ويكيبيديا

    "جلسة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • seans
        
    • duruşma
        
    • seansı
        
    • oturum
        
    • oturumu
        
    • seansta
        
    • toplantı
        
    • seansımız
        
    • toplantısı
        
    • duruşmada
        
    • görüşme
        
    • oturuşta
        
    • duruşmaya
        
    • fotoğraf
        
    • seansın
        
    Ve onlara geri gitti, diğer bir 10 seans konusunda hemfikir oldular. TED رجع إليهم، فوافقوا على جلسة إضافية من عشرة.
    Bu sabahki duruşma yargılama olacak ve kapanış konuşmalarımızı yapacağız. Open Subtitles جلسة هذا الصباح، أصبحت أساساً للمحاكمة وننتقل إلى المرافعات الختامية
    Ailemi aradım ve son 24 saatte yoğun bir aile terapi seansı geçirdik. Open Subtitles اتصلت بوالداي , وقضينا ال24 ساعة الأخيرة في جلسة مكثفة للمعالجة المشاكل الأسرية
    Eğer varsa Kongrede özel bir oturum kolay olur Jedi tapınağına girmemiz. Open Subtitles ان كان هناك جلسة خاصة بالكونجرس فسيكون من الاسهل لنا دخول المعبد
    En yeni doğaçlama müzik oturumu hakkında bilgi alabilirsiniz. TED يمكن أن تعرف بخصوص آخر جلسة للموسيقى المرتجلة.
    Bir seansta tam dört sayfalık rapor mu yazdın, Sheldon? Open Subtitles أربع صفحات من الملاحظات في جلسة واحده؟ حقاً . شيلدن؟
    Bazıları bir seans sonrası semptomlarında bir gelişme fark eder, diğerlerinin ise tepki vermesi daha uzun sürer. TED والبعض منهم يلاحظ تحسّناً بالأعراض بعد جلسة واحدة فقط، بينما يحتاج آخرون لفترة أطول حتى يستجيبوا للعلاج.
    seans için bekleyen bir grubum var. Open Subtitles لدى مجموعة فى انتظار جلسة الا ترغبوا فى الأنضمام الينا؟
    seans yaptık ve kimse gelmedi. Open Subtitles لقد عملنا جلسة تحضير أرواح و لم ياتي احد.
    O halde, acil bir duruşma talep edin, kefaletin tekrar incelenmesini isteyin. Open Subtitles اطلبي جلسة سماع طارئه إذاًً اطلبي إعادة النظر في إطلاق السراح بكفاله
    Bay Gardner ve müvekkilimiz aleyhindeki duruşma için devam etme niyetindeyiz. Open Subtitles نحن نطلب جلسة استماع للنظر في تحيزك ضد السيد غاردنر وموكلتنا
    Şey, onunla konuştum ve duruşma öncesi celsede normal kıyafetler giyebileceğini söyledi. Open Subtitles كلّمتها وقالت أنّ بوسعك ارتداء ثوبًا عاديًّا في جلسة ما قبل محاكمتك.
    Bir başka seansı da senin vajina korkuna ayırabiliriz. Open Subtitles أنا لا أحب هذه الحركة,كذلك لو رغبت بذلك,بإمكاننا نحدد جلسة آخرى لنتعامل مع خوفك من المهابل
    Sanırım hastamızın ilk seansı iyi geçti. Open Subtitles اظن بأن مريضتنا ادت جيدا ً في اول جلسة هل قابلت الصبي؟
    Sanki, Çinli akrabalar bir ay boyunca evinize misafir olmuş da 12 oturum boyunca bebeklerle konuşuyor gibiydi. TED وكان الأمر وكأن أقارب من الماندرين أتوا للزيارة لمدة شهر وجاءوا إلى منزلكم وتحدثوا إلى الأطفال في حدود أثني عشرة جلسة.
    Miss Twin Peaks Jüri ve Yönetim Komitesi'nin oturumu başlamıştır. Open Subtitles تنعقد الآن جلسة قوانين وأحكام مسابقة ملكة جمال "توين بيكس".
    Dün akşamki seansta Bella Tanios'a şu soru soruldu: Open Subtitles فى جلسة الامس ,ايميلى سألت بيلا ,لماذا تزوجت رجل رهيب
    Burada toplantı olunca hep öyle yaparım. Open Subtitles أفعل ذلك دائماً عندما تكون هناك جلسة هنا
    Bunu tanışma ve kaynaşma seansımız kabul et, tamam mı? Open Subtitles اعتبر جلستنا الأولى هذه جلسة تعارف وتحية، اتفقنا؟
    Enerji ve endüstri komitesinin olağan gözden geçirme toplantısı başladı. Open Subtitles بإشراف وكالة حماية البيئة ستبدأ جلسة سماع لجنة الطاقة والصناعة
    duruşmada tanıklık yapmadan önce doğruyu söyleyeceğinize dair yemin ettiniz, doğru mu? Open Subtitles اخذتي قسم لقول الحقيقة قبل ان تشهدي في جلسة الاستماع هذة صحيح؟
    Tahliyen ile ilgili bir görüşme düzenleneceğine dair bilgi veriyor. Open Subtitles لإعلامك بأن تم عقد جلسة إستماع بشأن إطلاق سراحك المشروط
    Bilmiyorum. Muhtemelen bir oturuşta 4,000 saç ektirmemle bir alakası var. Open Subtitles ربما لهذا علاقة بالـ 4000 شعرة الذين زرعتهم في جلسة واحدة
    Aksi takdirde bu konuyu Etik Kurulu'na taşıyacak ve duruşmaya çıkacaksın. Open Subtitles وإلا فإنها سترفع الأمر إلى اللجنة التأديبية وسيكون هنالك جلسة استماع
    Bugün saat 3'te senin için bir fotoğraf çekimi ayarladık. Open Subtitles لقد حضّرنا لك جلسة تصوير اليوم في الساعة 3: 00
    Birden fazla sefer, uyuya kaldım ve seansın sonunda beni yoldan itmeleri gerekti. TED وكنت أغط في النوم في أكثر من مرة وكان على من كانوا داخل الغرفة أن يدفعوني بعيداً عن الطريق في نهاية كل جلسة علاج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد