ويكيبيديا

    "سماع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dinlemek
        
    • duyduğuma
        
    • sesinden
        
    • duymaya
        
    • duymayı
        
    • duyuyorum
        
    • duyuyor
        
    • duyamıyorum
        
    • duyunca
        
    • duyabiliyor
        
    • dinlemeyi
        
    • öğrenmek
        
    • duyabilir
        
    • dinlemeye
        
    • duydum
        
    Bu sadece seks çalışanlarını konuşurken dinlemek değil, aynı zamanda sesimizi artırmak. TED ذلك لا يعني فقط سماع محترفي الجنس عندما يتكلمون ولكن تضخيم أصواتنا.
    Yok, değil. Kendi kendimi dinlemek çok hoşuma gidiyor ondan söyledim. Open Subtitles ليس تماماً، أخبرك بهذا فقط لأني أحب سماع صوتي وأنا أتكلّم.
    - Hiçbir şey almadım ve kimseyle yatmadım. - Bunu duyduğuma sevindim. Open Subtitles أنا لم أتناول أي شيء و لم أضاجع أحد يُسعدني سماع ذلك
    Bunu duyduğuma sevindim. O zaman sana iş koşullarımızı söyleyeyim. Open Subtitles يسُرني سماع هذا إذن, سأخبرك شروط التوظيف لدينا
    Merhaba, ben Anna. Lütfen, bip sesinden sonra mesajınızı bırakın. Teşekkürler. Open Subtitles مرحباً أَنا آننا من فضلك اَتْركُلي رسالة بعد سماع البيب شكراً
    binlerce insanın konferanslarıma geldiği Pakistan'dan henüz döndüm, çünkü her şeyden önce dostça bir Batılı ses duymaya özlem duyuyorlardı. TED لقد عدت لتوي من باكستان حيث جاء الآلاف فعلياً إلى محاضراتي لأنهم كانوا يرغبون أولاً في سماع صوت غربي صديق.
    Yunusların çıkardığı her sesi duymayı, ...balinaların söylediği her şeyi. Open Subtitles أردت سماع كل شيء تفعله الدلافين كل شيء يقوله الصيادون
    Ruhlarının derinliklerini duyuyorum ama açık konuşmak için fazlasıyla korkuyorlar. Open Subtitles يمكنني سماع التيارات من أرواحهم, لكنهم خائفين جداً ليتحدثوا بوضوح.
    Hergün en son fıkramı dinlemek için arayan insanlar var. Open Subtitles تصلني اتصالات يوميًا من أشخاص يريدون فقط سماع آخر نكتي
    Evet. Ben de kanepedeki öğretmen olayının gerisini dinlemek istiyorum. Open Subtitles نعم, وأنا أود سماع بقية أحداث المدرس الذي على الأريكة
    O iğrenç yaratığa karşı verdiğim mücadeleyi dinlemek ister misiniz? Open Subtitles هل تريد سماع قصتي مرة أخرى مع رأس هذه الإمرأه
    Siz söyleyince aklıma geldi de, seanslarınızda kaydettiğiniz CD kayıtlarını dinlemek isterim. Open Subtitles حسناً، بما أنكِ ذكرتِ ذلك، فأود سماع الأقراص المسجلة لجلساتكما العلاجية معاً
    Bunu duyduğuma sevindim. Open Subtitles أوه يا بن. إنه من الجيد سماع ذلك لأنه في بعض الأحيان أخشى
    Bunu duyduğuma sevindim çünkü ödül almam için birine hediye vermem gerekiyorsa o ödülü almaya değmez. Open Subtitles يسعدني سماع ذلك، لإني إذا فزت بالجائزة عن طريق الرشوة فهي لاتستحق
    Bunu duyduğuma sevindim. İnsanların çoğu kendine aşırı güveniyor,... Open Subtitles من الجميل سماع ذلك أغلب الناس يبدون واثقين بأنفسهم
    Müfettiş Lele'nin telefonu bip sesinden sonra mesaj bırakın lütfen. Open Subtitles هذا البريد الصوتى للمفتش ليلى اترك رساله بعد سماع الصفاره
    Tarih boyunca ilk defa, şu veya bu sanatçıya "dehanın gelmiş olması" yerine, doğrudan kendisinin "dahi" olduğunu duymaya başladık. TED ولأول مرة في التاريخ، تبدأ في سماع الناس يشيريون لهذا الفنان أو ذاك بكونه عبقري بدلاً عن أن لديه عبقري.
    Eğlenceye katılın, eminim konuklarımızdan bazıları hikayelerinizi duymayı çok ister. Open Subtitles اذهب وامرح. أنا واثق بأنّ بعض الضيوف سيحبّون سماع قصّصك
    Hayır, ama ona olanlardan sonra hep bu cümleyi duyuyorum, akıldan çıkmayan bir melodi gibi. Open Subtitles كلا، ولكن بعد ما حدث لها، لا أستطيع التوقف عن سماع ذلك، مثل لحن يطاردني
    Bu sözleri onu hapse tıkan insandan duyuyor olmak, ilginç. Open Subtitles غريب سماع ذلك من الرجل الذي أودعها السجن بادئ الأمر
    Nasıl oluyor da sen benim kalbimi duyarken ben seninkini duyamıyorum? Open Subtitles كيف يمكنك سماع صوت قلبي لكن أنا لا يمكنني سماع صوتك؟
    Onun sesinin benden çıktığını duyunca bir daha beni normal görmen imkansız olur. Open Subtitles أعتقد فقط أن سماع صوته يخرج مني سيجعل من المستحيل أن تريني طبيعيًا
    Fenway Park tarihindeki en büyük gece! Bunu duyabiliyor musun? Open Subtitles هل تستطيع سماع ذلك انها مستشفى مجانين هنا يا رجل
    Bilirsiniz, bence hepimiz iğrenç hikâyeler dinlemeyi severiz çünkü bu, iğrenç yanımızı keşfetmemizin toplumsal olarak kabul görür bir hâli. TED أعتقد أننا جميعًا نحب سماع القصص المقززة، لأنها طريقة مقبولة اجتماعيًا لاكتشاف الجانب المقزز في أنفسنا.
    Onların ne düşündüklerini dinlemek benim hoşuma gider; Onların nelere bağlandılarını görmek benim hoşuma gider; Bir iki şey öğrenmek benim hoşuma gider. TED يعجبني سماع ما يفكرون فيه؛ يعجبني رؤية ما يربطون إليه؛ يعجبني تعلم أمر أو اثنين.
    Bazen sesi o kadar yüksek ki, acımı tanrılar bile duyabilir. Open Subtitles بعض الأوقات يكون عالي جدا أعتقد ان الإله يستطيع سماع آلامي
    Bu gece Lincoln Center'a jazz dinlemeye gitmek ister misin? Open Subtitles أترغبين بالذهاب لمركز لينكون و سماع موسيقى الجاز الليلة ؟
    Fısıldaşmanızı duydum çocuklar. Orada olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles ، أستطيع سماع همسكم، يا أطفال لذا أعلم بأنّكم بالأسفل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد