ويكيبيديا

    "في كل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • her
        
    • tüm
        
    • bütün
        
    • hep
        
    • bu
        
    • kadar
        
    • zaman
        
    • başına
        
    • içinde
        
    • seferde
        
    • heryerde
        
    • hepsinde
        
    her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum. TED أضفت لها صورا جديدة لأني أتعلم عنها المزيد في كل مرة أقدم.
    Ve bu sadece uzaktaki gelişmekte olan dünyada değil, her yerde. TED وليس ذلك فقط في عالم نامي بعيد، إنه في كل مكان.
    Arabalarımızın, etraflarındaki her şeyi inanılmaz bir şekilde görmelerine ve sürüşle ilgili tüm kararları vermelerine olanak sağlayan sensörleri var. TED سيارات تحوي مجسات تمكنها بصورة سحرية ان ترى كل شيء من حولها وتتخذ القرارات في كل منحى من مناحي القيادة
    Hergün yararlandığımız bütün bu harika plastikler önce plastiği moleküllerine ayırıp daha sonra da özel yöntemlerle geri birleştirilerek yapılıyor. TED حيث تقوم بتفكيك الجزيئات وإعادة تركيبها بطريقة محددة للغاية لصنع كل هذا البلاستيك الرائع الذي نتمتع به في كل يوم
    Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz. TED اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية.
    Hadi onlara kulak verelim böylece her yerde işe yaradığını ispat edebilsinler. TED دعونا نعطيهم الاهتمام حتى يتمكنوا من اثبات انها تنجح في كل مكان.
    -- her an. Ve son olarak, zekâyı nasıl sınayabileceğimizi düşünelim. TED في كل لحظة. و أخيراً دعونا نفكر في كيفية قياس الذكاء.
    Şelaleden akan suyun her bir örneği farklı tabii ki. TED بالطبع، المياه التي تجري في الشلالات مختلفة في كل لحظة.
    Ben bir robot değilim; her zaman her şeyi aynı yoldan yapmam. TED انا لست إنسان آلي, لا أفعل الأشياء بنفس الطريقة في كل مرة.
    Ve hastalarım da araba değildir; belirtilerini her zaman aynı yoldan aktarmazlar. TED مرضاي ليسو سيارات; لا يقولون نفس الاعراض بنفس الطريقة في كل مرة.
    Ve bu sebeple her yerinde kitaplar olan bir evde büyüdüm. TED ونتيجة لذلك لقد ترعرعت مع كتب في كل مكان حول المنزل
    Ve eğer bu organize etme pozisyonundaki bazı topluluk üyeleri her felaketten sonra, her alanda bulunuyorsa bu araçlar da mevcut bulunmalı. TED وإذا كان احد أعضاء المجتمع في هذا الموقف التنظيمي في كل منطقة بعد كل كارثة، فإن هذه الادوات يجب ان تكون موجودة.
    bu milenyumun ilk 10 yılında 4.000 adet rüşvet veren bir şirket vardı, her iş gününe milyon dolarlık rüşvetler. TED هناك شركة دفعت 4000 رشوى في أول عقد من هذه الألفية، مليون دولار في الرشاوى في كل عمل يوميا، صحيح؟
    Lesterland'deki her bir seçim döneminde iki adet seçim var. TED في كل دورة إنتخابية يوجد نوعين من الإنتخابات في لسترلاند.
    ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce girişim gerçekleşiyor. TED وهناك مئات المبادرات في كل عام في محاولة لتحسين التعليم.
    her bir su damlasında, bunlardan 50 milyar tane elde ediyorsunuz. TED في كل قطرة ماء تحصلون على 50 مليار من تلك الأشياء.
    Benim işim, tüm bu rahatsızlıklar konusunda ilerleme kaydettiğimizden emin olmak. TED مهمتي هي أن أؤكد بالفعل أننا نتقدم في كل تلك الأمراض.
    Sebebi ve sonucu doğru tayin etmek dünyadaki tüm farklılıkları yaratan şeydir. TED إدراك السبب والأثر الحقيقيين في كل شيء يصنع تغيير جذري في العالم.
    Ama yaptığımız bütün konuşmalarda şu sözler tekrar tekrar gündeme geldi: anlıyorduk ki, bunu yapmadığımız sürece sorunun bir parçası olarak kalıyorduk. TED ولكن كانت هناك محادثة واحدة والتي كانت تظهر في كل حوارتنا: حقيقة أننا إذا لم نقم بهذا، فإننا إذا جزء من المشكلة.
    Bir erkek ne zaman seni reddetse, nedense hep sana iyilik yapmış olur. Open Subtitles في كل مرة يراوغك فيها أحد و يدير وجهه عنك، فإنه يسديك صنيعاً
    bu etki şekillerden, Super Bowl reklamlarına kadar her şeyde geçerlidir. TED بل يعمل في كل شيء من الأشكال حتى إعلانات السوبر بول.
    Kişi başına düşen GSYİH'nın her seviyesinde daha fazla sosyal ilerleme için fırsat, daha azı için riskler var. TED في كل مستوى من مستويات نصيب الفرد من الناتج الإجمالي المحلي، هناك فرص لمزيد من التقدم الاجتماعي، وأخطار لأقل.
    Köyde büyükannemle geçirdiğim her okul tatili bu inanılmaz fırsatın kendi ailem içinde yarattığı eşitsizliklerin bilincine varmamı sağladı. TED في كل عطلة مدرسية أقضيها في القرية مع جدتي جعلتني أدرك التفاوتات التي خلقتها هذه الفرصة المدهشة داخل عائلتنا.
    Bizi buraya taşımış, efendim, herkesi bir seferde böylece daha rahat ederiz diye. Open Subtitles لقد حملنا إلى هنا يا سيدي واحد في كل مرة لنكون أكثر راحة
    Biliyorsun. Eğer tanrı bana... ...bişey söylemek istediği zaman, baktığım heryerde rahibeleri görüyorum. Open Subtitles أظن أن القدر يريد إخباري شيئا في كل مكان أذهب إليه أرى الراهبات
    Üç gün içinde üç esrarengiz olay ve hepsinde de sen oradaydın. Open Subtitles ثلاث أحداث غامضة في 3 أيام وكنت موجود في كل مناسبة منها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد