Baban çeneni kapatmanı söyledi. Bu çok iyi bir tavsiyeydi. | Open Subtitles | لقد قال لك أباك أن تقفل فمك هذه نصيحة جيدة |
- Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة |
Bak, bunda çok iyi değilim, yani çeneni kapa ve dinle beni. | Open Subtitles | انظر، لست جيدة في مثل هكذا أمور، لذلك ابق فمك مغلقاً وأنصت |
Ve hiç hoşuma gitmedi. Şimdi ayağımı içine sokmadan kapat o ağzını ahbap. | Open Subtitles | وانا لا احبة، لذا لما لا تغلق فمك قبل ان اضع حذائى فية. |
ağzını açmadan önce, bunun yapılacak en doğru şey olduğundan emin ol. | Open Subtitles | قبل ان تفتح فمك بكلمة واحدة تأكد ان هذا هو العمل الصحيح |
Anlaşılan o ki, ağzına alamadığın hiç bir şeyi vajinandan içeri sokmamalısın. | Open Subtitles | بوضوح، عليك ألا تضع في مؤخرتك ما لا تستطيع وضعه في فمك. |
ağzından dökülen her şey anlamsız, boşa nefes harcama, uçuşan zararlı kelimeler. | Open Subtitles | مهما كان ما سيخرج من فمك فهو مجرد نفايات, غاز سام جداً |
Kimi zaman çeneni kapaman gerekir kimi zaman da yalan söylemen. | Open Subtitles | فهناك وقت تبقين فيه فمك مغلقاً و هناك وقت لتكذبى فيه |
Karşılığında, birisi seninle konuştuğunda konuşmanı aksi takdirde çeneni kapalı tutmanı bekliyoruz. | Open Subtitles | ،في الغالب نتوقع منك ..الكلام عندما تحدث وماعدا ذلك ابق فمك مغلقاً |
Bana bi iyilik yap ve bu sefer çeneni açma, lütfen | Open Subtitles | افعل لي معروفا إبقي فمك مغلقا هذه المرة , من فضلك |
Ve buraya geldiğinde, çeneni kapalı tut. Berbat ediyorsun sadece. | Open Subtitles | و عندما يصل أبق فمك مغلقا و إلا أفسدت الأمر |
Eski patronun çeneni kapalı tutarsan tanığın icabına bakacağını mı söyledi? | Open Subtitles | رئيسك القديم أخبرك إذا أبقيت فمك مغلقاً، سيهتم بأمر الشاهد عنك؟ |
Aslında, en iyisi hiçbir şey söyleme. çeneni kapalı tut. | Open Subtitles | في الواقع، لا تقول أي شيء إطلاقاً إبق فمك مغلقاً |
Gözlerinin içi gülsün, ağzını biraz daha kapalı tut. Böyle. | Open Subtitles | هيا مع مزيد من الإبتسامة بعينيك ، وأغلقي فمك قليلاً |
Davranışlarını düzeltmelisin. Ne zaman ağzını açsan onun hakkında kötü bir şey söylüyorsun. | Open Subtitles | يجب أن تحسني من أسلوبك في كل مره تفتحين فمك تتحدثين عنه بالسوء |
Alacağın tek şey o iğrenç ağzını yıkamak için küçük bir sabun. | Open Subtitles | . الشئ الوحيد الذى سوف تحصل عليه شراب قليل لغسل فمك القذر |
- Yani ağzını kapat ve arka camdaki sakızı kazı! | Open Subtitles | لذا ابقي فمك مطبقاً واكشط المادة اللزجة من النافذة الخلفية |
Bütün bir yumruğu ağzına nasıl yediğini hatırlıyorsun, değil mi, Kelso? | Open Subtitles | كيلسو , هل تتذكر كيف كنت تضع قبضتك في فمك ؟ |
Birşey söylemeden önce düşünüyor musun, yoksa sözcükler kendiliğinden mi ağzından dökülüyor? | Open Subtitles | هل تفكر قبل أن تفتح فمك أو أنه يحدث من تلقاء نفسه؟ |
Heceleme yarışması şampiyonu olmalısın. Ağzın hiç boş durmuyor gibi. | Open Subtitles | لا بد بأنك بطلة التهجئة تبدين وكأن فمك مغلق تماماً |
ağzında sosis mi var yoksa beni gördüğüne mi sevindin? | Open Subtitles | هل هذا نقانق في فمك أو أنت فقط سعيدٌ لرؤيتي؟ |
ağzının kenarında bir şey var Al. Hayır, öteki tarafta. | Open Subtitles | يوجد شئ على جانب فمك يا آل لا الجانب الآخر |
kes sesini siyah, senden duymak isteyeceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أغلق فمك أيها الزنجي، فلا يوجد لديكَ ما أود سماعه. |
ağzınıza koyduğunuz küçük metal bir şeydir ve tıngırtı sesi çıkarır. | Open Subtitles | إنها شيء معدني صغير تضعه في فمك وتصدر ذبذبات، موسيقي جداً |
Size denileni yapacaksınız! Çok basit. çenenizi tutun. | Open Subtitles | ستعمل كما قولت انه, من البساطة أن تغلق فمك |
Hayır. Ama isterseniz, sizin ağzınızı seve seve deriyle tıkarım. | Open Subtitles | كلا , لكن إن كنت تحب ذلك سأحشو فمك بالجلد |
ağzınızdan nefes almanız gerektiğini hatırlayın ve burun tüpünden dışarı verin. | Open Subtitles | تذكر للتنفس عبر فمك واخراج التنفس من انفك عبر هذا الانبوب |