Kardeşler izleyecekler ama kimse sana karşı bir harekette bulunmayacak. | Open Subtitles | لكن إخوتَكَ يَتخلّفونَ. لا أحد سَيَرْفعُ يَدّ ضدّك. |
sana karşı kişisel bi garezim yok ama seni öldürmem gerek. | Open Subtitles | لَيْسَ لدي اي حقدُ ضدّك. يَجِبُ أَنْ أقْتلَك طبقاً لرمزِنا. |
- Bütün domuzlar ve keçilerin sana karşı gaz çıkarmasıyla oldukça hoş kokular gelecektir. | Open Subtitles | من الممكن ان تكون الحظيرة معطرة وجميلة بكُلّ الخنازير والعنزات تُنظّفانِ ضدّك |
Eğer biri size karşı bir suç işlerse bedelini bin misliyle ödemeli! | Open Subtitles | اذا رجل أرتكب جريمة ضدّك هو يجب أن يدفع الثمن آلاف المرات |
Eğer sessiz kalmak istemezseniz, söyleyeceğiniz her şey, aleyhinizde delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | إذا تخلّيت عن ذلك الحقّ، فأيّ شئ تقوله قد وسوف يستخدم ضدّك شاهد؟ |
sana karşı elimdeki tüm kanıtlar karanlıkta kalacak. | Open Subtitles | كل الأدلة التي بحوزتي ضدّك لن تخرج للنور أبداً |
Steve'in söylemeye çalıştığı, tüm dünya sana karşı cephe almışken doğru dürüst bir işte çalışmanın mümkün olmadığı. | Open Subtitles | ما يحاول ستيف أن يقوله هو أنّه من الصّعب التقدّم في هذا العمل بينما العالم كلّه ضدّك |
Birileri emir komuta zincirini kırdığımı senin arkandan iş çevirdiğimi ve sana karşı lobi oluşturduğumu söylüyorlarsa yalan söylüyorlar demektir. | Open Subtitles | إن قال أحدهم أني خرقت التسلسل القيادي وأني تحركت بدون علمك وأني عملتُ ضدّك بأي طريقة فهم يكذبون |
Eğer dava ederse, sana karşı tanıklık etmeliyim. | Open Subtitles | الآن , إذا رفعت شكوى عليك , سأدلي بشهادتي ضدّك |
sana karşı olan her şeyi yok etmek için bütün kanıtları ortadan kaldırmalıyım. | Open Subtitles | يجب أنّ أختفي لأجعل كلّ الأدلّة التي ضدّك تختفي. |
Karşına çıkacak düşmanın sana karşı bir kan davası var ve sözde müttefikin entrikacı bir rakip. | Open Subtitles | العدو الّذي تواجه لديّه عداء شخصي ضدّك. وحليفك المزعوم هو منافس ماكر. |
Karşına çıkacak düşmanın sana karşı bir kan davası var ve sözde müttefikin entrikacı bir rakip. | Open Subtitles | العدو الّذي تواجهُ لديّه عداء شخصي ضدّك. وحليفك المزعوم هو منافس ماكر. |
sana karşı tanıklık edecek iki kişi ölü bulunduktan sonra. | Open Subtitles | إلاّ بعد أن عُثر على شخصين كانا سيشهدان ضدّك ميّتان... |
sana karşı uzaklaştırma emri çıkardıktan sonra seni dairesine çağırdığına ciddi ciddi inanmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتتوقع منّا أن نُصدّق حقاً أنّها دعتك إلى شُقتها بعدما قدّمت ضدّك أمراً بمنع الإقتراب؟ |
sana karşı açılan grup davasının üyelerinden biri. | Open Subtitles | واحدة من أعضاء تلك الدعوى الجماعيّة المرفوعة ضدّك. |
Umarım size karşı başkanlık adaylığına girme kararım ilişkinizi etkilememiştir. | Open Subtitles | آمل ألّا يؤثر قراري بخوض انتخابات العمدة ضدّك على صداقتكما. |
Servisimiz bir ihbar aldı. size karşı bir komplo hazırlığına girişilmiş. | Open Subtitles | دائرتنا قد تلقّت تحذيراً، هناك مؤامرة قادمة ضدّك |
Servisimiz bir ihbar aldı. size karşı bir komplo hazırlığına girişilmiş. | Open Subtitles | دائرتنا قد تلقّت تحذيراً، هناك مؤامرة قادمة ضدّك |
Mahkemede aleyhinizde kullanılmak üzere herhangi bir şey söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | أي شيء تقوله سيستخدم ضدّك في قاعة المحاكمة |
Şimdi ben de bulundurmaktan suçlu durumuna düştüm. Hapishaneye bile girebilirim, tabii senin aleyhine tanıklık yapmazsam. | Open Subtitles | وأصبحت الآن مجرمة بسبب حيازتها سأدخل للسجن، ما لم أشهد ضدّك |
Bayım hakkınızda ağır suçlamalar var. | Open Subtitles | السيد أعطى المجرم تهم ضدّك |
Eğer IRS paranın kokusunu alırsa, beni, senin aleyhinde şahitlik ettirebilirler. | Open Subtitles | إن توصّلت وزارة الداخلية إليك سيجعلونني أشهد ضدّك |
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize kullanılabilir. | Open Subtitles | لك حقّ الصمت، وأيّ شيء تقولينه سيستخدم ضدّك في ساحة القضاء. |
Söyleyeceğin her şey aleyhinde delil olarak kullanılabilir, çünkü burası Amerika Birleşik Devletleri. | Open Subtitles | ،أيّ شيء تقوله سيستخدم ضدّك في المحكمة لأن هذه هي الولايات المتحدة الأمريكية |