"ثمن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• parasını
• bedel
• para
• fiyatı
• cezasını
• hesabını
• fiyat
• ücretini
• ücreti
• pahasına olursa
• bedeli vardır
• mal
• satın
• değeri
• ödül

Yol parasını ödedikten sonra yirmi dokuz rupee ve altı anna kaldı.
لدي 29 ربية و6 قطع نقدية هذا ماتبقى بعدما دفعت ثمن التذكرة

Teslimatı yapana getirdiği etin parasını veriyordu... ama hükümetten fazla etin parasını alıyordu.
ثم يدفع للسائق ثمن ما يوصله و يطلب من الحكومة المزيد من اللحم

İnsan ırkına verdiğin bütün zararlar için bedel ödemen gerektiğini düşünmüyor musun?
ألا تعتقد أنك يجب أن تدفع ثمن الأذى الذي سببته للجنس البشرية؟

Bununla nasıl ilgilendiklerini kim bilir? Tamir için para da ödemezler!
إنهم لا يعرفون كيف يعتنون بها انهم لا يدفعون ثمن التصليح

Bir iki yıla faizle ödesek bile fiyatı iki kat artmış olacak.
‎ثمن الشقة سيزداد أسرع من راتبك ‎لا يمكن أن نتحمل هذا أبداً

Hayır, bu köy, aynen söylediğim gibi, suçunun cezasını çekecek.
. لا , هذه القرية ستدفع ثمن جريمتها كما اقسمت

Şimdi veya sonra bütün bunların hesabını vereceksin, ama çok geç olacak.
عاجلا أم آجلا ستدفع ثمن كل شيء، لكنه سيكون الوقت قد فات

Üzgünüm beyefendi ama on iki sandviçin de parasını vermelisiniz.
أنا متأسف يا سيدي لكن عليك دفع ثمن 12 قطعة

O arabaların parçalarının parasını... tamir yapıp sandviç satarak ödemene imkan yok.
مستحيل أنك دفعت ثمن تجهيز هذه السيارات بتصليح السيارات والبيع في متجرك

Bu 25 biletin dağınık yerlerde biletlerin parasını kim ödeyecek?
في كافة أنحاء المسرح من سيدفع ثمن هذه المقاعد ؟

Benimle gelmen, benzinin parasını ödemem, ve şu haline bak.
أتيتي بهذه الرحلة، و دفعتي ثمن الوقود و انظري لنفسك

Çekinmeden söyleyebilirim ki, bu problemleri çözmeye gerçekten başlamamızın yanında, ödememiz gereken bedel çok çok az.
أتجرّؤ على القول أنّه ثمن بخس، نظرا لما سيتطلّبه منّا أن نبدأ بمعالجة هذه المشاكل.

Bu halk aşağılanması için çok kişisel bir bedel ve internetin büyümesi bu bedeli yükseltti.
هناك ثمن شخصي باهظ للإذلال علنا و نمو الإنترنت ساعد في مضاعفة ذلك الثمن.

Bana o iş için para vermediğine göre ödeştik demektir.
بما أنك لم تدفع لي ثمن الحدوة, فأعتقد أننا متعادلان.

Yiyeceğe para ödemiyor, kontrol noktalarına izinsiz giriyor, ...falan filan.
لا تدفع ثمن الطعام, تتدخل في التحقيق القتل, و هكذا.

fiyatı 30,000$ civarıdır, tabi ödemesi biterse.
البيت الواحد يتكلف 30 ألف دولار تقريبا هذا إذا انتهى من دفع ثمن المنزل

Yaptıkları şeyin cezasını çekmeleri için gücüm yettiğince her şeyi yapacağım.
وسأقوم بكلّ ما في إستطاعتي للتأكّد أن يدفعوا ثمن ما فعلوه.

İpin hesabını ödet ona. Göster ona.
لنجعلها تدفع ثمن الحبل لنجعلها تدفع ثمنه

Bence 750 dolar iyi bir fiyat. 1,000 dolardan fazla vermeyelim.
أقول أنه ثمن جيد إن اشتريناها بـ750 وإن لم نتجاوز الألف

Evet, okula giderken bineceği metronun bir kereye mahsus ücretini karşılayabilir.
أجل، قد يسدد ثمن تذكرة قطار الأنفاق إلى الكلية مرة واحدة.

100 dolar da gecelik kiralama ücreti var. Tabii kotumu giymemi istemiyorsan.
ومئة دولار ثمن إيجار الفستان إلا إن كنت تريدني أن أرتدي الجينز

Ne pahasına olursa olsun, yıldızlarımızı gülünç duruma düşmekten korumalıyız.
يجب ان نحافظ على ممثلينا لكيلا يبدو سخيفين بأي ثمن.

Çünkü bir başkasının hayatını çaldığında bunun bir bedeli vardır.
لأنّكِ عندما تسرقين حياة شخص آخر دائماً ما يوجد ثمن

ABD, Kanada ya da Çin'i aramam 5 Kenya şilini, veya .06 ABD dolarına mal oluyor.
إنها تكلفني بالعملة الكندية 5 شلنات، أو 0.6 دولار أمريكي ثمن الإتصال بأمريكا أو كندا أو الصين.

Ne pahasına olursa olsun o sandığı satın almak istiyorum.
والآن أريد أن أشترى هذا الصندوق تقريبا بأى ثمن تريدنه

Ve açıkça söylersek, biliyorsunuz, insanlar değeri olan şeyler için para öderler, değil mi ?
وبكل صراحة الناس مستعدون لدفع ثمن الاشياء التي لها قيمة ، أليس كذلك؟

Dışarısı soğuk, kafama ödül koyuldu ve arkadaşa ihtiyacım var.
الجو بارد بالخارج، وهناك ثمن على رأسي وأحتاج إلى أصدقاء