ويكيبيديا

    "حية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatta
        
    • canlı
        
    • yaşıyor
        
    • yaşayan
        
    • sağ
        
    • diri
        
    • Yaşıyorsun
        
    • hayattaysa
        
    • hayattasın
        
    • hayattayken
        
    • yaşadığını
        
    • hayattaydı
        
    • yaşıyorum
        
    • hayattayım
        
    • gerçek
        
    Avcı hayatta olduğu müddetçe, kim yerini alırsa, mezarını da paylaşacak. Open Subtitles طالما أن المُبيدة مازالت حية فمن سيأخذ هذا المكان سيشاركه قبره
    Ee bu şey suyun dışında ne kadar hayatta kalabilir? Open Subtitles اذا، كم يمكن ان تظل هذه الشيء حية بدون ماء؟
    Ama bunu gördüğümde gerçekten hayran kaldım, çünkü canlı gibi görünüyordu. TED لكننى انبهرت حقا عند رؤية هذا، فقد بدا سلوكها وكأنها حية.
    Asırlar önce atalarımız popüler bir eğlence olarak kedileri canlı canlı yakarlardı. TED في القرون الماضية كان بِمقدور سلفنا إحراق القطط حية كوسيلة شائعة لممتعة
    Annem ölmedi. Ölmedi, değil mi? Annem yaşıyor, değil mi? Open Subtitles أمي لم تموت, لم تموت أمي حية , أليس كذلك؟
    Kan nakliyle seni istediğim kadar hayatta tutabilirim, bu konuda deneyimliyim. Open Subtitles بعمليات النقل, يمكن أن أجعلكِ حية بشكل غير محدد, وأنا مجرب
    Ne yaptığını biliyorum ve hayatta kalmayı başarman oldukça etkileyici. Open Subtitles أعرف ما فعلتيه, وكيف تمكنتى من البقاء حية شىء مؤثر
    Eğer hayatta olsaydı her iki kadının yaptığı gibi ondan bundan konuşacaktık. Open Subtitles إن كانت حية الآن كنا سنتحدث عن الأشياء مراراً و تكراراً كمرأتين
    O olmasaydı, çoktan ölmüştü. Hala hayatta olması bir mucize. Open Subtitles بدونه كانت ستكون ميتة انها معجزة بأنها ما زالت حية
    - Evet Yuri... Xania hala hayatta. Ama ondan nefret ediyordun. Open Subtitles زانيا لا زالت حية و لكنك تكرهها و لهذا حاولت قتلها
    Laboratuvarda sineği canlı tutmak için tetracycline adlı bir bileşim kullanılıyor. TED وللمحافظة عليها حية في المختبر، يستخدمون مركبا لمضاد حيوي يدعى تتراسايكلن.
    Eğer biz makineler isek, en azından prensipte başka şeylerden en az bizim kadar canlı makineleri yapma yeteneğine sahip olmamız gerekir. TED إذا كنا آلالات، إذاً في المبدأ على الأقل، ينبغي أن نقدر على بناء آلالات من بقية الأشياء، تكون حية كما نحيا نحن.
    canlı anılar, içi boş üniformalar sergi için titizlikle paketlendiler. Open Subtitles ذكريات حية, وازياء خالية كلها مُعبأة بعناية للمعرض ايها الملازم
    Onlara canlı yayında bir gizli servis ajanının, infazını izleyebileceklerini söyledim. Open Subtitles اخبرتهم ان بامكانهم الحصول على تغطية حية لاعدام عميل استخبارت سرية
    Eğer sağlam ve güçlü kalabilseydiniz, o da evinde kendi evinde, yaşıyor olacaktı. Open Subtitles اذا كنتم بقيتم مستقرين و اقوياء لكانت حية في منزلها وانتم ايضا لكن
    Büyücülük uygulaması ulusumuzun başkentinde yaşıyor ve gelişiyor gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأن ممارسة الشعوذة هي حية وتزدهر في عاصمة الأمة
    yaşıyor; dijital; tasarlanmış ve elde yapılabilir. TED إنها حية إنها الكترونية إنها مصممة ويمكن تصنيعها.
    Sonunda da 500'ün üzerinde yaşayan heykelle bir su altı müzesine. TED ثم في النهاية إلى، معرض تحت الماء، بوجود 500 منحوتة حية.
    Yapma böyle Baylene? Cennet Vadisi'ne sağ ulaşmak istiyor musun? Open Subtitles بحقك يا بايلين، لو أردت الوصول إلى أرض المقام حية
    Yaşlı bir kadını taş mezara diri diri gömecek miydin? Open Subtitles أكنت ستدفن المرأه العجوز حية في قبر من الصخر ؟
    Çevrene bak; güvendesin evindesin, ve Yaşıyorsun. Open Subtitles انظري حولكِ , انت بأمان أنتِ في المنزل , و أنتِ حية
    Eğer hâlâ hayattaysa neden geçtiğimiz iki hafta boyunca ondan bir işaret görmedik? Open Subtitles حسناً، لو كانت حية لماذا إذن لم نسمع عنها شئ في الأسبوعين الماضيين؟
    Ama şimdi hayattasın. Ve ameliyattan sonra, seni kontrole geldiğimde, hala hayatta olacaksın. Open Subtitles لكنكِ مازلتِ حية , لذا عندما أعود لأطمئن عليكِ بعد الجراحة
    Bunu söylemek için seni Lizaveta hâlâ hayattayken, babanın senden bahsettiği vakitler seçtim. Open Subtitles لقد اخترتك منذ مدة طويلة اخترتك منذ اللحظة التي حدثني والدك عنك, وكانت إليزابيث حية
    60'ların ruhunun hala içinizde yaşadığını görünce çok mutlu oldum. Open Subtitles أنا مسرورة لأن روح الستينات مازالت حية فيك ياابنتي
    Diyelim ki Sara hayattaydı... ve diyelim ki gerçekten onu birisine verdi. Open Subtitles لنقول أن سارة ما زالت حية ، وأنه بالفعل أعطاها لشخص ما
    Hâlâ yaşıyorum, ve Nirvana'yı buldum. TED أنا لا زلت حية ولقد عثرت على جنة النيرفانا.
    Senin dediklerini hiçkimse yapmaz. Ben hala hayattayım. Open Subtitles لا أحد يمكنه أن يفعل ما تطلبين أنا مازلت حية
    Beyler bu gerçek bir kadın, pek sık görmediğiniz bir şey. Open Subtitles إنها في الحقيقة امرأة حية حقيقية شيء لا ترونه أنتم كثيراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد