"فنان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sanatçı
• ressam
• sanatçısın
• sanatçıyım
• artist
• sanatçıdır
• sanatçıyı
• sanatçıydı
• sanatçıya
• sanatçısıyım
• sanat
• bir ressamsın
• ustası
• sanatçıdan
• sanatçılar

Mesela, Marc Chagall'ın trajedisini ele alalım. 1887 yılında doğmuş bir sanatçı.
على سبيل المثال، هنا تجدون مسار مارك شاغال، فنان ولد سنة 1887.

Ancak bir sanatçı bu kadar güzel bir varlığa dokunabilir.
فقط فنان يسمح له أن يلمس عمل جميل مثل هذا

O bir sanatçı. Kuru çürük var diyorsa, kuru çürük var birader.
إنه فنان و إذا قال يوجد عفن الجفاف فكلامه صحيح, يا أخى

Gelmiş geçmiş en iyi Amerikalı ressam sonunda Amerika'ya geri dönüyor.
ببساطة الصورة الاعظم من قبل فنان امريكي ترجع أخيراً الى امريكا

Sen yanında çalıştığım en,en,en saçma sanatçısın.
أنت أكبر فنان الكلام الفارغ انا اعمل دائما

Çok güzel fotoğraf verir ben de kameramla bir sanatçıyım, ama neye yarar?
هذا من شأنه صورة جميلة وأنا فنان بألة تصوير ولكن ما هي الفائدة؟

Çok fazla makyaj yapıp kendini sanatçı sanan bir ucubesin sadece.
كنت مجرد نزوة الذي يرتدي الكثير من ماكياج ويعتقد أنه فنان.

Ve sanırım, orası sanatçı olarak büyümek için... ...harika bir yerdi, çünkü el becerileri harika olan, acayip, renkli karakterler arasında büyüdüm.
وأظنها كانت بيئة مناسبة لنمو فنان فقد كبرت وسط شخصيات غنية بالحياة تميزوا بمهاراتهم اليدوية

Bu yüzden dünyadan 100... ...sanatçı kararlaştırıp buldum.
فما كان مني إلا أن اخترعت مائة فنان من حول العالم

O Avustralyanın yerlilerinden ihtiyar... ...bir sanatçı.
وهو من السكان الأصليين لأستراليا وهو فنان أيضًا

Kendimi kısmen sanatçı kısmen de tasarımcı olarak görüyorum.
أنا أعتبر نفسي فنان جزئياً ومصمم جزئياً.

Ve genelde insanlara sanatçı olduğumu söylediğimde, bana bakıp şöyle diyorlar, "ressam mısın?"
وفي العادة عندما أخبر الناس بأنني فنان فإنهم ينظرون إلي ويسألون: "هل ترسم؟"

Hele bir sanatçı bunu başka bir sanatçıya yaptığında sanki bunu başkasına aktarmak zorunda hissedersiniz.
وحين يقوم فنان بذلك لفنان آخر، تحس وكأنك مجبر على تمرير ذلك.

Eserinin doğrudan etkisini anlayabilen bir sanatçı düşünün.
أو أن يتمكن فنان من معرفة التأثير المباشر لعمله.

Bu ifadeyi öğrendiğim zaman, orada beni duyan bir sanatçı vardı, kulağa ne kadar doğru geldiğini görmek için.
عندما تعلمت هذه العبارة، كان برفقتي فنان عرضت عليه طلاقتي باللغة الصينية لانني رغبت بأن أعرف مدى مهارتي

Sen benim sokaklarda gezen bir ressam olmamı mı istiyorsun?
تريديني أن أصبح فنان يتجول في الشوارع مرة أخرى ؟

Jake baba' ma dedi ki, "Sen öyle büyük sanatçısın ki kurallar seni hiç bağlamıyor sadece benim için geçerli. "
جيك قال لابي هل انت تعتقد بأن هذا يجعلك فنان كبير.. ؟ انها مثل القواعد التي لاتنطبق عليك لكنهم يجب ان يطبقونها عليه

deyip bunun arkasına saklanamayız, sadece bir iş, ben sanatçıyım ben akademisyenim diyemeyiz.
انها فقط لأرباح الشركة أو الأمر مجرد اعمال، أو انا فنان أو أنني أكاديمي

Olası ki gerçek bir artist değilim. Ama öyle sanılmasına ihtiyacım var.
ربما أني لست فنان حقيقي ولكن على الناس أن يؤمنوا بي

Kendisi sanatçıdır ve zindeliğinizi olduğu gibi somutlaştırmak istiyor.
إنه فنان ويشعر إنك تمثلي الصورة المثالية للحيوية

Yani, yine, çözümüm aklıma gelebilecek olası en iyi sanatçıyı hedef almaktı.
لذا، مرة أخرى، كان الحل الخاص بي استهداف أفضل فنان من الممكن أن أفكر فيه.

Moby ben genç iken popüler bir sanatçıydı
يا اطفال .. موبي كان فنان شعبي عندما كنت شاباً

Creative Europe programı 300.000'in üzerinde sanatçıya 2,4 milyar dolar verecek.
سيقدّم برنامج أوروبا للإبداع 2.4 مليار دولار لأكثر من 300.000 فنان.

Ben sadece bir dövüş sanatçısıyım şöhrete ve servete saygım az.
أنا مجرد فنان عسكري وله إعتبار صغير للشهرة وثروة

MK: Evet, bana inanmıyor olabilirsiniz. Ama bu modern sanat müzesi koleksiyonunun bir parçası, ben sanatkarım.
مات: نعم. لن تصدقني، ولكنها مجموعة لمتحف الفن الحديث؛ أنا فنان.

Harika bir ressamsın. Onlar için bulunmaz bir hazinesin.
بل انت فنان رائع و سيكونون محظوظين لكونك معهم

- Jefferson J. Berk illüzyon ustası, aldatma dekanı ve olağanüstü kaçış sanatçısı.
سيد التضليل , عميد الخداع , و فنان التملص الإستثنائي

Apaçık bir şekilde, bir sanatçıdan çok bir atlete benzemeye çalışıyordu.
كان يبدو جلياً عليه أنه رياضي أكثر من كونه فنان

Bütün büyük sanatçılar gibi ben de hayatımın en büyük başyapıtını yaratmak istiyorum.
مثل كُلّ فنان عظيم، أُريدُ ان اخَلْق قطعة نادرة غير قابلة للجدال مرة واحدة في عمرِي.