| Bildiğini sanıyordum. Sana şehirde bir kelle tüccarı olduğunu söylememiş miydim? | Open Subtitles | ظننتك لاحظت ذلك، ألم أقل لك أنه يدور بالبلدة بائعا للرؤوس؟ |
| Senin hayalini yaşadığını sanıyordum, bu yüzden doğal olarak onu mahvetmek istedim. | Open Subtitles | ظننتك كنت تعيش حلم حياتك لذا من الطبيعي أني رغبتُ في إفساده |
| - Yürüyüş en fazla bir saat sürer dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّ هذا المسير كان ساعة على أكثر تقدير |
| Kesinlikle çok iyiydi. Piyano dersi derken, dalga geçtiğini sanmıştım. | Open Subtitles | بلى,إنها رائعة,لقد ظننتك تمزح بشأن درس البيانو |
| Koridorda kaykayına binip hastanın boynuna kortizol iğnesi saplayacağını sandım. | Open Subtitles | ظننتك ستركب دراجتك منطلقاً بالممرات لطعن المريض في رقبته بالكورتيزول |
| Kocanla bağlantı kurman konusunda fikrini değiştirdiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتك ربما تغيرين رأيك بشأن الاتصال بزوجك |
| Artı, babamla birlikte bu kadar erken işe dönmekten beni vazgeçireceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | كما أنّي ظننتك أنت ووالدي ستحاولان إثنائي عن العودة للعمل بهذه السرعة. |
| Bir ilişkideyiz sanıyordum ama sen sesini filtreledikleri bir robotla takılabileceğini düşünüyordun. | Open Subtitles | ظننتك أننا في علاقة وأنت ظننتك أنك حر لترتبط بفتاة على الكمبيوتر |
| beşinci kez vazgeçtin sanıyordum. Ne o, uzak duramadın mı? | Open Subtitles | ظننتك رحلت للمرة الخامسة ما الامر ، لا يمكنك البقاء بعيدا؟ |
| Nathaniel'le sen milise katılmayacaksınız sanıyordum. | Open Subtitles | أونكاس ظننتك أنت وناثانيل لن تنضموا للميليشيا |
| Bu saçmalıkları geride bıraktığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قد رميت هذا الهراء خلف ظهرك يا هومر |
| Serbest kalmış cinlerin güçlerinin olmadığını söyledin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك تقول بأنَّ الجن المُتحرِّرين لا يمتلكون قدرات |
| Anlamıyorum, bu hafta sonunu dört gözle beklediğini sanıyordum. | Open Subtitles | لا أفهم ظننتك تتطلعين فعلاً لعطلة هذا الأسبوع |
| İsyanda yaşadıkların sonra, bir gün izin alırsın sanıyordum. | Open Subtitles | بعد ما مررتي به في الشغب ظننتك ستأخذين أجازة |
| Ben de sizi sıradan hırsızlar sanmıştım! | Open Subtitles | لقد اخطات فهمك و ظننتك من اللصوص الاخرين |
| Senin sadece paranormal olayları sevdiğini sanmıştım. Bir şeyler mi kaçırıyorum ? | Open Subtitles | ظننتك تحبّ القضايا الخارقة للطبيعة فقط، فهل يفوتني شيء؟ |
| Sizi Othello ile evlenen Venedikli kurnaz fahişe sanmıştım. | Open Subtitles | . فقد ظننتك العاهرة من عاهرات البندقية التى اقترنت بعطيل |
| Ben de kulüplerden duydun sandım. Yani, komedi camiasından. | Open Subtitles | ظننتك سمعت عني في الأندية أعني من الناحية الكوميدية |
| Önce kaykay yapan kartaloz bir çukulata sandım Seni. | Open Subtitles | أتعلمين , للوهلة الاولى ظننتك زبيبة قديمة تركب لوح تزلج |
| Bu Seni sevmediğim anlamına gelmez. Lanet olsun, çok etkilendim! Şimdiye kadar toplanıp gitmiş olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنني لا أحبك لقد أثرت إعجابي ظننتك استسلمت |
| Belki kamu algısı bakımından ne anlama geldiğini bilmek istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك قد تود أن تعرف من حيث ما قد يتعلق بالمنظور العام |
| Bize bilgiyi veren kişiyi bulmuştun hani? Buldum. Adı Jordan Wright. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّك وجدت مصدر المعلومة المجهول. |
| Afedersiniz. Bir an sizi başkası zannettim. | Open Subtitles | عفوا آنستي للحظة ظننتك شخصاً آخر |
| Bilinmesi gereken önemli birisi. - Senin cinsiyet değişikliği filmi yapacağını düşünüyordum! | Open Subtitles | ــ شخص لطيف ــ ظننتك ستكتب فيلماً عن تغيير الجنس |
| Genelde komadakilerle yemek yediğini sanırdım. | Open Subtitles | ظننتك تتناول الغداء دائماً مع رجل الغيبوبة |
| Ben de Suikastçılar Birliği'ndeki tüm tatillerini kullandın zannetmiştim. | Open Subtitles | وأنا من ظننتك استنفذت كلّ أيام أجازتك من اتّحاد القتلة. |
| Daha önce kimseyi öldürmediniz zannediyordum. | Open Subtitles | ظننتك لم تطلق النار على رجل من قبل |
| İlk uçakla geleceğini söylememiş miydin? | Open Subtitles | ظننتك قلت أنك ستكون على متن الرحلة التالية |
| Komik, sanki doktoru kendin için istediğini söyledin gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | هذا غريب، ظننتك قلتِ أنّك من تحتاجين للطبيب |
| Bunun hakkinda hiç birsey bilmek istemedigini saniyordum. | Open Subtitles | ظننتك لم ترد أن تعرف شيئاً عن هذا |