Burası gerçekten sana göre bir yer değil büyükbaba. | Open Subtitles | هذا حقا لا مكان لك، جدّ. بالمناسبة، حيث سدني سجّلت؟ |
- Evet, bir gariplik oluğunu anlamıştım çünkü genelde Morty'nin büyükbabası onu okuldan alıyor. | Open Subtitles | نعم ، انظري ، كنت اعلم ان هنالك شيء مريب يجري لأنه عادةً جدّ مورتي الذي يأخذه الى المدرسة |
Sanki gün ortasında yüzüksüz dışarı çıkmanı istiyorum. Yani, Cidden, sadece bir parti. | Open Subtitles | هذا ليس كما لو طلبت منكَ أن تركض للخارج بوسط النهار من دون خاتمكَ ، أقصد عن جدّ , إنها حفلة. |
.. sonra Dede olduğumu.. emekli olduğumu.. | Open Subtitles | وبعدها أصبح جدّ. وبعدها أتقاعد وأفقد شعري ويزداد وزني. |
Birkaç gün sonra, akıl hocalığı yaptığım biri ofisime uğradı. çok heyecanlıydı. | TED | بعد أيام، واحدة من متلقيات إرشادي مرّت على مكتبي، وكانت جدّ مبتهجة |
Elbette Ciddi değilsiniz. | Open Subtitles | بالتأكيد، أنت لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَ جدّ. |
Tarzan gibi gözüküyor olabilir ama Tarzan'ın dedesi gibi hareket ediyor. | Open Subtitles | إنهُ قد يبدو مثل طرزان، لكنهُ يتحرّك مثل جدّ طرزان. |
At yok. Ciddiyim, baksana. | Open Subtitles | لا يوجد حصان يجرّها، عن جدّ ، ألقّي نظرة. |
Bir bayan kaybettim Ancak büyükbaba kazandı. | Open Subtitles | لقد خسرت أبًا، لكنني اكتسبت جدّ. |
Bu öfkeyle sen hepimizi dize getirirsin, büyükbaba Simpson. | Open Subtitles | بهذا السلوك العصبي ستتعبنا جميعاً يا جدّ (سمبسن) |
Bu film endüstrisi, büyükbaba! Vakit nakittir! | Open Subtitles | شاهد، هذا العمل السينمائي جدّ! |
O da bu sırrı verebileceği tek kişiye verdi büyükbabamın büyükbabası... | Open Subtitles | ولم يبُح به إلاّ لشخص واحد، هو جدّ جدي. |
Evet. Dünyanın en mükemmel büyükbabası mıyım neyim? | Open Subtitles | نعم، أأنا أفضل جدّ بالعالم أم ماذا؟ |
Bu konsey, senin büyükbabanın büyükbabası bu toprakları Kızılderililerden çaldığından beri var. | Open Subtitles | هذا المجلس كان موجوداً ...قبل جدّ جدّك ! سرق أرضه من الهنود |
Arayıp durduğum için üzgünüm ama Cidden çok önemli bir durum söz konusu. | Open Subtitles | إنّي آسِفٌ لإلحاحي في الاِتّصال، لكنّ الأمرَ جدّ مهم. |
Bu adamların bazılarının Cidden hayatına bir çeki düzen vermesi lazımmış. | Open Subtitles | بعض أولئك الأشخاص عن جدّ بحاجة ليعيشوا حياةً |
Bu adamların bazılarının Cidden hayatına bir çeki düzen vermesi lazımmış. | Open Subtitles | بعض أولئك الأشخاص عن جدّ بحاجة ليعيشوا حياةً |
Yapabilirsin Dede. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُ هو، جدّ. |
Babamı kaybettim ama bir Dede kazandım. | Open Subtitles | ،لقد خسرت أبًا .لكنني اكتسبت جدّ |
Her şey yolunda. Ben sadece çok meşgulüm. Hepsi bu. | Open Subtitles | ،كل شيء على ما يرام أنا جدّ مشغولة، هذا كلّ |
çok güçlü, çok Ciddi bir oyun karşıtı teması vardı. | Open Subtitles | .توجد بها فكرة جدّ قوية لم تكن في اللّعبة |
Asha, belki de o çocuklarımızın dedesi değildi. | Open Subtitles | اشا، لَرُبَّمَا ذلك ما كَانَ جدّ أطفالِنا المستقبليينِ. |
Ciddiyim, bizi bu durumdan çıkaracak planınız nedir? | Open Subtitles | عن جدّ ما هي الخطّة للخلاص من هذهِ الفوضى؟ |
Senin gibi bir oğlum olduğu için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا جدّ فخورة أن أحظى بابنٍ مثلك |
Benim büyük, büyük, büyük büyük amcam Bağımsızlık Bildirgesi'ni imzalayanlardan biriydi. | Open Subtitles | جدّ جدّي الأكبر كان من الموقّعين على وثيقة إعلان الإستقلال |