Daha akıllı.Bilemiyorum. Belki de en iyisi, ona İzin vermek. | Open Subtitles | هو أذكي , ربما ينبغي عليَّ أن أسمح له بذلك |
Belki de, "zararın neresinden dönülse kardır" deyip, buradan sıvışmalıyız. | Open Subtitles | ربما ينبغي علينا أن نحد من خسائرنا ونتخلص من هذا |
O zaman Belki de arkadaşlık öncesi dönemdeki halimize dönmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً ، ربما ينبغي لنا أن نعود لما قبل الاصدقاء |
Belkide 16 hafta boyunca benden uzak dursanız iyi olur. | Open Subtitles | ربما ينبغي عليكما أن تمتنعا لـ 16 أسبوع تضامنًا معي |
Muhtemelen Washington'daki bir memur bunun gizli bilgi olarak kalması gerektiğine karar vermiştir. | Open Subtitles | بعض انتهازي قلم رصاص في واشنطن قرر ربما ينبغي أن يكون المعلومات المبوبة. |
Belki de bunu göğsüme ya da başka bir yerime dövme yaptırmalıyım. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن أحصل عليه كوشم علي صدي أو شيء كهذا ؟ |
Belki de seni örnek alıp kariyerini biraz daha yakından izlemeliydim. | Open Subtitles | ربما ينبغي على قرائه ورقة من كتابك واتابع مسيرتك أقرب قليلا |
O zaman Belki de arabada oturup, seni beklemeliyim, baba. | Open Subtitles | حسنا، ثم ربما ينبغي أن أذهب للانتظار في السيارة، والدي |
Belki de bir resim yapmalıyım. Evet, bir resim yapmalıyım. | Open Subtitles | ، ربما ينبغي أن أرسم صورة ينبغي أن أرسم صورة |
Belki de bu isim seçme işine sil baştan başlasak iyi olacak. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أن نبدأ عملية تسمية كاملة جميع أنحاء مرة أخرى. |
Belki de öğretmeninle konuşsam iyi olur çünkü adam size anlamsız şeyler öğretiyor. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن أتحدث ،مع مدرستك أعتقد أن يُدرسكم .الكثير من الدروس التافهة |
Belki de farklı bir biçimde izlenmeliler. Belki de onların sınıflarını ayırmalıyız.'' | TED | ربما ينبغي مراقبتهم بصورة مختلفة. ربما يتوجب علينا وضعهم في فصل مختلف." |
Düşündüm de, Belki de cehalet üzerine bir ders vermeliyim, sonunda başarılı olabileceğim bir konu olduğunu zannediyorum. | TED | فكرت أنه ربما ينبغي علي أن أقوم بإعطاء درس حول الجهل، مادة يمكنني أن أتفوق فيها أخيرا. |
Belki de gün batımına kadar beklemeliyiz, ne dersin? | Open Subtitles | ربما ينبغي علينا الانتظار حتى غروب الشمس , أليس كذلك؟ |
Eğer polis bizi koruyamıyorsa, Belki de bunu kendimiz yapmalıyız. | Open Subtitles | إذا لم تدافع الشرطة عنا, ربما ينبغي علينا الدفاع عن أنفسنا |
Belki de babanı arayıp bunu ona anlatmalısın. | Open Subtitles | ربما ينبغي عليك أن تتصل بوالدك و تخبره بهذا |
Belki de bunu çerçeveletip duvara asmalıyız. | Open Subtitles | ربما ينبغي علينا أن نحصلَ على إطارٍ لهذه، ونضعهُ على الحائط. |
- Aradığımız kişi bir meta-insan Belki de. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أن تبحث عن الفوقية الإنسان. |
Değilse Muhtemelen çalışacak başka bir yer bulmalısınız. | TED | إذا لم يكن كذلك، ربما ينبغي عليك العثور على مكان مختلف للعمل. |
- Belki seninle artık bunları bırakmayı... - Warren patron. | Open Subtitles | ربما ينبغي لك ولي بأن نفكر وارين هو الرئيس |
Bilmem, gitsem iyi olabilir, değil mi? Ne de olsa işle ilgili bir şey. | Open Subtitles | لا أعلم ربما ينبغي علي لأنه شئ يتعلق بالعمل |
Hiç Maris'in biraz fazla asabi olduğunu düşündün mü? Belki bir doktora gitmeli. | Open Subtitles | يبدو ان ماريس شديدة الحساسيه بعض الشيء ربما ينبغي ان ترى احد الاختصاصيين |
Belki ben de kız arkadaşımı çağırmalıydım. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن أدعو صديقتي أيضاً لديّ صديقة الآن |