ويكيبيديا

    "حمض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • asit
        
    • DNA
        
    • asidi
        
    • asidin
        
    • asitle
        
    • asitte
        
    • asite
        
    • asittir
        
    • asiti
        
    • asitten
        
    • asidinin
        
    • RNA
        
    • asidik
        
    • sülfürik
        
    Enzimler ve proteinlerle ilgili pek çok reaksiyon okyanusların asit miktarına karşı duyarlı. TED الكثير من ردود الفعل التي تنطوي على الأنزيمات والبروتينات الحساسة لمحتوى حمض المحيط.
    Çünkü asit soluyan bir masuma karşılık yapabileceğim bir şey yok anladın mı? Open Subtitles لأن ليس هناك الكثير يمكن أن أفعل ضد الأبرياء حمض التنفس، هل تعلم؟
    Protein pepsin kalıntılarıyla birlikte sülfür, oleik asit, polifenol bulduk. Open Subtitles وأيضا وجدنا آثارا لمواد أخرى مثل الكبريتيد حمض الأوليك، البوليفينول
    Kayıp saat için DNA isteği. Sanırım burada işimiz bitti. Open Subtitles من ساعة مفقودة لطلب حمض نووي أعتقد أننا انتهينا هنا
    Ama patlamada o kadar çok hasar görmüş ki DNA alamadım. Open Subtitles لكنها كانت مدمرة للغاية من الانفجار للحصول على اى حمض نووى
    Ve senin verdiğin şu akü asidi, kahve değil o. Open Subtitles و حمض البطارية تلك التي أعطيتني إياه, تلك ليست قهوة
    Sorun beyninde değil. Laktik asit 39'a çıktı. Bağırsakları çürüyor. Open Subtitles ليست المشكلة في مخه حمض اللاكتيك وصل لـ39، الأمعاء تتعفن
    Vücudunda toksin varsa, karbolik asit olabilir. Şimdi hastadan bahsediyorum. Open Subtitles إن كان هناكَ سمُّ في جسمها فقد يكون حمض الكاربوليك
    Bakın, bana göre her şey kinik asit seviyesiyle ilgili. Open Subtitles أترى، في رأيي كل هذا يتوقف على مستوى حمض الكيونيك
    Böylece hastanın fazla miktarda hidroflorik asit soluduğunu öğrendik ve... Open Subtitles لذا ظننا ان المريض استنشق الكمية الزائدة من حمض الهيدروفلوريك
    En mantıklı tahminimiz, birinin yüzüne sülfürik asit attığı yönünde. Open Subtitles أفضل تخمين لدينا أن شخص ما ألقى عليها حمض الكبريتيك.
    Kimse dişlilere bakmak için delik açmamış, içine sıvı nitrojen veya asit dökmemiş. Open Subtitles لم يثقب أحد خلال ريشة القفل أو سكب نيتروجين سائل أو حمض بالداخل
    Ancak bu proteinlerin her birinde, doğal yaşamın protein yapamadığı yeni bir amino asit var. TED ولكن في كل جزيء من هذه البروتينات، يوجد حمض أميني جديد لا تستطيع الحياة الطبيعيّة صناعة البروتينات بواسطته.
    İki kemiğin arasında eklem sıvısı yani synovial sıvı adında yoğun bir sıvı vardır. Bu sıvıda hiyalüronik asit ve lubrisin gibi uzun nemlendirici moleküller bulunur. TED إن الفراغ بين عظمتين مليئة بسائل لزج سوائل زليلية تحتوي على جزيئات طويلة زيتية مثل حمض الهيالورونيك ولوبريسين
    Nefret. Filler neden şempanzelerden sonra, insana en yakın DNA'lara sahip? Open Subtitles لأنّ للفيلة وقردة البعام أقرب سلسلة حمض نوويّ منّا نحن البشر
    Bizim katilimiz ise çok titiz. Suç mahallinde sıfır DNA bırakmış. Open Subtitles قاتلنا دقيق جدّاً، لم يترك أثر حمض نوويّ في مسرح الجريمة
    Ciddi şekilde hasar görmüş DNA örneklerinden kısmi dizilimler bulduk. Open Subtitles ما لدينا هو سلاسل جزئيّة من حمض نوويّ متحدّر جدّاً
    Bunun için genelde laktik asidi veya enerjimizin bitmesini suçluyoruz fakat bu faktörler kas yorgunluğu için tek başına yeterli değil. TED عادة ما نلوم حمض اللاكتيك أو نفاد طاقتنا، لكن تلك الأسباب لوحدها ليست مسؤولة عن إرهاق العضلات.
    Arka kapının üstüne asılı bir kova akü asidi ve kapı kilidinde .30-aught-6 Open Subtitles و لديّ دلو من حمض الكبريتيك معلّق على الباب الخلفي و بندقية عيار 30 مل مثبتة في المقبض الأمامي
    Pritchett kardeşler, laktik asidin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Open Subtitles أيها الأختان بريتشت لا أريدكن أن تدعن حمض اللبنيك يتكون
    Sığ mezarlarda bazı cesetler bulunmuş. Cesetler bir tür asitle eritilmiş. Open Subtitles عُثر على بعض الجثث في قبور سطحيّة، الجثث قد تحللت بإضافة حمض ما.
    Aynı adam bir kafayı asitte çözebilirmiş.. Open Subtitles فقد يكون الرجل الذى يتخلص من الرؤوس فى حمض البطارية
    Kış geliyor ve soğuklar bastırıyor, yiyecek yok ve şaraplar asite dönüşüyor. Open Subtitles عندما تتحرك الجيوش أو تتراجع، فيأيّمن الحالتين.. لن يكون هناك طعام ويتحول النبيذ إلى حمض
    -Daha test yapmadım ama atlayan 150 kiloluk bir denizciyi tutan ipleri koparan kesin asittir. Open Subtitles أنا لم أحدده بعد ولكن هذا بالتأكيد حمض الذي قطع حبال تحمل جندي مارينز يزن 300 رطل
    Tahmin edeyim, gözlerimize sıkacağımız akü asiti mi? Open Subtitles دعني أحزر , حمض بطارية جديد تريدنا أن نرشه بأعيننا
    Aletimiz, daha sonra sülfürik asitten bir duman olduğu ortaya çıkan Venüs'ün tülünün bu resmini çekti. TED قامت أدواتنا بالتقاط هذه الصورة لحجاب الزهرة، والتي اتضح أنها ضباب دخاني من حمض الكبريتيك.
    Bu Ferroplasma. Ferroplasma'nın ilginç olma sebebi, demir yemesidir; pil asidinin içerisinde yaşar ve sülfirik asit boşaltımı yapar. TED السبب المثير للاهتمام أن هذه البكتيريا تأكل الحديد، تعيش داخل ما يعادل حمض البطارية، وتنتج حامض الكبريتيك.
    Bu mesajcı RNA'nın hücre içine girmesini sağladı ve hücre bölünmeye başladı. TED كان لديه مقدمة حمض نووي ريبي تمتصه الخلية ثم حصل على خلايا منقسمة.
    Pil gibi siyah ve asidik bir şey içtiğini düşünürüm. Open Subtitles أعتقد أنهُ يحتسيهـا سادة وحامضة وكأنهُ يحتسي حمض البطاريـات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد