Açığa bir adam yollarsınız ve ateş edilip edilmediğine bakarsınız. | Open Subtitles | ترسل رجلاً إلى مجالٍ مفتوحٍ لترى هل سيطلق عليه النار؟ |
Onun durumunda bir adam düşmanlarından olduğu kadar dostlarından da korkmalı. | Open Subtitles | رجلاً كهذا عليه أن يقلق من أصدقائه كما يقلق من أعدائه. |
Peder Ignatius boylu bir adamdı, ama bu hala kısa. | Open Subtitles | لقد كان القس إجناسيو رجلاً عظيماً لكنه كان قصير القامة |
Sorun insanlarin 24 yasindaki birini beklerken seni görünce kizmalari. | Open Subtitles | المشكل أن الناس ملّت لأنها ترقبت رجلاً ذو 24 ربيعاً |
Beş sağlık evimiz var. Her biri için komite lideri seçilir. | Open Subtitles | لدينا خمس وحدات صحية تنتخب كل واحدة رجلاً فى اللجنة المركزية |
Bir köşebaşında güneşin altında duran bir yabancı görüyor... ve ona yaklaşıp dudaklarından öpüyor, bu hiç tanımadığı adamı. | Open Subtitles | ثم ترى رجلاً غريباً يقف تحت أشعة الشمس في نهاية طرف الشارع ثم تذهب إليه لتُقبله. ذلك الشخص الغريب. |
Ve size, uslu duracağımı göstermek adına yanımda sadece iki adam getireceğim. | Open Subtitles | وكي أثبت لك، أنني سأكون رجلاً لطيفاً سآتي مع اثنين من رجالي |
"Burunda yaşayan bir adam vardı." "Kendine krepten elbiseler yapan." | Open Subtitles | كان هناك رجلاً عجوزاً، صنع لنفسه ثوباً من القماش الرقيق. |
Bu yaşta beyzbol şapkası takan bir adam görürseniz, 10'a 1, takma saç. | Open Subtitles | كلما رأيت رجلاً بهذا العمر يلبس قبعة بيسبول، فعلى الأرجح أن شعره مزروع |
İçeri girdik, sonra o madeni şey açıldı, içinde ölü adam vardı. | Open Subtitles | لقد كنا بالداخل وهذا الشىء المعدنى أنفتح وكان هناك رجلاً ميتاً بداخله |
Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً |
Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً |
Ailesi onu şok terapiye gönderdi. Seks yapmıştık, vahşi bir adamdı. | Open Subtitles | عائلته وضعته في العلاج بالصدمه قد مارسنا الجنس ,كان رجلاً جامحاً. |
Yani demek istediğim, onu tanıdığımda baban iyi bir adamdı. | Open Subtitles | أنا أقول أن والدكِ كان رجلاً رائعاً عندما كنت أعرفه |
Bunun için mi bana oynamam için kötü birini kiraladın? | Open Subtitles | ذلك الذي إستأجرته لَيسَ رجلاً لطيفاً جداً للِعْب مَعي اللّيلة؟ |
Beş sağlık evimiz var. Her biri için komite lideri seçilir. | Open Subtitles | لدينا خمس وحدات صحية تنتخب كل واحدة رجلاً فى اللجنة المركزية |
Önceki gece televizyonda bir adamı dinledim, güvercinlerden söz ediyordu. | Open Subtitles | ، سمعتُ رجلاً على التلفاز الليلة الماضية يتحدث عن الحمام |
Burada küçük bir adamın ya da bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. | TED | نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة. |
Bu akşam kumarhanede bize ipucu verebilecek bir adamla buluşacağım. | Open Subtitles | سوف أقابل رجلاً الليلة في النادي قد يقودنا إلى شيء |
Benim deneyimlerime göre ortalama bir erkek tüm yaşamı boyunca 10 dakikalığına bile gerçek bir erkek olmayı başaramaz. | Open Subtitles | من خلال تجربتى هو رجل متوسط ليس رجلاً كاملاً ليس من خلال عشر دقائق تستطيعين الحكم على حياة الرجل |
O üçkağıtçı, seni, işsiz bir adama 2500 $ borç vermeye mi itti? | Open Subtitles | هذا الأفاق ألهمكِ أن تقرضينى تقرضى رجلاً بلا عمل خمسة وعشين ألفاً ؟ |
Kerim Bey çok önemli biriydi. Bir çok etkili arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كريم بيه كان رجلاً مهماً وكان له أصدقاء ذوى نفوذ كبير |
bir erkek çocuğunun yaşamında ona adam olmasını öğretecek birine ihtiyacı vardır, ondan. | Open Subtitles | إن الولد يحتاج إلى الرجل في حياته لكي يعلمه كيف يصبح رجلاً حقيقاً |
En azından benim tarafımda bir kişi vardı. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | على الأقل رجلاً واحداً كان واقفاً معي, لذا شكراً لك |
Harika. Cumartesi tekrar buluşacağız. Ama başka biriyle daha görüştüğünü öğrendim. | Open Subtitles | رائعة، سنخرج مجدداً يوم السبت لكنني اكتشفت أنها تواعد رجلاً آخر |
Bu büyük kralın herşey için vakti var, bir insan olmaktan başka. | Open Subtitles | هذا الملك العظيم لديه وقتاً لكل شئ فيما عدا الوقت ليكون رجلاً |
birisi bir erkeğe aşık olabilir yine de onun her şeyinden nefret edebilir. | Open Subtitles | يمكن للمرأة أن تعشق رجلاً و تمقت في الوقت عينه كل شيء فيه. |