ويكيبيديا

    "عليكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sana
        
    • seni
        
    • gerek
        
    • senin
        
    • sen
        
    • gereken
        
    • zorundasın
        
    • gerekiyor
        
    • Sorun
        
    • lazım
        
    • iyi
        
    • için
        
    • Önemli
        
    • size
        
    • gerektiğini
        
    Şey, Eminim sana karşı zalim ve aldatıcı olmak istememiştir. Open Subtitles حسنا.. بالتأكيد هي لم تقصد حتى لا تكون قاسية عليكِ
    Sivil görevdeyken sana yalan söylediğim için senden özür dilerim. Open Subtitles أردتُ أن أعتذرَ لكِ لأني كذبتُ عليكِ عندما كُنتُ مُتخفياً
    Merhaba! - seni yakaladığıma çok sevindim. - Evet, çıkmak üzereydim. Open Subtitles ـ سررت لأنني تحصلت عليكِ ـ أجل، لقد كنتُ خارج المنزل
    Ruhani yaşamını tazelemek için sessiz birkaç ay geçirmen gerek. Open Subtitles يجب عليكِ أن تحصلي على بضعة أشهر لتُجدّدي حياتكِ الروحيّة.
    İşte bu yüzden senin doldurman gerekiyor. Ayrıca bir aynayı böyle tutamazsın, tatlım. Open Subtitles لكن لهذا السبب يجب عليكِ ملؤها، إضافة لهذا لا يمكنك الإحتفاظ بالمرآة عزيزتي
    Ama sen de daha fazla ip çalıp buradaki kelimeyi tamamlamalısın. Open Subtitles حسنًا لكن عليكِ أن تسرقي خيوط أكثر و أن تنهي الكلمة
    Ama senin de güçlü olman ve ilgilenmen gereken bazı şeyler var. Open Subtitles لكن هناك بعض الأشياء التي يجب عليكِ الاعتناء بها و التمسك بها
    Tıpta hayatta kalmayı istiyorsan Carla, Kural kuraldırı kabul etmek zorundasın. Open Subtitles لو أردتِ البقاء في الطب، عليكِ تقبل أن القواعد هي القواعد.
    sana konuk odasını hazırladı, yani kalıp geceyi burda geçirebilirsin. Open Subtitles لقد جهزت غرفة الضيوف، لذا عليكِ أن تبقي وتقضي الليلة.
    sana karşı sert olmam gerektiğini düşündüm böylece sonun annen gibi olmayacaktı. Open Subtitles خلت أنه يجدر بي القسوة عليكِ لكي لاينتهي بكِ المطاف مثل والدتكِ
    Ben böyle iyiyim sağ ol. Peki, sana yardımcı olabilir miyim? Open Subtitles لا عليكِ , شكراً إذاً , هل يمكنني أن أساعدكما بشئ؟
    Belki de, gerçek kız kardeşi gibi, seni de çıldırtacak, sakatlayacak, ağzını alıp götürecek... ve böylece artık bir daha ona bağıramayacaksın. Open Subtitles ربما سيصب بجنونه عليكِ مثلما فعل مع شقيقته الحقيقية ويقوم بشل حركتك ويخرسك حتى لا تصبحين قادرة على الصراخ عليه بعد ذلك
    - Evet? Doğru adamı bulduğunda seni gütmesine izin verme. Open Subtitles عندما تعثرين على الشاب المناسب، لا تجعلينه يكون رئيساً عليكِ.
    Güle güle. seni mutlaka arayacağım. Beni bekleyeceksin, değil mi? Open Subtitles مع السلامة, بالتأكيد سأتصل بكِ يجب عليكِ أن تنتظريني, حسناً؟
    - Hızlıca düzeltirim. - Oh, hayır, hayır, bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles ـ سوف أرتبها بسرعة ـ لا، لا، ليس عليكِ أن تفعلي ذلك
    Üzgünüm, bir gün gecikti. Şaşırmış gibi yapmana gerek yok. Open Subtitles أنا آسف إنه يوم متأخر ليس عليكِ التصرف وكأنكِ متفاجأة
    sen de inkâr etmelisin. Bunun bizimle bir ilgisi yok. Open Subtitles يجب عليكِ هذا أيضاً لا يتعلق هذا الأمر بنا بتاتاً
    Ama senin de güçlü olman ve ilgilenmen gereken bazı şeyler var. Open Subtitles لكن هناك بعض الأشياء التي يجب عليكِ الاعتناء بها و التمسك بها
    Ama tarafsız olmak zorundasın ve tokat iddiasının şerefini her şeyin önünde tutmalısın. Open Subtitles لكن عليكِ أن تكونِ محايدة و وضع أمانة رهان الصفع فوق كل شئ
    Sorun değil. Eve git. Ailenin dediği gibi, git buradan. Open Subtitles لا عليكِ,إذهبى إلى منزلك و غادرى كما قال لكِ أهلك
    Üzerini değiştirip, duş alman lazım. Bana da yemek için 10 dolar ver. Open Subtitles عليكِ أن تبدّلي ملابسكِ وتستحمي ويجب أن تعطيني 10 دولارات من أجل الغداء
    İnsanlara çok iyi davranıyorsunuz ve böylece sizden yararlanmak istiyorlar. Open Subtitles إنّكِ تتصرفين بحسن مع الأشخاص وبعد ذلك يفرضون إنفسهم عليكِ.
    Doğrusu, bu o kadar da Önemli değil. Boş ver. Open Subtitles أنا أقول لكي الحقيقة , لست مهتماً , لا عليكِ
    size zorla eşlik ettiğime göre, benim ödemem daha adil olur. Open Subtitles لقد فرضت عليكِ صحبتي و من العدل أن أدفع ثمن ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد