأنت دوك غو جين فعلاً

Arkam ona dönüktü ve kadın birden Farsça bağırmaya başladı.
كان ظهري مواجهاً لها، عندما بدأت تصرخ باللغة الفارسية.

Seni ilk gördüğümde bira fıçısını fazla pompalıyor diye bir kıza bağırıyordun.
عندما رأيتك لأول مرة كنت تصرخ على فتاة لأنها ضعطت على برميل الجعة

Joan beni gördü ve bağırarak yardım istedi "Dur, lütfen dur" diyordu.
وحين رأتني، بدأت جوان تصرخ طلباً للمساعدة، كانت تقول: توقف، أرجوك توقف.

Ancak o zaman eve gidebilirim, o da bana bağırır.
،عندها يمكنني العودة للمنزل حتى يمكنها أن تصرخ في وجهي

Bir bakmışsın, konsantrasyonun kaybolmuş ve kendini banyoda kendi kucağına bağırırken bulursun!
ثم فجأة تجد نفسك فقدت التركيز حبيس في الحمام تصرخ على حضنك

çığlık atıyor, öfke dolu, deliliğin gücüne sahip.
تحدق, تصرخ, غاضبة بشدة القوة الجنونية التى بها

İkinizi de bir daha görmek istemiyorum. bağırdı, beni tırmaladı.
لا أريد رؤية اي منكما مجددا تصرخ ، تقوم بخدشي

çığlığını duydum, ormanın içinde buraya yarım kilometre mesafede.
سمعتها تصرخ و وجدتها مستلقية على أرض الغابة بالقرب من هنا

Evet,üstelik demir pençesiyle sana vurduğu zaman köpek yavrusu gibi bağırdın.
نعم ويزيد على ذلك عندما ضُربت بمخلبه الحديدي كنت تصرخ كإمرأة

Ve adamakıllı ilaç vermeden bana batırdıkları kateterler Dünyanın sondajlanırken çıkardığına benzer çığlıklar atmama neden oluyor.
و القساطرة الذين شقوا فيّ بدون علاج مناسب جعلني أصرخ بالطريقة التي تصرخ بها الأرض من الحفر.