ويكيبيديا

    "حقائب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çanta
        
    • çantaları
        
    • çantalar
        
    • çantası
        
    • çantalarını
        
    • bavul
        
    • torba
        
    • bagaj
        
    • valiz
        
    • torbaları
        
    • çantalarından
        
    • torbası
        
    • valizler
        
    • çantasını
        
    • bavulları
        
    Her gün, okula neden 4 çanta kitap götürüyorsun, anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم لمَ تحتاج لأربع حقائب من الكتب لتذهب للمدرسة
    Her gün, okula neden 4 çanta kitap götürüyorsun, anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم لمَ تحتاج لأربع حقائب من الكتب لتذهب للمدرسة
    Kendi parfümüm olabilir, ya da bir çocuk çantaları markam, ya da diğer antika aptal karılarla bir realite şovunda olabilirim. Open Subtitles ,يمكنني الحصول على عطر بإسمي أو على خط انتاج حقائب يد للأطفال أو أكون نجمة برنامج واقعي مع فتيات رخيصات أخريات
    Bu yüzden şüpheli çantalar yüzünden o kadar insan arıyor demek. Open Subtitles الآن، أعتقد أنني أعرف سبب إتصال الكثير بشأن حقائب مثيرة للشك
    Yatağı her zaman derli topludur. Ne çantası burada, ne de eşyaları. Open Subtitles سريره دائماً مرتب , لا توجد أغراض ولا حقائب
    Kapıcı! Bayanın çantalarını getir ve onları içeri al, lütfen. Open Subtitles أيها العامل ضع حقائب الأنسة فى الخلف وخذهم إلى الداخل.
    Ben hiçbirşey kaybetmiyorum... belki birkaç fazla bavul hariç. Open Subtitles أنا لا أخسر أي شيء عدا ربما بعض حقائب السفر الإضافية
    Senin gibi hoş bir adam nasıl olur da metroda çanta peşinde koşar? Open Subtitles كيف يمكن لرجل لطيف مثلك يجول في كل مكان يسرق حقائب اليد في مترو الأنفاق ؟
    Bütün planlarınız ve konuşmalarınızın sonucunda elimize geçen birkaç çanta bakır para. Open Subtitles كل خططك وكلامك اللعين ...سيقتلنا بجانب بضعة حقائب ردئية من الثقوب الفضية
    Bunlarla dolu 10 spor çanta orada duruyordu. Open Subtitles وكانت جالسة هناك 10 كميات من حقائب الحشيش
    çantaları seviyor. çantaları görüyorum, kadın çantaları. Open Subtitles يحب حقائب اليد ، أرى حقائب اليد حقائب يد السيدات
    Sanmam ki bu müstakbel el çantaları yetim olsun. Open Subtitles لا أظن هذه التماسيح التي قد تصبح حقائب جلدية هي يتيمة
    Hanımların ufak çantaları vardı. Open Subtitles حسناً السيدات كان لديهن بعض حقائب المساء
    Ve çocuklarımız eve çantalar dolusu madalya, birçok takdir ve arkadaşla döndüler. TED وأطفالنا يعودون لبيوتهم مع حقائب ملئت بالميداليات, والكثير من المعجبين والأصحاب
    Air France sayesinde voliyi vuracağız. çantalar dolusu para geliyor. Open Subtitles الصفقة الكبيرة قادمة من الخطوط الجوية الفرنسية حقائب مليئة بالمال قادمة
    Bel çantası takan adamlara da.... ...güvenilmeyeceğini düşünüyor. Open Subtitles و أيضاً يعتقد أن الرجال الذين يرتدون حقائب الخصر لا يمكن الثقة بهم
    Bir kaç tane de kulak tıkacı ve votkalı kurtarama çantası hazırlayayım. Open Subtitles سأعد حقائب مليئة بسدادات للأذن والفودكا من أجلنا.
    Ben erkeklerin kızların çantalarını taşırken gördüğümde, tuhaf olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles عندما أري فتيان يحملون حقائب الفتيات , اعتقد انه غريب
    Bazıları bavul dolusu malzeme getirir. Open Subtitles بعض الأشخاص يحملون حقائب سفر مليئه تماما لقد كانت تجلس على السرير
    Her aileye çok kullanımlık torba veriyoruz ve alışveriş yapıyorlar, sadece ücret ödemiyorlar. TED فنقوم بإعطاء كل عائلة حقائب قابلة لإعادة الاستعمال ونسمح لهم بالتسوق من دون أن يدفعوا أي شيء.
    Air France 592 sefer sayılı uçuş için bagaj alımı. Open Subtitles 592 حقائب المسافرين على رحلة أير فرانس رقم.
    Erkekler için, fermuarlı her türden valiz mevcuttur. Open Subtitles إن لدينا جميع أنواع حقائب السفر الرجالية ذوات السوستة
    Aynı sayıda Fransa'daki artık yemek torbaları hakkındaki yazıda Fransız bir adam tarafından s-kelimesinin yersiz kullanımı vardı. TED في نفس الموضوع، في مقطع عن حقائب الكلاب في فرنسا، كان هناك استخدام غير مبرر لشتيمة من قِبل رجل فرنسي.
    Öğleden sonra saat üçte bir ilköğretim okuluna gidin ve çıkan çocukları izleyin, ve şu 40 kiloluk sırt çantalarından taşıyorlar. TED فلو ذهبت إلى مدرسة إبتدائية في الثالثة عصراً وراقبت الأطفال وهم يخرجون، مرتدين حقائب الظهر الثقيلة التي تزن 80 باوند.
    Bak, onu sarabileceğimiz birkaç kuru temizleme torbası bulalım. Open Subtitles سأخبرك بماذا دعينا نجد بعض حقائب الخاصه بالتنظيف الجاف لذا يمكننا أن نخفيها بها
    Evi bomboş. Şimdi oradan geliyoruz. Ganimetle dolu olan valizler de yok. Open Subtitles لقد جاءنا للتو من هناك حقائب السفر والغنيمة اختفت
    Ama kimse evrak çantasını veya laptop'larını gizlemeyi düşünmez. Open Subtitles لا أحد يفكر في أن يخبيء حقائب العمل أو الكمبيوترات النقاله
    Düşmeden önce, para dolu bavulları atmışlar. Open Subtitles عمرو محمد محمود قبل أن يصتدموا بالأرض أوقعوا حقائب بها نقود

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد