| Ama dengelendikten sonra, onlara sıcak çorba almaya karar verdik. | Open Subtitles | وبعد أن إستقر .. قررنا أن نأخذ لهم حساء حار |
| Çok besleyici bir çorba olmuş ama çorbadan çok tıbbi ilaca benzemiş. | Open Subtitles | هذا يبدو حساء شهى و مغذى لكن فى الواقع انة حساء طبى |
| Düşünün, bulunup paketlenmesi bize 1 dolara mal olan çorba konservesinden 89 cent alıyorduk. | TED | تصوروا، كان لدينا علبة حساء بقيمة 89 سنت تكلفنا دولارًا لاختيارها وتعليبها داخل الحقيبة. |
| Ve bundan kısa zaman sonra yeteri kadar malzeme artıyor ve "ilk çorba"yı elde ediyorsunuz ve bu da yaşamı oluşturuyor. | TED | وبعد ذلك بفترة هناك بقايا مواد كافية للحصول على حساء بدائي، وهذا يخلق الحياة. |
| Ondan bana sandviç, erişteli çorba ya da arkadaşlarımın yediği diğer herhangi bir yemekten yapmasını istedim. | TED | طلبت منها أن تصنع لي شطيرة أو حساء الدجاج أو أي نوع من الأطعمة التي يأكلها أصدقائي. |
| Bu yüzden "Ben bu gece çorba istiyorum" cümlesi, "çorba gece ben bu istiyorum" gibi anlamsız bir cümleden farklıdır. | TED | ولهذا فإن جملة مثل: "أريد حساء الليلة". مختلفة عن جملة مثل "حساء أريد أنا الليلة" وهذه الجملة لا معنى لها. |
| Bunun gibi birşeydir Burada Çin versiyonu çorba yoktur. | TED | وهذا في النسخة الصينية لا يوجد فيه حساء |
| Önce çorba sonra taze sebzeli, etli bir yemek sonra da şu kadar süt. | Open Subtitles | أولاً حساء, ثم لحم مع خضراوات طازجة, و لبن كثير |
| Artık ne yiyeceksin? Kadınlar koğuşundan çorba mı? | Open Subtitles | ماذا ستأكل في ذلك الوقت حساء من سجن النساء ؟ |
| Yaşlılığımın taşra huzur evinde, günde bir tas çorba ve şanslıysam iki sigarayla geçmesini istemem. | Open Subtitles | لا أعتزم أن أعيش من مساعدة الدولة مع وعاء حساء و سيجارتين في اليوم أن تصرفت بشكل جيد |
| Kaplumbağa. çorba istemiyorum. Kaplumbağa çorbası isteyen var mı? | Open Subtitles | حساء السلاحف، لا أرغب بحساء أحدكم يرغب بحساء؟ |
| Sıcak çorba, lütfen, hepsine. | Open Subtitles | قومي بالطبخ . حساء ساخن , ارجوكِ , للجميع |
| Tanrım, bu gece paylaştığımız çorba... yemek ve... | Open Subtitles | يا إلهى .. بارك لنا حساء الدجاج وسمك موسي المقلي |
| Bayan Borden'a lekeyi sordum o da bana yahni lekesi olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | وأجابت بأنها تعتقدها بقعة حساء وهل هذا كل ما احتجت لتسمعه ؟ |
| Biz kantine gidiyoruz. Burada bamya çorbasını iyi yapıyorlamış. | Open Subtitles | سنذهب إلى الكافتيريا سمعت أن حساء البامية جيد وساخن |
| Tamam. Zavallı Aptal. Yemekte Tavşan yahnisi var. | Open Subtitles | حسناً , هذا الصغير السخيف سيأتى حساء الأرانب بعد قليل |
| Yediğim Kimchi güveci. Ondan da istiyorum... | Open Subtitles | حساء الكيمتشي الذي اعتدت على تناوله , ارغب به أيضا |
| Açık mavi bir okyanusa baktığınızda aslında hareketli hayatla dolu bir mikrobik çorbayı seyrediyoruz. | TED | عندما تنظر إلى المحيط الأزرق الشفاف، أنت في الواقع تحدق في حساء ميكروبي مليئ بالحياة. |
| Bunlar suyu plastik bulamacına dönüştürüp pisleten yerler. | TED | مناطق حيث تحول الملوثات فيها المياه إلى حساء بلاستيكي قاتم |
| Sahilin biraz ilerisinde harika bir yer biliyorum çok güzel balık güveç yapıyorlar. | Open Subtitles | أنا أعرف مكاناً رائعاً قريب من الساحل ها هنا حيث يصنعون حساء سمك ، رائع |
| O halde ilahiler bezelye çorbasının içinde okunacak." | Open Subtitles | لابد و أنني أسقطت كتاب الصلاة في حساء البازلاء |
| Benim için hiçbir şey yapmadı ama Cece'yi çorbaya çevirdi. | Open Subtitles | لم يفعل ابدا شيئا لي لكنه حول سيسي الى حساء |
| Istakoz çorbasına baharat katmak dışında kremaların üstüne osuruyor ve mantar çorbasının kreması olarak da... | Open Subtitles | ككجزء من التوابل والقواقع البحريه كان يخرج ريحاً على الحلوي يعطس في البقوليات وكذلك بالنسبة لكريمة حساء عيش الغراب |
| Bugün ev yapımı tavuk çorbamız var. | Open Subtitles | لنذهب للخارج سنقوم اليوم بإعداد حساء الدجاج |
| Tavuk çorbasından nefret ederim. Tereye bayılırım. | Open Subtitles | أنا لا أحب الديك بالكراث أنا أحب حساء الخضار |
| - Sorun yok, Niles. Oradaki mağazadan lavantalı sabun alabilirdim, Frasier. | Open Subtitles | ساذهب بسرعة للاسواق هناك واشتري القليل من حساء الخزامي |
| Öyle. - çorba ile güne sıcak başla | Open Subtitles | وهذا هو الصحيح - ♪ حساء دو جور، مقبلات ساخنة وشهية ♪ - |