ويكيبيديا

    "غير مسموح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yasak
        
    • izin yok
        
    • yasaktır
        
    • iznim yok
        
    • iznin yok
        
    • izin verilmiyor
        
    • giremez
        
    • izin verilmez
        
    • yetkim yok
        
    • yasaktı
        
    Size İngilizce öğretmek için oradaydım; bunun yasak olduğunu biliyordunuz. TED كنت هناك لادرسكم الانجليزية وكنتم تعلمون ان هذا غير مسموح.
    DB: Ama bunu söylemek neredeyse yasak ilan edildi, bunu söylemek nasılsa senin bir çeşit bağnaz olduğuna işaret ediyordu. TED ديڤيد برووكس: لكن أصبح غير مسموح به أن نقول أن، لأنها أصبحت كعلامة أنك بطريقة ما يجب أن تكون متعصب.
    "Karanlık çöktükten sonra, erkeklerin.. yasak Şehirde kalmalarına izin verilmez." Open Subtitles غير مسموح بتواجد الرجال في المدينة المحرمة بعد هبوط الظلام
    Biriyle konuşmak ya da elinden birşey yemek için izin yok. Open Subtitles التحدث مع أي شخص, أو تناول الغداء غير مسموح به أيضاً
    Kadınlar dikkat dağıtıcıdırlar ve bu yüzden buraya girmeleri yasaktır. Open Subtitles النساء صرف إنتباه. إنهم غير مسموح بهم في المجمّع السكني.
    Sadece üzerine adımı yazmaya iznim yok. - Ya da para almaya. Open Subtitles كلا، فقط غير مسموح أن أضع اسمي على النص أو أتلقى أجراً.
    Marley'in tuvaletten su içmesi yasak bunun için kapağın kapalı olduğundan emin ol. Open Subtitles غير مسموح لمارلى من أن يشرب من الحمام لذا دائما ضعى الغطاء للأسفل
    Tekrar ediyorum, içeriye cep telefonu ve kamera sokmak yasak. Open Subtitles أكرّر، غير مسموح بتواجد الهواتف الخلويّة و كاميرات التصوير بالداخل
    Affedersiniz, Profesör ama tıraş olmak yasak. Open Subtitles اعذرني بروفيسور ولكن غير مسموح بالحلاقة هنا
    Tabii centilmenliği elden bırakmadan. İçki yasak. Open Subtitles لذا طالما هم رجال مهذبين المشروبات الكحولية غير مسموح بها
    Buraya gelmen yasak. Avcılar peşine düşer. Evet. Open Subtitles انت غير مسموح بك هنا الصيادين سوف يتبعوك
    Miss Norton ambarda oynamaların yasak olduğunu söyledi. Open Subtitles وآنسة نورتن أخبرتهم أنه غير مسموح لهم باللعب في المخزن
    Hey, oraya giremezsin. Orası yasak bölüm. Open Subtitles انتظر، غير مسموح لك بالدخول هناك هذا ممنوع
    Her zaman yasak bir yer olmuştur. Almanların girmesi yasaktı. Open Subtitles لقد كان دائماً ممنوع دخوله الالمان غير مسموح لهم
    Benim de şu anda nasıl hissettiğim hakkında konuşmama izin yok. Open Subtitles حسناً، أنا غير مسموح لي بالحديث عن كيفة شعوري حقاً الآن.
    Topa vurulana kadar hareket etmesine izin yok. Open Subtitles غير مسموح له بالتحرك الى حين ان تنطلق الكرة
    Müşterilerle dışarıda herhangi bir şekilde görüşmemiz yasaktır. Open Subtitles غير مسموح لنا بتكوين أية علاقات خارجية مع الزبائن
    - Böyle bir soruya cevap verme iznim yok hanımefendi. Open Subtitles انا غير مسموح لي بالإجابة علي هذا النوع من الاسئلة
    Üzgünüm, kitabın içindekileri görmeye iznin yok. - Kurallara aykırı. Open Subtitles آسف، غير مسموح لك بالرؤية داخل كتابك إنه ضد القوانين
    Yolda gazetecilere izin verilmiyor, sadece yarışmacılar. Kurallar böyle. Open Subtitles غير مسموح للمراسلين بمرافقة الجولة فقط المتسابقون هذه القواعد
    Hastalar hemşirelerin odasına giremez. Open Subtitles عد مكانك المرضي غير مسموح لهم بالتواجد في عنبر الممرضات
    Üzgünüm ama ıstakozları canlı olarak satmaya yetkim yok. Open Subtitles آسفة , لكن غير مسموح لي أن أبيع السلطعون حياً
    Sürdinli trompet çalmak bile yasaktı. Open Subtitles كان غير مسموح لعازفى البوق أن يعزفوا حتى بمستوى خفيض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد