ويكيبيديا

    "جماعي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • toplu
        
    • grup
        
    • takım
        
    • ekip
        
    • kitlesel
        
    • kitle
        
    • ortak
        
    • grupça
        
    • birlikte
        
    • bir kolektif
        
    • soykırımcı
        
    • oybirliği
        
    • birliğiyle
        
    • ortaklaşa
        
    • kollektif bir
        
    Buranın toplu katliam bölgesi olduğuna dair bütün deliller yok edilmeliydi. Open Subtitles كلّ الصلات إلى هذا المكان كموقع قتل جماعي يجب أن تـُزال
    Kaybettiğin zaman, bir toplu katliamı itiraf etmene engel olduğumu düşünüp kendini avutabileceksin. Open Subtitles حينما تخسر، ستكون قادر على مواساة نفسك لأنّني منعتك من إعتراف قتل جماعي
    Eğer bir grup beleşçi problemini çözmezse ortak çalışmanın faydalarından yararlanamaz ve grup seleksiyonu başlayamaz. TED إذا لم تستطع المجموعة التغلّب على مشكلة الخارجين عنها فهي لن تجني فوائد التعاون فيها ولن يكون هناك انتقاءٌ جماعي.
    Geçenlerde Nijerya'da bir üniversitede genç bir kadın grup tecavüzüne uğradı, bunu bazılarımız biliyordur. TED مؤخرا، تعرضت فتاة لاعتصاب جماعي في جامعة بنيجيريا، أظن أن بعضنا قد سمع بذلك.
    Bu şimdiye kadar ürettiğin en iyi takım çalışması değil. Open Subtitles هذا ليس أفضل تمرين جماعي قد أتيت به على الأطلاق
    Bu ekip işi. Bu bir ortaklık. Bu işte birlikteyiz. Open Subtitles هذا عمل جماعي, هذه .هي الشراكه.نحن معاً في هذا
    Glee Kulübü şu an Westside Hastanesi'nde, toplu sinir krizini atlatmaya çalışıyorlar. Open Subtitles أعضاء نادي الموسيقى في المستشفى القريب حيث يتعافون من إنهيار عصبي جماعي
    İnsanları toplu bir şekilde bunu yapabilmeleri için bir fikir oluştu. TED فالفكرة أن نقوم بمشاركة الناس بصورة حقيقية بعمل شيء كهذا سوية ، بشكل جماعي.
    Ama sadece İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da kaydedilmiş en büyük toplu katliam olan Srebrenitsa katliamında öldürülenleri temsil ediyorum. TED لكني أستعرض فقط أولئك الذين قتلوا في مجزرة صربيا، التي سُجلت كأكبر جريمة قتل جماعي في أوروبا منذُ الحرب العالمية الثانية.
    Babamla birlikte gidip herkesin içinde toplu yıkanmak normal olmuştu. TED أصبح من العادي أن أذهب مع أبي لنقوم بالاستحمام في حمام جماعي.
    Bu dünya bize toplu bir zihniyet oluşturmamız için sesleniyor ve ben bunu yapmamız gerektiğine inanıyorum. TED هذا العالم يدعونا أن نمتلك فِكر جماعي وأنا اؤمن بالقيام بذلك
    Annesini kaybettiğinden beri, grup aktivitelerine katılmakta zorlandı. Open Subtitles منذ أن توفيت والدتها مرت بصعوبة في المشاركة في نشاط جماعي
    grup indirimi falan mı aldınız? Open Subtitles هل انتم يا رفاق حصلتم على تقدير جماعي او شيئ ؟
    ve sonra grup terapisine katıldım, tam felaketti. Open Subtitles ثم ذهبت لعلاج جماعي والذي كان كارثة كبيرة
    Onlar bir grup. Kehanetleri yapabilmeleri için 3'ü de lazım. Open Subtitles أنت لا تفهم انه عمل جماعي يحتاج لقدراتهم التنبؤية جميعا ليعمل
    Gücendirmeyeyim. Bu bir grup takılması ve... Open Subtitles لست أشعر بالإهانة لا بأس, إنه تسكّع جماعي
    O burada proje menejeri. Yaptıkları her şey, kesinlikle bir takım çalışması. Bu programı o yürütüyor. TED انه هناك مدير المشروع. و اي شيء يعملونه هو من دون شك عمل جماعي. إنه يقود البرنامج.
    Kolonideki diğer her şey gibi, yiyecek toplamak da takım işidir. Open Subtitles مثل كل شيء في المستعمرة جمع الطعام عمل جماعي
    Bu büyüklükte bir yasa, ekip çalışması ister. Çalışan pek çok kişi... - Ama başsponsor ve yönetici sizdiniz. Open Subtitles قانون بهذا الحجم هو عمل جماعي هنالك العديد من الرعاة
    Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. TED نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف.
    Veya sadece sevimli küçük kızları öldüren bir kitle katili olabilir. Open Subtitles ربما هناك قاتل جماعي يقتل الفتيات الصغيرات الرائعات
    Önemli olan şey ortak hareket edebilmek bunu nasıl durdurabileceğimiz anlamak. Open Subtitles ‫المهم هو و بشكل جماعي ‫أن نفهم كيف نوقف هذا الشئ
    Hoşlandığın çocuk ile grupça randevuya gittiğine inanamıyorum. Open Subtitles عندما تقولينها بهذا الشكل لا أستطيع أن أصدق أنك ستذهبين في موعد جماعي مع الفتى الذي تحبينه
    Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil, hepimize özgü, çünkü önümüzdeki on yıl içinde birlikte vereceğimiz kararlar yüzyıllar boyunca okyanusların nasıl görüneceğini etkileyecek. TED هذه ليست مهمة العلماء فقط، إنها رحلتنا جميعًا، لأن القرارات التي نتخذها بشكل جماعي خلال العقد القادم ستؤثر على ما سيكون عليه المحيط خلال القرون القادمة.
    Aşı olmak bireysel sorumluluk eylemidir, fakat büyük bir kolektif etkiye sahiptir. TED يُعد التطعيم مسؤولية فردية، ولكن له تأثير جماعي عظيم.
    Sadece Oedipus kompleksi olan soykırımcı bir uyuşturucu kralı. Open Subtitles فقط بشكل جماعي قتلوا كبير عصابة المخدرات مع عقدة أوديب الكلاسكية
    La Motta oybirliği ile kazandı. Open Subtitles لاموتا هو الفائز .. هو قرار جماعي جاك لاموتا الملقب بثور برونكس و جاك لاموتا الذي يهزم روبنسون
    Bu kategoride jürinin oy birliğiyle karar verdiğini... söylemekten memnuniyet duyuyorum. Open Subtitles وأنا فخور بقول هذا أمام هذا الحشد لجنة التحكيم توصلت إلى قرار جماعي بالإجماع
    Kadromla hızlı ve ortaklaşa bir şekilde öğrendiğim şey ise bu durumun daha önce eğitildiğimiz herhangi bir konudan daha zorlu olduğuydu. TED وما تعلمته سريعا وبشكل جماعي مع موظفيي هو أن هذا الموقف أصعب من أي شيء قد تدربنا عليه سابقا.
    Kiev'in merkez meydanındaki bu günler geçer iken, silahlı savaşçıların akışına onbinlerce sıradan insanın katılması sokakları kollektif bir yas hareketi ile doldurdu. TED وبمرور الأيام في الساحة المركزية لكييف، مجموعات من المقاتلين المسلحين وبمشاركة عشرات الآلاف من الناس العاديين يملئون الشوارع في حداد جماعي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد