ويكيبيديا

    "في حال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • diye
        
    • Eğer
        
    • ihtimaline karşı
        
    • Belki
        
    • durumunda
        
    • durumda
        
    • ihtimaline karşın
        
    • olur da
        
    • ihtimaline karşılık
        
    Otomatik. Bir şeye ihtiyacınız olur diye ara sıra açılıyor. Open Subtitles إنه آلي، يفتح من حين لآخر في حال أردت شيئا
    Bir şey söylemek istersiniz diye kalem ve kağıt getirdim. Open Subtitles احضرت وسادة وقلم، في حال كنت أريد أن أقول شيئا.
    Eğer yüzey ağımız kapasitesini doldurmuşsa, o zaman trafiği bir üst seviyeye taşıyalım. TED في حال كانت الشبكة السطحية مشبعة، فلنقم إذا برفع حركة المرور عن السطح.
    Eğer annem hakkında çirkin tek bir söz söylerse, o, o... çocuğunu boğacağım, Open Subtitles في حال أنه قد قال كلمةً واحدة سيئة بحقها فانني سأختنق ابن العاهرة
    Tamam, sen sorun çıkması ihtimaline karşı arabayı hazır tut. Open Subtitles حنساً , ابقي السيارة تعمل في حال حدث شيء خطأ
    Belki çatışma sonrasını beklemeliyiz, ikimizin de geri dönmemesi ihtimaline karşılık. Open Subtitles ربما علينا الانتظار حتى انقضاء المعركة، في حال لم نرجع كلانا.
    İşlerin ters gitmesi durumunda, rehine olarak bir değeri olabilir. Open Subtitles سيكون ذو قيمة كرهينة، في حال سارت الأمور بشكل سيء
    Senin yaptırdığında bir hata varsa... başka bir test yaptırabiliriz diye düşünmüştüm. Open Subtitles ..فقط فكرت بأن نعمل لك فحصاً آخر في حال كان الأول خاطئاً..
    Eğer tekrar yakmamızı isterse diye bir çanta dolusu para getirdim. Open Subtitles أحضرتُ كيساً من المال في حال أراد منّا أن نحرقه مجدداً
    Kuzenlerin bize karşı hazırlıklıysa diye güçlerini üçe katlamak için bir iksir. Open Subtitles إنها جرعة لمضاعفة قوَّتكِ ثلاث مرّات، في حال استعداد بنات عمّكِ لنا
    Buraya bir daha gelmeyecek. O bir din adamı, unutursa diye söylüyorum. Open Subtitles حسن، لن يعود إلى حانتي إنه رجل دين في حال نسي الأمر
    Ne olur ne olmaz diye gösteride bir anahtar yutmuştum. Open Subtitles أبتلعت مفتاحاً في حال أنتهى بي المطاف في تأديه عرضاً
    Senin gibi birine kimliğimi açıklamam gerekirse diye vermişlerdi bana Open Subtitles قد أعطوني إيّاها في حال اضطررت لتفسير موقفي لشخص مثلك
    Benim numaram bu, Eğer Mike'ın durumunda bir değişiklik olursa diye. Open Subtitles أنا جاهزة هذا هو رقم في حال لو تغيرت حالة مايك
    Devamlı kontrol ediyordum, Eğer biraz hızlı gidiyorsam hemen yavaşlıyordum. Open Subtitles عادةً ما أتفقـّد لوحة العدّادات لأخفـّف السرعة في حال تجاوزها.
    Evet, ama Eğer bu bebek doğarsa, bu dava için fazlası demek. Open Subtitles نعم ، ولكن هذا يعني المزيد من الدعاوي في حال ولادة الطفل
    Adamın bizim tarafa dönme ihtimaline karşı seninde orada bulunmanı istedim. Open Subtitles وظننت أنك قد تريد التواجد هناك في حال كان هو القاتل
    Anomaliden bir şey gelme ihtimaline karşı burada olman gerek. Open Subtitles أحتاجكَ هنا في حال خروج أي شيء من تلكَ الهالة
    Artık araba galerisi var. Hani Belki iyi fiyata araba almak istersin. Open Subtitles إنها تمتلك وكالة سيارات الآن في حال كنت تبحث عن سيارة جيده
    Biz bir başka girişim var durumda kim olduğunu anlamaya var. Open Subtitles يجب أن نعرف من هو في حال كان هناك محاولة أخرى
    Bugün, Tesla'nın çalışmasındaki sorunları gidermemiş olması ihtimaline karşın önlemler alarak makineyi denedim. Open Subtitles اليوم جربت الآلة متخذا تدابيري في حال أخفقت الآلة مجددا
    olur da idrar tahlili falan yapmaya kalkarsın diye söylüyorum. Open Subtitles في حال اردت سؤالي لإعطائك عينة بول ايضا ، لذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد