ويكيبيديا

    "طار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uçtu
        
    • Tarr
        
    • uçup
        
    • uçmuş
        
    • uçarak
        
    • Uyanıyorum
        
    • uçmuştu
        
    • uçtuğunu
        
    • uçan
        
    • uçuyor
        
    • uçakla
        
    • uçuyordu
        
    • kuş
        
    • kaçtı
        
    • uçtuğu
        
    Koltuğundan fırlayıp ön camdan dışarı uçtu balıklama, doğruca ağaca, tamam mı? Open Subtitles طار من المقعد عبر الزجاج الامامي مصطدما براسه في الشجرة مفهوم ؟
    O başka bir uçakta uçtu ve atladı benim yanıma indi. TED طار على متن طائرةُ آخرى ثم في الواقع قفز منها وحط على الأرض بجواري.
    Size yeni konsey üyemizi tanıştırmaktan mutluluk duyarım Bay Datak Tarr. Open Subtitles أود ان اقدم لكم العضو الجديد بالمجلس السيد "داتاك طار".
    Her neyse zamanımız doldu. Böylece bir gün daha uçup gitti. Open Subtitles لقد اوشكنا على نهاية وقت برنامجنا وياله من وقت,فقد طار طيراناً
    Böylece korsanların olduğu Neverland'e uçmuş. Open Subtitles لذا طار بعيدا إلى نيفيرلاند حيث القراصنة
    Çocuk üzerimden uçarak geçti ve lazerle bir arabayı havaya uçurdu! Open Subtitles طار الطفل فوقي مباشرة ونسف السيارة بنظره الليزري
    Fakat kase eve girer girmez Bai Su Zhen'in başına uçtu ve onu içeriye hapsetti. TED لكن ما إن دخل الوعاء منزلهما، حتى طار إلى رأس باي سو زين وحبسها في داخله.
    Sana söyledim, kafesi temizlerken pencereden dışarı uçtu. Open Subtitles قلت لك، كنت أنظف القفص، والطائر طار من الشباك.
    Birden çok şiddetli bir rüzgar çıktı ve elindeki tüm kağıtlar denize uçtu. Open Subtitles فجأة ، وكان هناك هبة الريح ، والورق طار فى بحر
    Bu sabah erkenden, General Scott Seattle'a uçtu. Open Subtitles في وقت مبكر من هذا الصباح طار الجنرال سكوت إلى سياتل
    1938 eylülünde Chamberlain, Münih'e uçtu. Open Subtitles وفي سبتمبر عام 1938، طار تشامبرلين إلى ميونيخ ،بدا أن الحرب وشيكة
    Bu gece burada bir çocuk olduğunu ne inkar edebiliriz ne de doğrulayabiliriz. Bir çocuk tam üzerimden uçtu ve lazerli bakışıyla şu arabayı patlattı. Open Subtitles طار الطفل فوقي مباشرة ونسف السيارة بنظره الليزري
    Alak Tarr'ı seviyorum ve onunla evleneceğim. Open Subtitles أنا واقعة في حب " ألاك طار". و أريد الزواج به.
    Rahatsızlık için kusura bakma Tarr. Open Subtitles ماذا عساي أن أفعل لك ؟ أسف لإزعاجك يا "طار".
    Ben Raider Radyo'dan Alak Tarr, kemerin tepesinden yayın yapıyorum. Open Subtitles معكم "ألاك طار" على الإذاعة من أعلى القوس.
    General onu pikabın üzerinde döndürünce savruldu gitti pervaneye doğru uçup, doğrandı. Open Subtitles جنرال جعلة يدور على المسجل بسرعة ومن ثم طار ليخترق المروحة
    Neverland'e korsanların olduğu yere uçmuş. Open Subtitles لذا طار بعيدا إلى نيفيرلاند حيث القراصنة
    Yeğenim yapabilse uçarak gider ve haberi götürürdü. Open Subtitles فقط إذا أمكنه أن يختار طريقه حينها لكان طار بعيدا لتسليم الأخبار
    Uyanıyorum ve yine düş görüyorum Open Subtitles "طار النوم من عيني" "ارتبطت الليالي بأحلامي"
    Buradaki ölü ördek. Cama doğru uçmuştu. TED هذا هو البطّ الميّت. لقد طار نحو النّافذة.
    Kanada Havayolları dokuz gün önce Montreal'e uçtuğunu söylüyor. Open Subtitles قبل 12 عام والآن السفريات الكندية تقول أنه طار إلى مونتريال
    Tek başına durmadan New York City'den Paris'e uçan ilk kişi. Open Subtitles الرجل الأول الذى طار منفردا دون توقف من مدينة نيويورك إلى باريس
    Bruce Wayne yatak odasında iken bir yarasa kafasının üzerinden uçuyor, ve o da bunu Batman olmak için bir işaret olarak görüyor. TED وبروس وين الذي كان في غرفة نومه طار فوق راسه وطواط فتكهن انه سيغدو الرجل الوطواط
    Mühendisler uçakla geldiler ve tasarımcılar onlarla buluştu, ve sunumlarını bir araya getirdiler. TED طار المهندسون إلى المكان, و اجتمع معهم المصممون, و قاموا بوضع عروضهم.
    Onu aşağıya atmak zorunda kaldım. — Bir melek gibi uçuyordu. Open Subtitles اضطررت أن أرميه خارجاً لقد طار مثل الملائكة
    Hayır. Eve gelirken otobüsün camından giren bir kuş çarptı. Open Subtitles رقم طار عصفور فى نافذة الحافلة في الطريق إلى البيت.
    Kardeşimi son gördüğümde, pencereden uçarak kaçtı. Open Subtitles اخر مرة رأيت فيها شقيقي طار عبر النافذة هرباً مني
    Güneşe çok yakın uçtuğu için balmumu kanatları eridi ve öldü. Open Subtitles لقد طار قريباً من الشمس وجناحيه المصنوعة من الشمع ذابت، ومات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد