ويكيبيديا

    "جزء من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir parçası
        
    • bir parçasısın
        
    • bir parçasıydı
        
    • bir parçasıyım
        
    • bir kısmı
        
    • bir üyesi
        
    • bir kısmını
        
    • bir parçasıdır
        
    • bir bölümü
        
    • bir parçasını
        
    • biri
        
    • parçaları
        
    • bir parça
        
    • parçasıyız
        
    • parçası olan
        
    Ve bu çoçuklar biliyorlar ki zahmetsiz klima kontrolü geleceklerini bir parçası olamayacak. TED ويعلم أؤلئك الأطفال أن التحكم المؤلم في المناخ ربما ليس جزء من مستقبلهم.
    Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. TED انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها
    İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum yeterli kaynaktan yoksun olan her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır. TED هذا هو السؤال الحقيقي ، لأن هذا هو شيء كان هناك، جزء من كل المجتمع. هذا يحرم من الموارد الكافية
    Amerika'yı kötü bir gelecek bekliyor ve sen bu zavallı neslin bir parçasısın. Open Subtitles أعتقد ان امريكا تخبئ مستقبل سئ لك وانت جزء من هذا الجيل السئ
    Bu kısa hikâye aynı zamanda benim kızımın ödevinin bir parçasıydı. Open Subtitles هذه القصّة القصيرة هي جزء من فرض ابنتي في مادة الإنجليزية
    Ben bunun bir parçasıyım. O şarkıyı bana yazdın. O benim şarkım! Open Subtitles انا جزء من هذا , فقد كتبت هذه الأغنية لى هذه اغنيتى
    Ve yerel finansman, donanım projelerini destekleyen ekosistemin bir parçası değil. TED والتمويل المحلي ليس جزء من التنظيم البيئي الذي يدعم منتجات الأجهزة.
    Ardından, son olarak, bir sokak sanatçısı tarafından boyanarak bu müthiş ve devasa mobil serginin bir parçası oluyorlar. TED وأخيرا تم الرسم عليها عن طريق فناني الشوارع. لتصبح جزء من جزء من معرض فني ضخم ومدهش ومتجول أيضا.
    Destekleyici bir topluluğun bir parçası olacaksınız, güveninizi geliştireceksiniz, vücudunuzu çalıştıracaksınız ve aklınızı geliştireceksiniz, eğleneceğinizi de belirtmeme gerek yok. TED ستكون جزء من مجتمع داعم، و ستبني ثقتك، و ستمرن جسدك، و ستغدي ذهنك، ناهيك عن الوقت الممتع الذي ستمضيه.
    Ama yaptığımız bütün konuşmalarda şu sözler tekrar tekrar gündeme geldi: anlıyorduk ki, bunu yapmadığımız sürece sorunun bir parçası olarak kalıyorduk. TED ولكن كانت هناك محادثة واحدة والتي كانت تظهر في كل حوارتنا: حقيقة أننا إذا لم نقم بهذا، فإننا إذا جزء من المشكلة.
    Kıskançlık, her insan ilişkisinin bir parçası ama aşırı kıskançlık farklı. TED الغيرة جزء من أي علاقة إنسانية، ولكن الغيرة الحادة أمر مختلف.
    Kendinizi o kıpırtının bir parçası gibi yüzeyin altında hissediyor musunuz? TED هل تشعرون أنكم جزء من تلك الحركة؟ أشياء تتحرك تحت السطح؟
    Pes etmeyin dostlarım! Bizler, bu intihar işinin bir parçası değiliz! Open Subtitles لا تستسلموا , يا رفاق لسنا جزء من أى محاولة إنتحار
    Bu bir aile geleneği, ve sen de ailenin bir parçasısın Open Subtitles . هذه هى تقاليد العائلة . و أنت جزء من العائلة
    Muhtemelen sen de bu oyunun bir parçasısın, ne hoş. Open Subtitles أنتِ على الأرجح جزء من تلك اللعبة، لذا لا بأس
    Hem Kraliçe arıyı sinirlendirmek, hem de balmumuyla sarılmak planımın bir parçasıydı. Open Subtitles لماذا تركتها لتلفني في ذلك الشمع؟ كان كل ذلك جزء من خطتي
    Adım Sheena ve seninle yaptığım herşey işimin bir parçasıydı. Open Subtitles أسمى شينا وأي شيء فعلته معك كان جزء من عملي
    Ama bir doktor olarak, Wehrmacht'ın bir parçasıyım ve şimdilik gitmiyorum. Open Subtitles لكن كطبيب، أنا جزء من ويهرماتشت وهم لم يرحلوا حتى الآن
    Bu mucizevi, ve açıklamasının bir kısmı da bu kutsal değerlerle sarılma yeteneğidir. TED انها معجزة، و جزء من السبب هو قدرتنا على الدوران حول قيم مقدسة
    Size orayı kiraladıktan sonra, kendini grubun bir üyesi sanıyor. Open Subtitles منذ أن إستأجرتم المكان، وهي تشعر وكأنها جزء من الفرقة
    Kadın: Buradaki çekimlerden bir kısmını bütün ülkede yayınlanacak reklamlarımızda kullanmayı planlıyoruz. TED المراة: نامل ان نستعمل جزء من هذا في اعلان تجاري محلي، صحيح
    Hayır, dur bakalım. Gün daha bitmedi. Gece günün bir parçasıdır. Open Subtitles لا, إحتفظ بهم فاليوم لم ينتهى بعد الليل جزء من اليوم
    Eski duvarların bir bölümü çöktü, ama ölüm döşeğinde bile aşılmaları zordu. TED فانهار جزء من الأسوار القديمة ورغم سقوطها فقد أثبتت الأسوار جسارة كبيرة.
    Diyor ki, maddenin herhangi bir parçasını çok küçük boyutta incelerseniz, öncelikle moleküllere rastlar sonra da atomları ve atom altı parçacıkları bulursunuz. TED تقول انك اذا اختبرت اي جزء من مادة بدقة متناهية في البداية سوف تجد جزيئات ومن ثم سوف تجد ذرات و جسيمات ذرية
    Biliyor musun? Onlardan biri olmayı isterdim. - Nelerden biri? Open Subtitles حسنا, تعرفين أحبّ حقا أن أكون جزء من ذلك ماذا؟
    Boğmak da işkence yöntemlerinden biri ve hepsi imzasının parçaları. Open Subtitles الغرق نوع من التعذيب ايضا وهذا كله جزء من توقيعه
    Ve belki bir parça zorlandığı için böyle davranmıştı, öyle söyledi. TED وقد قالت، ربما جزء من السبب كان أنه صعب بالنسبة لها.
    Yani, demek istediğim bütün insanlar, aynı ailenin bir parçasıyız. Open Subtitles : في المعنى الذي أننا كلنا جزء من العائلة الإنسانية
    Ve IDEO'nun bir parçası olan Itch'deki bir grup yaklaşık 12 metrelik bu interaktif duvarı tasarladı. TED ومجموعة في إتش والتي هي جزء من أيديو قامت بتصميم هذا الحائط التفاعلي والذي يبلغ ارتفاعه أربعة طوابق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد