ويكيبيديا

    "صدفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rastlantı
        
    • tesadüf mü
        
    • tesadüftü
        
    • kabuğu
        
    • tesadüfen
        
    • tesadüftür
        
    • kazara
        
    • kaza
        
    • şans
        
    • raslantı
        
    • tesadüften
        
    • yanlışlıkla
        
    • kabuk
        
    • tesadüf müydü
        
    • Kazayla
        
    Ve, ben tüm bunların... bir rastlantı olduğunu düşünmeye çalışıyorum. Open Subtitles و أحاول أن أقنع نفسي أن كل هذا مجرد صدفة
    Ve, ben tüm bunların... bir rastlantı olduğunu düşünmeye çalışıyorum. Open Subtitles و أحاول أن أقنع نفسي أن كل هذا مجرد صدفة
    Bu garip bir tesadüf mü, yoksa yüzyıllar ötesine uzanan daha derin bir bağlantı mı? TED هل هي صدفة غريبة أم صلة أعمق تمتد عبر القرون؟
    Dağı görmek istedik. Resmini çizmem bir tesadüftü. Open Subtitles لقد أردنا رؤية هذا الجبل كانت صدفة عندما قمت برسمه
    Yanımda bir deniz kulağı kabuğu getirdim. Bu deniz kulağı kabuğu kütlece TED أحضرت معي صدفة أذن البحر. صدفة أذن البحر هاته مركب أحيائي
    Sana da adamın tesadüfen mahallemizdeki restoranda yas tutması garip gelmedi mi? Open Subtitles ألا تستغرب أنه جاء هنا صدفة ليثمل من الأسى فى مطعم حيّنا؟
    Poliçen bittiğinde, bir sigorta acentesiyle karşılaşıyorsan, bu bir tesadüftür. Open Subtitles مقابلة موظف شركة التأمين يوم انتهاء بوليصة التأمين تكون صدفة
    Seçmenlerin oy kullanmakla artık ilgilenmemeleri kazara olmuş bir olay değil. TED ولم يحدث هذا صدفة أي عزوف الناخبين عن التصويت بعد الآن
    Bu bir rastlantı mı, yoksa davayı yine sana mı verdiler? Open Subtitles هل هذه صدفة ، ان انك قد عدتى الى القضية مجددا
    İlk olarak. O hayaletin sana dadanması rastlantı sonucu değil. Open Subtitles قبل كل شيء، إنها ليست صدفة أن الشبح مرتبط بك
    Sonra nöbet geçirmesi sanki tuhaf bir rastlantı gibi geldi. Open Subtitles ثم الأزمة هل كانت مجرد صدفة غريبة أو شيء آخر؟
    Bütün bunları size anlatmamın sebebi eğer babam bir kalpazan olduysa aslında bu tamamiyle bir rastlantı sonucudur. TED وهذه القصة كانت البداية في مسيرته في أن يصبح مزوراً في الحقيقة كان الامر صدفة
    Onun aynı gün siyah biriyle dövüşecek olması sence tesadüf mü? Open Subtitles لأعلم عن ذلك اليست صدفة أن يقاتل هو رجل اسود فى أفضل يوم فى تاريخ البلاد؟
    Gerçekten mi? Sence sonunda size komşu olmamız da bir tesadüf mü? Open Subtitles هل تعتقدى بأن هذة صدفة بأننا نسكن بجوار منزلك ؟
    Kalçamdan vurulmam tamamen bir tesadüftü. Open Subtitles اما عن حقيقة تعرضي لرصاصة في وركي فهي محظ صدفة مطلقة
    Yutulan salyangozun kabuğu salıverilmeye hazır olduğunda hareket çok daha tehlike hale geliyor. Open Subtitles تحتدم المنافسة بشكل واضح عندما تجهز صدفة البزاقة المُفترَسة.
    Ancak bu katılımı arttırma mevzuu tesadüfen ortaya çıkmaz. TED لكن تعظيم المشاركة هذا يعتبر شيء لا يحدث صدفة
    Aynı zamanda yine aynı şeyi görmeye başlamıştık. Ama belki de bir tesadüftür. TED وفي الوقت ذاته، مرة أخرى، بدأنا نرى هذا النمط، ولكن ربما صدفة.
    O kadının seni neden s*ktir ettiğini bilmiyorum belki bir gün yolda yürürken karşılaştınız belki sana kazara gülümsedi! Open Subtitles لا أعرف أي امرأة مسكينة مقبلة مؤخرات فعلت لتغضبك ربما كنتما تمشيان يوماَ في الشارع وابتسمت لك بلطف صدفة
    Atık kimyasalların bilinmeyen bir karışımı kaza ile radyasyon dalgaları serisine maruz kaldı. Open Subtitles مزيج مجهول من مواد كيماوية تعرض صدفة لسلسلة من الأمواج المشعة
    Bu konuya olan ilgim ve tutkum aslında çok şans eseri başladı. TED اهتمامي الخاص بهذا الموضوع، وشغفي به، بدأ في الواقع صدفة.
    Bu üç cinayete de yakınlığın bir raslantı olamayacak kadar fazla ve dediğiniz gibi, ben de fare kokusunu aldım. Open Subtitles ان اقترابك من هذه الجرائم الثلاث كان اكثر من مجرد صدفة وانا أشم, كما تقول, رائحة الفأر
    Bu kitap, gördüğüm o şeyleri tarif ediyor, tesadüften öte bir şeyler olmalı. Open Subtitles وهناك فصل في كتابها يشرح الأشياء التي أراها لا يمكن أن تكون هذه صدفة.
    Hepsi yanlışlıkla keşfedildi, ama diğer sorunları ele almaya yol açtı. TED جميع هذه الاختراعات تم اكتشافها صدفة. لكنها اسهمت في معالجة بعض القيود في مشاكل اخرى.
    Yüzeyin altında, saldırılara karşı en iyi savunması yatıyor: karnında sert bir kabuk. TED تحت السطح، يضع دفاعه الحصين ضد العدوان: صدفة صلبة على ظهره.
    Ya da pornografi kullanıcılarının sağlıksız ilişki içinde olma ihtimalinin daha yüksek olması da bir tesadüf müydü? TED أم أنّها صدفة أنّ مستخدمي المواد الإباحية من المرجح أيضًا أن يكونوا في علاقات غير صحية؟
    Deneyimlerime göre karılar kocalarını Kazayla penislerinden vurmaz. Open Subtitles انها تجربتي لا تقوم الزوجات باطلاق النار صدفة على أزواجهن على اعضائهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد