"حسبت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sanıyordum
• düşündüm
• sanmıştım
• düşünmüştüm
• sandım
• saydım
• sayarsak
• sanırdım
• sayarsan
• düşünüyordum
• dedim
• düşündün
• zannediyordum
• sandın
• hesapladın

Sıkı dost olduğumuzu sanıyordum ama bana Noel kartpostalı yok. Anlamıyorum.
حسبت أننا صديقان مقربان، لا أفهم لماذا لم أحصل على واحدة

Annemi ve babamı öldürmek zor olur sanıyordum, ama kolaydı.
حسبت الأمر سيكون صعباً عندما أقتل والديّ, لكنه لم يكن.

Bir daha da bahsetmedi zaten ben de bitirdi diye düşündüm.
ولم تذكره مجددا لذا حسبت القضية إنتهت بشكل سيئ، كما تعرفون؟

Halklarımızın karşılıklı olarak fayda sağlayabileceği bir yol aradığını sanmıştım.
حسبت أنك تريد أن تجد طريقة يستفيد منها قومانا معاً

Yani, bir hacker teşkilatlanmasının daha gizli olacağını düşünmüştüm sanırım.
أجل، حسبت أن منظمة قرصنة سريّة ستكون أكثر خصوصية قليلًا.

Nerede olduğunu bilmiyordum... ..çok korktum, bir kadınla beraber olduğunu sandım.
لم اعلم اين كنت كنت خائفة، حسبت انك مع امرأة اخرى

Bunu soracağınızı biliyordum bu yüzden tek tek saydım da saydım...
عرفت بأنك ستقول هذا , لذا حسبت وأعدت حساب كل شيء

Bütün iyi zindanların Avrupa'da olduğunu sanıyordum.
حسبت أن الزنزانات الجيدة موجودة في أوروبا حصرياً

Dükkandaki her şeyin üzerinde kırmızı nokta var sanıyordum.
حسبت أن كل شيء في المتجر كان به نقطة حمراء

Bu konuda bir şey yapacağınızı sanıyordum. Burada bir de yiyor musunuz?
حسبت أنكما ستفعلان شيئاً، والآن تأكلان هنا؟

Sen basmamı söylemiştim. Ben jetle döneceğimizi sanıyordum.
طلبت منّي ذلك، حسبت أننا سنعود في الطائرة

O yüzden artık espresso hakkında ufak konuşmalar yaparız diye düşündüm.
حسبت انه يمكننا ان نتمسك فقط بهذا الحديث البسيط حول الاسبيرسو

İşin gerçeği Pilar davet etti. Uygun olur diye düşündüm.
،حسناً، بيلار دعتني . وأنا حسبت أنه سوف يكون رائع

Bana gerçekten 'tut' dediğini düşünmemiştim. Sadece 'tut' dedin sanmıştım.
لم أعرف أنك تقصدين المعني الحرفي، حسبت أنك تقصدين أن أمسكه وحسب

-herkesin içinde bir iyi var sanmıştım -sadece hoş bir resmini yap yapabileceğimi sanmıyorum
حسبت أن هناك خيراً في الجميع حتى إلتقيت به لا بأس ما دمت سترسمين لوحة جيدة له بحلول الغد لا أظنني قادرة

Senin, benim izcim olacağını düşünmüştüm.
حسبت انك من المفترض ان تكون المستكشف خاصيّ

Faturayı gönderince dizinin yayınlanmasının imkânı olmadığını düşünmüştüm.
عندما أرسلت لي الفاتورة، حسبت أن فرصة المسلسل إنعدمت

Ben sadece sarsaparilla içmesi gerekiyordu sandım.
حسبت أن مسموح لي بتناول الساسبريلا فقط إنه ليس للشرب على الأقل ليس لك

Bugüne kadar çok acı çektim. Ayları ve yılları saydım.
اني حسبت الايام والاشهر حتى يجي هذا اليوم

Teknik olarak hâlihazırda Mars'a gidenleri de sayarsak gezegenin dışında bile kullanıyorlar.
وفنياً، حتى خارج الكوكب، إذا حسبت أولئك الذين في طريقهم إلى المريخ.

Vuranla yakalayan arasında bir bağ var sanırdım.
حسبت أن بين الرامين والملتقطين علاقة خاصة

Eğer iki saat dayanabilen Yüzbaşı Matthison'ı da sayarsan dokuz.
تسعة، إذا حسبت الساعتين التي قضها النقيب ماتهيسون

Bir daha asla öğretmenlik yapamayacağımı düşünüyordum.
هذه فرصة عظيمة بالنسبة لي، حسبت أني لن أمارس التدريس ثانية.

İki kadeh bir şey içeriz dedim sadece. Güzel olur.
.لقد حسبت أننا سنحتسي بضعة أكواب، ونتسكع سيكون أمراً لطيفاً

Hayır alamazsın! Belediyede çalışarak alamazsın. Dostum hiç bunu düşündün mü?
لا , أنت لن تفعل ذلك , لن تفعل ذلك في ظل الحكومة الحالية , هل سبق لك أن حسبت ذلك ؟

Bütün dinlerin tanrıya giden bir yol olduğunu zannediyordum. Yanılmışım!
حسبت أنه لا فرق بين عقيدة وأخرى، كنت مخطئاً

Kadını korkutup kaçırabileceğini ve burayı ucuza alabileceğini sandın, biliyorum.
لقد حسبت أنّ بإمكانك إخافة المرأة والتسبّب بهربها ثمّ تشتري لنفسك حانة فول سوداني، أعلم

Böylece onun için tablolardan birini çalarsan minnettar olacağını ve tekrar seninle olacağını hesapladın?
لذا، حسبت أنك إذا سرقت إحدى اللوحات من اجلها ستكون ممتنة، وتعود إليك؟