ويكيبيديا

    "ضخم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dev
        
    • büyük
        
    • Koca
        
    • muazzam
        
    • iri bir
        
    • büyükmüş
        
    • önemli
        
    • devasa bir
        
    • kocaman bir
        
    • şişmanım
        
    Yatak odası duvarımda asılı dev bir timsah posteri var. TED كان لدي ملصق ضخم معلق لتمساح على جدار غرفة نومي.
    Ben çay içmem, o da dev bir horoz heykeliyle kafama vurdu. Open Subtitles لم أكن لأشرب شـاي , لذا ضربتني على رأسي بديك سيراميكي ضخم
    Çok büyük bir para gibi geliyor; çok büyük bir para. TED يبدو هذا المبلغ كبيرا جدا ، نعم هو ضخم في الواقع.
    Bir saat içinde Ivan isimli Koca bir adam kapıya dayandı. Open Subtitles وفي خلال ساعه, شخصا ضخم روسي كان واقف على عتبة بابي
    Bu seviyeye yaklaşmak için bile muazzam bir nükleer reaksiyon gerekir. Open Subtitles نحتاج إلى تفاعل نووي ضخم جدا لمجرد الإقتراب من هذا المستوى
    Benden önce beyaz ve iri bir adam varmış. Güya manyağın tekiymiş. Open Subtitles كان ثمة رجل أبيض ضخم هنا قبل عودتي يفترض أنه مجنون كلياً
    Burası çok büyükmüş. Dolanıp duruyorum. Open Subtitles .هذا المكان ضخم . و دائماً ما أضيع
    Bir kadın kolunun yırtık olduğunu bildiği halde niçin önemli bir şükran yemeğine gider? Open Subtitles لماذا مرأة في عشاء مشهود ضخم تفعل هذا وهي تعلم أن كمها ممزق ؟
    Ama en önemlisi, devasa bir sur duvarı kalıntıları vardı, muhtemelen Priam ve Hector'un Yunanların yaklaşmasını izlediği duvardı. TED والأمر المهم أنه يوجد بقايا جدارٍ حصني ضخم ربما يكون هو نفسه الذي شاهد منه بريام وهيكتور قدوم اليونانيين.
    Yani dev galaksi kümelerinin olduğu yerde, büyük yoğunlukta karanlık madde var. Open Subtitles لذا، أينما كان تكتل ضخم من المجرات هناك تركيز من المادة المظلمة
    Ama küçük bir tane çıkıp geldi yuvasından. Ne dev sayılır, ne de acımasız. Ama sonuçta bir Fare. Open Subtitles لكن ، ها هو واحداً صغيراً خارجاً من بيته ليس ضخم ، ليس خطير ، لكنه علي الاقل فأر
    Ve sonra muhtemelen fark etmişsinizdir, dev bir dinozor tarafından yutulduk. Open Subtitles ثم تم إبتلاعنا من قبل ديناصور ضخم. لابد أنك لاحطت ذلك
    Bir saniye için kademeli, dev gibi bir merdivenden indiğinizi varsayın, New York Kütüphanesi'nin önündeki merdiven gibi. TED لذلك، لثوان، فكر في التنحي عن درج تدريجي ضخم مثل الدرج الموجود أمام مكتبة نيويورك العامة.
    Bilgisayarı açtım ve buradaki asistanlar, ellerindeki mukavvadan yapılmış dev disketi bilgisayara takıyorlar. TED قمت بتشغيل الحاسوب هؤلاء المساعدات يقمن بوضع قرص مغناطيسي ضخم مصنوعة من الورق المقوى، يتم وضعها في الحاسوب
    Ona mazlum diyoruz çünkü o daha bir çocuk, küçük bir çocuk ve Goliath büyük, güçlü bir dev. TED حسنا، نطلق عليه هذا الإسم لأنّه طفل، صبي صغير، وجالوت رجل ضخم في منتهى القوة.
    Çok daha önemlisi, çok büyük çapta ilk çok kültürlü, çok inançlı devletti. TED والأكثر أهمية، أنها كانت أول دولة متعددة الثقافات ومتعددة الديانات على مقياس ضخم.
    Ancak büyük umutlara rağmen, LHC, içinde yalnızca bir Higgs bozonu bulunan çorak bir atomaltı alan ortaya çıkardı. TED لكن رغم الآمال الكبيرة كشف مصادم الهادرون الضخم عن مقدار ضخم من الجسيمات دون الذرية مأهولة بمجال هيغز وحيد.
    Alia, alışveriş merkezinin ortasındaki büyük bir afişe dikkatle bakıyordu. TED كانت علياء تمعن النظر في ملصق ضخم يتوسط مركز التسوق.
    Başkan'ın bu şehri yakıp yıkıp Koca bir klozete atarak sifonu çekmesi gerek. Open Subtitles يجب على الرئيس إحراق هذه المدينة أو يتخلص منها بوضعها في مرحاض ضخم
    Hiçbir Koşul Altında Basılmaması Gereken muazzam büyük Tehditkâr Bir Düğme. Haklı mıyım? Open Subtitles زر ضخم خطير يجب ألا يتم ضغطه تحت أي ظرف، أليس كذلك ؟
    Aslında şu anda bile, iri bir Latin girip kızgın Koca rolü yapabilir. Open Subtitles في الحقيقة خلال أي لحظة من الآن سيقتحم المكان رجل لاتيني ضخم يدّعي أنه زوجٌ غاضب
    - Epey büyükmüş! - Evet. Ayrıca da genç. Open Subtitles ممتاز انه ضخم نعم وصغير أيضا
    Bak, anlatmak istediğin ne bilmiyorum ama yarın önemli bir sunumumuz var, ve ben gidip biraz uyumalıyım. Open Subtitles انظر ، أنا لا أعلم ماهو الشيء الذي تريد أن تخبرني به ولكن لدينا عرض تقديمي ضخم غدا لذا سأحاول أن أنام قليلا
    Bu gözlemlere uzay ve zaman açısında devasa bir ölçüde ihtiyacımız olduğundan dolayı daha da çetrefillidir. TED بل إن الأمر أكثر تحديا لأننا بحاجة لتلك الملاحظات العلمية بحجم ضخم في الزمان والمكان.
    Bu komik. Onun kocaman bir burnu var ve senin... Open Subtitles ذلك مضحك هو يكون لديه أنف ضخم و أنت لديك
    şişmanım. Bunu biliyorum. Open Subtitles انا ضخم انا اعرف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد