Bu adam sistemli, çok dikkatli ve en kötüsü sabırlı. | Open Subtitles | هذا الشخص منهجى وقاسى وأسوأ ما فى الأمر أنه صبور |
sabırlı biri. Cep telefonuna göre Emma evde saatler geçirmiş. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو الأمر سيستغرق بعض الوقت إنه صبور |
Ama o, hak ettiğimden çok daha sabırlı ve yardım etme konusunda başkalarından bekleme hakkımız olduğundan çok daha fazla öngörülü. | TED | الآن إنه صبور جداً معي أكثر مما استحق ونشيط أكثر بكثير في المساعدة أكثر من حقنا توقع أي شخص أن يكون كذلك. |
Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? | Open Subtitles | هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟ |
Çok sabırlıyımdır, ama aptalca konuşuyorsun. Silahı ona ver! | Open Subtitles | أنا صبور يا داتش ، لكنك تتصرف كالأحمق أعطه البندقية |
O hastalara yeteri kadar sabırlı olabilirim. Çok yal... çok sempatikler.. | Open Subtitles | ساكون صبور جدا مع هولاء المرضى لأنهن يروقن لى جدا ... |
Bu adam sistemli, çok dikkatli... ve en kötüsü, sabırlı. | Open Subtitles | هذا الشخص منهجى وقاسى 000 وأسوأ ما فى الأمر أنه صبور إنه معتوه |
Galip geldiğini düşünebilirsin... ama ben sabırlı bir adamım... ve çingeneler taş duvarlar arasında pek kalamazlar. | Open Subtitles | هل تظنين انك فقتني حيلة انني رجل صبور و الغجر لا يرتاحون داخل الجدران |
Galip geldiğini düşünebilirsin... ama ben sabırlı bir adamım... ve çingeneler taş duvarlar arasında pek kalamazlar. | Open Subtitles | هل تظنين انك فقتني حيلة انني رجل صبور و الغجر لا يرتاحون داخل الجدران |
Önemli değil. Ben sabırlı bir adamım. Bekleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً لا مشكلة أنا رجل صبور أستطيع الأنتظار |
Daha sabırlı olmalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن تكون أكثر صبرا طريقة إفيرس ان تصبحى أكثر صبور |
Gerçekten düşündüm ki, eğer sabırlı olursam, kendiliğinden gelişir ve ben oturup, izledim. | Open Subtitles | اعتقدت اني اذا كنت صبور فان لامور ستاخذ مجراها لذا كنت اشاهد من بعيد |
Ben sabırlı biriyimdir Bay Barnell, ama kredi değerlendirmeniz bloke edildi. | Open Subtitles | أنا صبور يا سيد بارنيل لكن حدك الإئتمانى تم إيقافه |
sabırlı ve kendinden emin. Öğününe nasiplenmek için. | Open Subtitles | صبور و واثق ينتظر وجبة الطعام التى سيظفر بها |
sabırsız olma yoldaş. Çok kısa zamanda çok yol aldık. | Open Subtitles | لا تكن غير صبور جدا ايها الرفيق اصبحنا بعيدين جدا بسريع جدا |
sabırsız olmana rağmen, hırslı ve sadıksın. | Open Subtitles | و كنت قريب من الموت و رغم انك غير صبور انت ايضا عاطفى و مخلص |
Dondurmayı eve götüreceğim diye gerginleştim, size karşı da birazcık sabırsız davrandım. | Open Subtitles | وقدكنتمتلهفاًبشدّة، لأحضارالمثلجاتلهم، لهذا السبب كنت غير صبور معكِ في المحل |
İstediğin kadar düşünebilirsin. sabırlıyımdır. | Open Subtitles | يمكن التفكير بالأمر، أنا صبور |
Sanırım iş konusunda sabırlıyım. | Open Subtitles | - أعتقد أني صبور من ناحية العمل |
Çok sabırlıdır. Oyuncuların eksiklerini analiz etmekte de çok iyidir. | Open Subtitles | و هو صبور جداً و بارع في تحليل أخطاء اللاعبين |
Zor beğenirsin, sabırsızsın ve paralel park edemezsin. | Open Subtitles | صعب ، غير صبور ، لا يمكنك موازاه ركن السيارة |
Şüpheli uygun bir ev bulacak kadar sabırlıymış. | Open Subtitles | ذلك يشير لنا الى أن الجاني صبور بما فيه الكفاية لكي يجد منزلا بهذا الضعف |
Hep sabırlıydın asla acımasız olmadın | Open Subtitles | عزيز الى قلبي دائما صبور ولم تكن لئيما |
"Aşk, sabretmektir. Aşk, hoşgörüdür." | Open Subtitles | "الحب صبور" "الحب لطيف" |